Cuma, 10 Şevval 1445 | 2024/04/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD–BA–2022–MB–TR–18 H. 28 Zilhicce 1443
M. Çarşamba, 27 Temmuz 2022

Çocuk Hakları Yasası, Zalim Bir Yasadır, Amacı, Çocuklarımızı Ailelerinden ve Dinlerinden Koparıp Laik Devletin ve Batı Uygarlığının Kollarına Atmaktır

Temsilciler Meclisi, hükümetin 2022 yılına ait Çocuk Hakları Yasası taslağını Kadın ve Aile İşleri Komisyonu ile Hukuk Komisyonundan oluşan ortak bir komisyona havale etti. Hukuk İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Vefa Beni Mustafa, Ürdün’ün, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin din değiştirme ve evlat edinme hakkıyla ilgili 14/20/21. Maddeleri hakkında ilkesel olarak çekinceleri olduğunu söyledi.

Temsilciler Meclisi’nde Çocuk hakları yasası taslağı oturumunda konuşan Mustafa, “Taslağın metinlerini hazırlarken hükümetin, Ürdün’ün hususiyetlerini dikkate aldığını söyledi. Tasarının annelik, çocukluk ve yaşlılığı her türlü istismar ve sömürüden koruyan anayasa değişiklikleriyle uyumlu olduğunu kaydetti. Tasarının aynı zamanda Ürdün’ün 2006 Çocuk Hakları Sözleşmesi ile ilgili uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeyi taahhüt ettiğini kaydetti. Sosyal Kalkınma Bakanı Ayman Al-Mufleh, “Al-Ghad” gazetesine yaptığı açıklamada, “Yasa tasarısının Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasının Ürdün’ün uluslararası taahhütlerine ilişkin güçlü bir destek olduğunu” söyledi. Ve “Yasanın uygulanmasının hazineye ek maliyetler getireceğine” dikkat çekti.

Ürdün rejimi, hükümetin uluslararası talepler doğrultusunda hazırladığı Çocuk Hakları Yasasını Temsilciler Meclisi’nden geçirmeye çalışıyor. Şüphesiz rejim, İslam ümmetinin 14 asırdan fazla bir süredir yaşadığı Ahvali Şahsiye hükümleri ve İslam şeriatının kalan hükümlerini dışlamak istiyor. Bütün ülke ve kuruluşlarıyla İslam inancını Müslümanların zihinlerinden ve kalplerinden silemeyeceğini anlayan kâfir Batı, yeni bir yaklaşım benimsedi. Bu yaklaşım ümmet için yeni değildir. Ümmetin uyanık kimseleri için bu yöntem sır değildir. İslam’la, inancıyla, şeri hükümleriyle ve Allah ve Rasûl’ünün yerleştirdiği aileyle ilgili diğer hükümlerle mücadele görevini İslam ülkelerindeki ajan yöneticiler, şeytani âlimler ve laikler üstleniyor. Çünkü ümmet, sömürgeci kâfir ve kuruluşlarından çıkan her şey reddetmiştir.

Yaklaşık yirmi yıldır hükümet, korku ve utançla kamuoyuna hazırlamaya çalıştı. Sonunda hükümet, İslam’a hatta insan fıtratına aykırı bu sömürge yasasını Temsilciler Meclisi’nden geçirmeye karar verdi. Hükümet, insanların tasarıyı kabul etmesi için yasa tasarısında bazı kozmetik tadilatlar yaptı. Son anayasa değişiklikleri de bu tasarının önünü açtı.

Bu Çocuk Yasasının hükümlerini ayrıntılı olarak ele almayacağız. Çünkü yasa tasarısı bir bütün olarak, temel olarak ve bir kaynak olarak merduttur. Kaynağı ve temeli, Batı uygarlığıdır, dünyaya sınırsız sefalet miras bırakan kapitalist ideolojisidir. Batının aile ve çocuk yasaları, Batıdaki insanların yüzde 70’inden fazlasını zina ve ensest çocukları yaptı. Ebeveynlerine ve öğretmenlerine isyankâr gençler yetiştirdi. Babalarını ve analarını bakım evlerine koyan erkekler ve kadınlar üretti. Bu yasa, Batılı ülkelerde olduğu gibi çocukları dosdoğru dinlerinden uzaklaştırmak için bedenleriyle olmasa da zihniyet ve ruhlarıyla ailelerinden alınmasına izin vermektedir. Bu, bireyselliği kutsallaştıran, kişisel çıkarı tüm eylemlerin ölçüsü yapan iğrenç kapitalist ideolojiyi yerleştirme girişiminden başka bir şey değildir. Aileler parçalandı, Batı’da insanlar artık evliliği ve üremeyi düşünmüyor. Hayvani arzularını tatmin etmek için zinaya ve sapıklığa başvuruyorlar. Çocuk yapmak ve bir aile kurmak zerre kadar umurlarında değil.

Mesele, Hukuk İşleri Devlet Bakanı ve bazı muhalefet milletvekillerinin dediği gibi yasanın bazı maddelerine ilişkin çekincelerin varlığı meselesi değildir. Milletvekillerinden birinin dediği gibi mesele, içerdiği bazı maddelerin İslami inanç ve değerlerle çelişmesi meselesi de değildir. Aksine mesele, İslam’ın ve hükümlerinin hayattan dışlanması meselesidir, haklarla ilgili kanunların hak ve görevlerin İslami perspektiften tartışılmaması meselesidir.

