حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD-BA-2025-MB-TR-11 |
H. 9 Zilhicce 1446 M. Perşembe, 05 Haziran 2025 |
Hizb-ut Tahrir, Hilafetin Hakiki Manada Yeniden İkamesi İçin Çalışan Bir Partidir Artık Onun Çağrısını Engellemekten ve Gençlerini Tutuklamaktan Vazgeçin. Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallahu Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd
1953’te İslam ideolojisine dayalı bir siyasi parti olarak kuruluşundan bu yana, Hizb-ut Tahrir, İslami hayatı yeniden tesis etmek ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’de kurduğu ilk İslam devletini yeniden inşa etmek için çalışmaktadır. Parti, bu hedefe ulaşmak için Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem metodunu izlemekte olup, her türlü fiziksel eylemden veya sözde şiddetten kaçınmaktadır.
Hizb-ut Tahrir, ümmetle çalışma metodunu onlarca kitap ve neşriyatla ortaya koymuş, gençleri vasıtasıyla halkla birebir temas kurarak onları İslam’la eğitmiş, dinlerine olan bilinçlerini artırmıştır. Ümmetin kalkınması, tarihî izzetine, onuruna ve liderlik konumuna yeniden kavuşması gerektiğini vurgulamış; bu uyanışın Raşidi Hilafet’in yeniden kurulması ve İslam’ın yeniden hükümran olmasıyla mümkün olacağını belirtmiştir. Parti, ümmetin otoritesinin mevcut yönetimler ve Batı’yla uyumlu seküler rejimler tarafından gasbedildiğini savunmaktadır.
Hizb-ut Tahrir, apaçık hedeflerine ulaşma yolunda, İslam’ı hayattan dışlayan hiçbir rejimle uzlaşmaz, onlara yaltaklanmaz ve bu bozuk düzenlerin içinden yol almaz. Bu rejimlerde yönetime ortak olmaz. Aksine, bu rejimlerin kökten değişmesini ve onların yerine İslami yönetimin kurulması gerektiğini savunur. Parti, derin bir fikrî tasavvura sahiptir, İslam akidesini siyasi bir akide olarak görür ve hâkimiyetin yalnızca Allah’a ait olduğunu kabul eder. Parti, siyasi bir olgunluğa sahiptir, düşmanların komplolarının farkındadır ve bu komploları ümmete ifşa etmek, dumura uğratmak ve gidişatı değiştirmek için çalışır.
Hizb-ut Tahrir, Ürdün rejiminin Batı Şeria’yı Yahudilere peşkeş çekmek ve böylece Yahudilerle normalleşmek için 1967 Haziran ayında göstermelik bir savaş çıkarıldığını aylar öncesinden ifşa etmiştir. Ahmak rejimler, on yıllardır bölgeselciliği, sahte vatanseverlik ve bağımsızlık duygularını körükleyerek normalleşmek için çalışmışlar ve halen de çalışmaktadırlar. Hatta bugün, bu rejimler Gazze halkına karşı yürütülen soykırım savaşında bile Yahudi varlığının yanında yer almışlardır. Korkak Yahudi varlığının işlediği açlık katliamı manzaraları, onların o kalpsiz duygularına zerre kadar dokunmamıştır.
Ürdün’ün baskıcı güvenlik aygıtları, Hizb-ut Tahrir’in ilk nefes aldığı günden beri Allah’ın yoluna çağıran bu sesi boğmak için çabalamışlar, ‘Rabbimiz Allah’tır’ diyen gençleri, sırf bu inançlarının arkasında dimdik durdukları için zindanlara atmışlardır. Partinin siyasi niteliği bilinmesine rağmen, gençlerine yönelik keyfi gözaltılar, baskılar ve engellemeler halen devam etmektedir. Baskıcı güvenlik aygıtları, Filistin davasını yok etmeye çalışan ve kibri karşısında herkesin sustuğu sömürgeci kâfir Amerikan başkanı Trump’ın yanında saf tutarak bulaştıkları zillet ve utancı örtbas edecekleri yerde, bu alçakça tutuklamalarla ümmeti provoke etmektedirler. Öyle ki, Ürdün’ün zalim idaresi, mübarek Zilhicce ayının ilk on gününde, geçtiğimiz Cuma günü Hizb-ut Tahrir’in yiğit gençlerinden Musa Ebu Arkub ve Muhammed Necm Ebu Arkub kardeşleri tutuklamıştır. Güvenlik birimleri, Necm’i kandırarak kardeşinin kaza geçirdiğini öne sürmüşler ve böylece kurdukları sinsi bir tuzakla onu gözaltına almışlardır.
Ürdün’deki hainlerin ve tüm Müslüman yöneticilerin maskesi düşmüş, ümmetin düşmanlarının safında yer aldıkları ifşa olmuştur. Hepsi aynı kumaştandır! Ümmetin iradesini gasp ettiler, onu küfür nizamıyla yönettiler ve tekbirlerle, tehlillerle Allah’ı anıp Yahudi varlığına karşı orduları harekete geçirmek yerine, halkı bağımsızlık sirki ve futbol afyonu gibi boş işlerle oyaladılar. Halklarını zillete mahkûm ettiler, onları aç ve sefil bıraktılar; hayatı onlara zindan edip işsizliğe ve borç batağına ittiler. Ümmet’in trilyonlarca dolarını bir kalemle küfrün elebaşı Trump’a peşkeş çektiler!
Şeri yollarla İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan Hizb-ut Tahrir, bu yolda baskı, engelleme ve tutuklamalarla karşılaşacağının bilincindedir. Mevcut yöneticilerin, onların efendilerinin ve istihbarat servislerinin desiselerinden de haberdardır. Bu tür baskıcı tutuklamalar onu yıldıramaz. Çünkü Hizb-ut Tahrir’in kurmaya çalıştığı Hilafet Devleti; yozlaştırılmamış, şaibesiz hakiki bir Hilafettir. Hilafet, Müslümanlara dost, kâfirlere düşmandır, Hilafet, Allah’ın kelimesini gerçekten yücelten, İslam’ı hakkıyla uygulayan, Batı’nın İslam topraklarındaki nüfuzuna son veren ve bir daha bu topraklara sızmasını engelleyen bir devlettir. Hilafet, Müslümanların birliğini sağlayacak, onların ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayacak ve ümmetin eski izzetini geri getirecektir. Kâfirlere ve iş birlikçilerine karşı güçlü duracak, İslam’ı ve Müslümanları onurlandıracaktır. Gazze halkına ve tüm Müslümanlara yardım elini uzatacaktır. Parti, hayatın her alanında uygulanmaya hazır, maddeleri Kur’an ve Sünnet’ten türetilmiş bir anayasa hazırlamıştır. Partinin kurmaya hazırlandığı bu devlet, tüm ayrıntılarıyla şimdiden planlanmış durumdadır.
وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَاناً وَإِثْماً مُّبِيناً“Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” [Ahzab 58]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |