بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Müslümanlar! Hindistan Düşman Bir Devlettir ve Onun Saldırganlığına Ancak Hilâfet Karşı Koyabilir
Hindistan, Bangladeş halkına karşı ekonomik bir savaş başlattı. Nitekim pirinci silah olarak kullanmaya başladı. Son birkaç aydır, başımızdaki yönetimin pirinç kıtlığı sorununu çözmede beceriksiz kalmasının avantajını kullanarak bu şerir savaşını yürürlüğe koydu. İlk olarak Bangladeş'e yönelik pirinç ihracına yasaklama getirdi, ardından ağır şartlar dayattı. Sonra fiyatlara neredeyse her gün zam yaparak pirinç ihracını durma noktasına getirmeye başladı. Şimdi görüyoruz ki daha dün tonuna 400$ dediği pirince, başka bir gün 500$, ertesi gün 600$ ister oldu. Meselenin hakîkati şu ki bunlar, Hindistan'ın savaş oyunlarının bir parçasıdır, tâ ki Bangladeş halkına baskı uygulasın da başlarındaki hükümetin her tür hıyânetini kabul etmeye mecbur olsunlar!
Hindistan'ın böylesine çirkin bir tavır alması hiçbirimize şaşırtıcı gelmedi. Bu Müşrik Kâfir devlet, elli yıldan fazladır hem Bangladeş halkına, hem de sınır bölgelerindeki Müslümanlara karşı acımasız savaşlar vermektedir, aynen kardeşi olan Yahudi varlığı "İsrail"in yaptığı gibi! Sınır bölgelerinde, Ferraha ve Tipaymuh barajlarında, gayri-meşru işgâl altındaki Keşmir'de ve Talpotti'de yaşanan BSF [Sınır Koruma Gücü] katliamları ile Gucarat'ta yapılan kıyım, Hindistan'ın Bangladeş Müslümanları dâhil İslâm Ümmeti'ne karşı izlediği politikaların ve yürüttüğü savaşların sayısız örneklerinden birkaçıdır.
Ey İnsanlar! Hindistan'ın böylesine iğrenç bir tavır takınmasına imkân tanıyan sebep, başımızdaki yöneticilerin on yıllardır sürdürdükleri kölevâri dış politikadır. Sırf Fahruddîn Ahmed Hükümeti'nin eylemlerine bakmak bile yeter. Aylardır bu hükümet, alternatif seçenekler aramak yerine pirinç için Hindistan kapılarında yalvarmaktadır. Sonra da Hindistan'ın hava taşımacılığına yönelik dayatmalarına boyun eğmektedir. Zaten sözde "iyi niyet ziyâreti" adı altında Hindistan donanma gemilerinin Çittagong limanına girmesine de izin vermişlerdir. Üstelik onlarla Hindu isyancılara karşı mücâdelesinde ortak askerî operasyonlar düzenlemek üzere bizim silahlı kuvvetlerimizi kullanmaya yönelik anlaşmalar da yapmışlardır. Şimdi de Yahudi Korgeneral JFR Jacop liderliğindeki Hindu generallere sıcak karşılama törenleri hazırlamaktadırlar. Ve bu hükümetin Genelkurmay Başkanı'nı, kendisini ‘hediye' atlar vererek alay edercesine uğurlayan Hindistan'ın ayağına göndererek Bangladeş Silahlı Kuvvetleri'ni nasıl bir zillete düştüğünü de unutmayalım.
Ey Müslümanlar! Maslahatlarımızı Hindistan'a ve sömürgecilere teslim eden ve mukadderâtımızı Hindistan'a bağımlı hale getiren bu yönetim nizâmından kurtulmak zorundayız. Hâlid ibn-u Velîd'in ve Salâhuddîn el-Eyyûbî'nin torunlarına yakışır konumda olmaları gereken silahlı kuvvetlerimizin aşağılanmasına sessiz kalmayınız. Bahtiyar Halci [Melik Gâzi'nin torunudur, 12 yy.da Bengal'i fetheden, ilk kez İslâm ile yöneten ve Bengâl Fâtihi diye anılan Peştun kökenli muzaffer komutan] ile Evrengzeb'in [Asıl adı, Ebu Muzaffer Evrengzeb Âlemgir'dir, Âlemgir Şah olarak da bilinir. Şer'î hükümleri tatbike aşırı hassasiyet ve özen gösteren hayırlı ve ihlaslı bir Bâbür şâhı idi.] cesur torunları olmaları gereken silahlı kuvvetlerimizin Hindistan'ın kendi isyancı kuvvetlerine karşı savaşında savaşmalarına râzı olmayınız. Hindistan'ın baskılarına boyun eğmeyiniz. Artık onların kapılarında dilenmekten vazgeçmeliyiz. Zîra Hindistan düşman bir devlettir ve ona öyle muâmele etmeliyiz. O asla bize dost ve yardımcı olmayacaktır. Hiç kimse bu gerçeği unutturmamalıdır. O halde bu ülkede de yeni bir Müşerref'in çıkmasına izin vermeyiniz ve Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şu kavline dikkat buyurunuz: لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِّلَّذِينَ آمَنُواْ الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُواْ "Îmân edenlere düşmanlıkta insanların en şiddetlisinin, Yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu görürsün." [el-Mâide 82] يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاء تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُم مِّنَ الْحَقِّ "Ey îmân edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları, sevgi göstererek dost edinmeyin! Oysa onlar size gelen hakkı inkâr etmişlerdir." [el-Mumtehine 1]
Ey Müslümanlar! Hindistan ile başa çıkmanın yegâne etkin yolu, Hilâfet Devleti'ni kurmaktır. Muhakkak ki Hilâfet Devleti; kendi kendine yeterli bir ekonomi ve Hindistan'ın küstahlığına ve saldırganlığına meydan okuyucu güçlü bir ordu kurmaya yönelik fevkalâde mükemmel bir dış politika izleyecektir. O halde sizlere izzet, kuvvet ve kudret kazandıracak böylesi bir Hilâfet Devleti kurmak için çalışmaya koşunuz. يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey îmân edenler! Allah ve Rasulü sizi, size hayat verene dâvet ettiği zaman icâbet edin!" [el-Enfâl 24]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti
H. 21 Rabi-ul Evve 1429
M. Cuma, 28 Mart 2008