İslam inancı, yasama ve sistemleriyle Müslümanların hayatının temelidir. İslam akidesi, çocuk hakları ve kadın hakları yasaları da dâhil olmak üzere temel ve ayrıntıda batı uygarlığına aykırıdır. Örneğin, İslam erginliğe ulaşmış kişiyi çocuk saymaz. Bu kişi, eylemlerinden sorumlu ve mesuldür ve bu temelde yetiştirilmelidir. Kur’an-ı Kerim ve Sünnete göre yetişen İslam şahsiyetleri, on sekiz yaşında hatta daha küçük yaşlarda büyük liderler oldular. İslam, 18 yaş altı nişan ve evliliğe izin verirken, Çocuk Yasası bunu yasaklar ve bu batıldır. İslam, helal yolla içgüdüleri tatmin etmeye çalışır, çocuklar ve başkaları arasındaki cinsel ilişkiyi yasaklar. İslam, İslam’a ve İslam’ın hükümlerini göre eğitim, sorumluluk ve çocuk yetiştirme hakkını babaya vermiştir. Allah onları bu eğitimden sorumlu tutacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَاراً وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.[Tahrim 6]

Örneğin, bu yasaların hükümlerinin yorumlarından biri de başkalarıyla ilişki kurma özgürlüğüdür. Bu, bir yabancıyla dostluğu meşrulaştırır. İfade özgürlüğü, dinlerine karşı itaatsiz ve isyankâr bir nesil üretir. Düşünce ve din özgürlüğü, dinlerini terk eden çocukları her türlü cezadan korur. “Hiçbir çocuğun özel hayatına, aile konutuna veya yazışmasına keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemez” ibaresi yer almaktadır. Bu, Batı’da olduğu gibi çocuğa iyi davranmadıkları için çocuğun anne ve babasından alınabileceği anlamına gelir.

Araştırma tamamen politiktir. Batının Müslüman ülkelerdeki yöneticilere diktesiyle ilgilidir. Batı, İslam’ı hayatın her alanından uzaklaştırmak için entelektüel ve kültürel saldırı yürütüyor. Batılı değerler sistemini dayatıyor. Batı, kadın ve çocuk haklarını amacına ulaşmak için bir bahane olarak kullanıyor. Sömürgeci Batı, ülkemiz üzerindeki hegemonyasını genişletmek istiyor. Spesifik olarak, çocukları koruma bahanesiyle çocuklar ile ilgili düşüncelerimizi daha da sıkılaştırmaya çalışıyor. İnsanlara bu tür yasalarla çocuklarını koruduğu iması veriyor. Aileler ihmal ediliyor, bunlar, ülkede uygulanan laik sistemin neden olduğu olaylardır.

Amerika dışında tüm dünya ülkelerinin imzaladığı Uluslararası Çocuk Hakları Yasası’nın sonuçları, gözler önündedir. Siyasal çıkarlar için çıkarılan sanal savaşlarda her gün yüz binlerce çocuk ölüyor. ABD dolarının neden olduğu ekonomik krizler sonucu çocukları açlıktan ölüyor. Küresel ticaret haline gelen organ mafyası tarafından kaçırılıp öldürülüyorlar. Ne sınırlar ne de hükümetler organ mafyasına engel oluyorlar. Çocuk ticaretiyle haysiyetleri ihlal ediliyor. Fuhuş ve cinsel istismarda kullanılıyorlar...

Ey İnsanlar! Ey Müslümanlar! Bugün insanlık ve özellikle Müslümanlar, ülkelerindeki yozlaşmış ve sefil insan yapımı yasalara ve anayasalara dayalı yönetim sistemlerini değiştirmek için çalışmalıdır. O sistemleri yüzlerce yıldır tüm insanları adaletle yöneten Hilafet devletinde Allah’ın indirdiğiyle yönetmek için değiştirmelidirler. Hilafette uygulanacak kanunlar, İslam hükümleri olacaktır. Müslümanların Halifesi Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i örnek edinerek Allah’ın Şeriatı ile yönetecektir. “Çocuk haklarından” bahsederken, çocuklarla ilgili şeri hükümleri araştırmamız gerekiyor. Şeri hükümler, çocukların İslam’da Aziz ve Celil olan Yaratıcının belirlediği şeri haklarını garanti eder. Allah, yarattıklarından haberdardır, onların neye muhtaç olduklarını ve nelerden istifade ettiklerini en iyi bilendir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.” [Mülk 14] Bu temelde, milletvekillerini böyle bir yasayı topluca ve ayrıntılı olarak onaylamamaya çağırıyoruz. Mesele, halk nezdinde imajını ve kabulünü artırmak için bazı maddelerine çekince koymak değildir. Aksine mesele tamamen reddetme meselesidir. Küfre dayalı diğer uluslararası yasalar da reddedilmelidir. Bu yasalar, çocuklarınızı istismar etmekte, onurlarını ihlal etmektedir. Üstelik bu yasalar, Cenab-ı Hakk’ı öfkelendirir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَن يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلَالاً بَعِيداً “Sana indirilen Kurana ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğûtu tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.” [Nisa 60]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER