Cumartesi günü Teksas’ın El Paso kentinde 20 kişi öldürüldü. Ardından Pazar günü Ohio’nun Dayton kentinde 9 masum insan daha öldürüldü. Ne yazık ki, bu tür trajediler toplumumuzda çokça yaygınlaştı. Neredeyse her gün toplu katliamlar yaşanıyor. Bir kez daha Amerika’daki beyaz milliyetçilerin / beyaz üstünlükçülerin yerel terörizmine tanık olduk. Geçtiğimiz birkaç yıldır aşırı sağ, “sağ alt” ve beyaz milliyetçilerin / beyaz üstünlükçülerin yükselişi ülkede toksik bir ortam yarattı. Son kitlesel katliamlarda Trump’u suçlamak, laik liberalizm gerçeğinden bakışları saptırmaktır. Laik liberalizmin temelleri, fikirlerine, değerlerine veya etik değerlerine karşı çıkan herkese karşı hoşgörüsüzlüğü gerektirir. Bunun doğal sonucu olarak azınlık gruplardan nefret edilir veya zulüm görürler. Bunun tarihte örnekleri vardır. Popülizm ve paralelliklerin yükselişiyle birlikte birçok Avrupa ülkesinde yaşananlar mevcut diskurumuzun tanığıdır.

Bu ideolojik temelin incelenmesi gerekir. Beyaz milliyetçilik / beyaz üstünlük bu ideolojik temelin bir yan ürünüdür. Trump, beyaz milliyetçileri / beyaz üstünlükçüleri, yabancı düşmanlığı söylemini körüklemiş olsa da, asıl sorun fikirlerdedir ve bu fikirler Batı toplumlarında yerleşiktir. Asırlarca süren sömürgecilik yönetimi beyaz ırkın üstünlük kompleksini aşıladı. Amerika’da köleler üzerine bir imparatorluk inşa edildi. Bütün bir millet yok edildi ve zayıf milletlerin kaynakları yağmalandı. Kapitalizmin araçları bu hegemonyayı sürdürüyor. Irkçılık sistematiktir ve belirli bir yönetime özgü değildir. Bugün bir yığın problemi çözmek istiyorsak, bu temelleri yok etmeliyiz.

İslam, milliyetçiliği ve ırkçılığı kategorik olarak yasaklar. Üstünlük takva ve doğruluktadır. İslam’ın kişileri ve bireyleri değerlendirmesi böyledir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيراً “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” ^{[Hucurat 13]}

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de veda hutbesinde şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ، أَلَا إِنَّ رَبَّكُمْ وَاحِدٌ، وَإِنَّ أَبَاكُمْ وَاحِدٌ، أَلَا لَا فَضْلَ لِعَرَبِيٍّ عَلَى أَعْجَمِيٍّ، وَلَا لِعَجَمِيٍّ عَلَى عَرَبِيٍّ، وَلَا لِأَحْمَرَ عَلَى أَسْوَدَ، وَلَا أَسْوَدَ عَلَى أَحْمَرَ إِلَّا بِالتَّقْوَى، أَبَلَّغْتُ؟ قَالُوا بَلَّغَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahında kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Tebliğ ettim mi? İnsanlar da Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tebliğ etti cevabını verdiler.” ^[Ahmed]

Sistematik problemler sistematik çözümlere gereksinim duyar. Müslümanları, Gayrimüslimleri, beyazları, siyahları, hispanikleri, Asyalıları ve Arapları bir araya getirebilecek tek alternatif sistem İslam’dır. Başından beri İslam, İslam öncesi toplumlarda var olan Asabiye (milliyetçilik) ile mücadele etmiş, ideolojik ve sistematik bir temelde onu ele almıştır. Siyasi bir sistem olarak uygulanması halinde İslam, 1400 yıl önce olduğu gibi bugün dünyanın yaşadığı sefaletin çoğunu ortadan kaldıracaktır. Hem Müslümanlar hem de dünya çapında gayrimüslimler İslam’ın rahmetine fazlasıyla muhtaçtır.