Cuma, 19 Ramazan 1445 | 2024/03/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD-BA-2023-MB-TR-04 H. 7 Şa'bân 1444
M. Pazartesi, 27 Şubat 2023

Güvenlik Koordinasyonu ve Sükûnet Amaçlı Akabe Zirvesi, Mübarek Toprak ve Halkına İhanettir, Komplodur

26 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen Akabe zirvesi sonrası ortak bir bildiri yayımlandı. Bildiride “Ürdün Haşimi Krallığı’nın daveti üzerine ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Brett McGurk’un huzurunda Ürdün, Mısır, Yahudi varlığı, Filistin Yönetimi ve Amerikalı üst düzey yetkililer Ürdün’ün Akabe şehrinde bir araya geldiler.” ifadeleri kullanıldı. Görüşmenin son derece gizli tutulmasına rağmen istihbarat teşkilatı başkanı Majid Faraj ile Yahudi varlığının (Shin Beth) iç güvenlik teşkilatı başkanı Ronen Bar arasında gerçekleşen kapsamlı ve samimi tartışmaların ardından yapılan kapanış bildirisinde şu ifadelere yer verildi:

- Yahudi Hükümeti ile Filistin Ulusal Otoritesi, tek taraflı eylemleri 3 ila 6 ay durdurmaya hazır olduklarını teyit ettiler. Tek taraflı eylemlerin durdurulmasının Yahudi varlığının, 4 ay boyunca yeni yerleşim birimi inşasını tartışmaya açmamasını ve 6 ay boyunca kaçak yerleşim birimlerine onay vermemesini içerdiği belirtildi. Taraflar, aralarındaki önceki tüm anlaşmalara bağlılıklarını vurguladılar.

- Zirveye katılanlar, Akabe’de belirlenen hedeflere ulaşmak için önümüzdeki Mart ayında Şarm El-Şeyh’te bir zirve daha düzenlemesi konusunda anlaşma vardılar.

- Bildiride, Amman, Kahire ve Washington’ın karşılıklı bu anlayışı Filistin Yönetimi ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkileri etkinleştirme yönünde bir ilerleme olarak gördükleri belirtildi.

Ürdün Kralı II. Abdullah, özellikle yaklaşan Ramazan ayı ile birlikte Yahudi varlığı ile Filistin halkı arasında tırmanan gerilimi durdurmak amacıyla Beyaz Saray temsilcisi Brett McGurk ile Filistin topraklarındaki gerilimin düşürülmesi, yatıştırılması ve iki devletli çözüm şansının baltalanmaması konusunu ele aldı.

Bu zirve, Yahudi güçlerinin Nablus’ta gerçekleştirdiği, 11 insan şehit olduğu ve 100’den fazla da yaralının olduğu katliamdan birkaç gün sonraya denk gelmiştir. Bu katliam, sağcı Netanyahu hükümetinin iktidara gelişinden ve yerleşim birimlerinin genişlemesinden bu yana Filistin halkına yönelik işlenen bir dizi vahşi saldırı ve baskınların bir parçasıdır. En son Yahudi hükümeti, 3.000 yeni yerleşim biriminin inşasını onaylamıştı.

Bu güvenlik zirvesi, işgal altındaki topraklarda üçüncü bir intifada endişelerinin ardından gelmektedir. Bu zirve senaryosunu hazırlayan Amerika liderliğindeki katılımcı taraflar, üçüncü bir intifadadan korkmaktadırlar. Hatta intifada çoktan başlamış da olabilir. Olayların gidişatından endişe eden Netanyahu hükümeti, üst düzey Amerikalı politikacılardan sık sık Yahudi varlığını ziyaret etmeleri için çağrıda bulunmuştur. Bunun üzerine Amerika, iki devletli çözüm çerçevesinde her zaman Yahudi varlığının güvenliğine bağlılığını dile getirdiği açıklamasında, yerleşim yerlerinin inşasına, statükonun değiştirilmesine ve aşırı güç kullanımına karşı uyarılarda bulunmuştur. Yerleşim birimleri arasında kalan vahalarda iki devletli çözümün gerçekleşmesi imkânsız hale gelmiş, iki devletli çözüm sekteye uğramıştır.

Bu zirve öncesinde Arap yöneticileri, kibir ve küstahlığına rağmen Yahudi varlığına teslimiyetleri söz konusudur. Belki de Yahudi varlığı, sözde sükûnetten memnun kalacaktır. Zira Pazartesi günü BAE, tarafından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunulan ve yerleşim faaliyetlerinin derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunan karar taslağının ertelenmesine yönelik anlaşmanın varlığını doğruladı. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, hain Akabe zirvesi kararları karşılığında Güvenlik Konseyi’nde yapılacak oylamadan önce yerleşim birimlerini kınama kararını geri çekti. Yine Filistin yönetimi, işgal hükümeti ve ordusuyla güvenlik koordinasyonunun askıya alınması kararından geri adım attı. Böylece otorite, Filistin topraklarındaki kahramanca direnişin bastırılmasında kirli bir rol oynayacak, ister binlerce Filistinli polisi eğitilmesi, isterse Gazze Şeridi’nin Mısır yönetimine emanet edilmesi gibi siyasi istihbarat koordinasyonu ile olsun Arap ülkelerinin desteğiyle direniş gruplarını ortadan kaldırmak için çalışacaktır.

Akabe zirvesinin Filistin Yönetimi ile Yahudi varlığı arasındaki siyasi müzakereleri yeniden başlatacağı veya Yahudi varlığının Filistin, Mescid-i Aksa ve Kudüs’e yönelik saldırganlığını ve sözde tek taraflı önlemlerini sona erdireceği veya bu mutant varlığa karşı büyük bir devrimi önleyeceği umudu, sahte bir umut ve seraptır. Ne Yahudi varlığı ne de tüm destekçileri ve hatta Amerika bile sonuçlarının farkında değillerdir. Filistin Yönetimi ile Netanyahu arasında haftalarca süren gizli müzakereler, onlar için bir felaket olacak ve toplantıları, güvenlik ve siyasi koordinasyonları sefil bir şekilde başarısızlığa uğrayacaktır. Kahramanca şehadet operasyonları, Filistin halkına ve hatta tüm ümmete bu varlığın korkaklığını ve çaresizliğini kanıtlamıştır. Yahudi varlığı çareyi komplocuların hayali güvenlik ipine tutunmakta görmüştür.

Akabe zirvesinde Yahudi varlığını destekleyen kararlar alınmış olmasına rağmen Yahudi varlığı liderleri Allah Azze ve Celle’nin şu buyruğunu doğrulayan açıklamalar yapmışlardır:

لُعِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن بَنِي إِسْرَائِيلَ عَلَى لِسَانِ دَاوُودَ وَعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا وَّكَانُوا يَعْتَدُونَİsrailoğulları’ndan inkar edenler, Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlenmişlerdi. Bu, başkaldırmaları ve aşırı gitmelerindendi.[Maide 78] Küstahlıkları ve korkaklıkları ifşa olmuştur. Yahudi varlığı Başbakanı, işgal altındaki Batı Şeria’da yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına devam edileceğini belirtti. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de Twitter hesabından yaptığı açıklamada işgal altındaki Batı Şeria’da “Yahudi yerleşim birimleri inşasının bir gün dahi durmayacağı” paylaşımında bulundu. Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de toplantıya ilişkin, “Ürdün’de olan Ürdün’de kalacak.” ifadesini kullandı.

Ey Müslümanlar! Biz, Filistin ve halkına karşı devam eden bu komplo karşısında Filistin sorununun şeri ve pratik çözümünün Yahudi varlığını kökünden söküp atmak için orduları harekete geçirmek olduğunu vurguluyoruz. Filistin halkının yiğitlere ve adam gibi adamlara ihtiyacı var ve Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Raşidi Hilafet Devletinin çocukları ancak bu büyük şeref ve onura nail olacaklardır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَEy iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet etmez.[Maide 51]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER