Perşembe, 09 Şevval 1445 | 2024/04/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YM–BA–2022–MB–TR–25 H. 14 Rabi’-ul Âhir 1444
M. Salı, 08 Kasım 2022

Balfour Deklarasyonu, Sahip Olmayan Kişinin Hakkı Olmayan Kişiye Bir Toprak Parçasını Vermesidir

Şura Konseyi’nin Balfour Deklarasyonu’nun 105. yıldönümünde “Talihsiz Balfour Deklarasyonunu Unutmayalım” başlığı altında düzenlediği bir etkinlikte, başkent Sana’daki Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Salih el-Nuaymi, Balfour Deklarasyonu’nu başta Filistin olmak üzere ümmetin maruz kaldığı siyasi ve tarihi hafızayı canlandırmak için bir fırsat olarak değerlendirdi. Kötü şöhretli Balfour Deklarasyonu’na göre Yahudiler Filistin topraklarını işgal etmişlerdir.

Balfour Deklarasyonu’nun yarattığı trajediyi anmak için Yemen veya diğer Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin konferanslar düzenlemelerine ve konuşmalar yapmalarına gerek yoktur. Bilakis eğer samimilerse yapmaları gereken, emirleri altındaki orduları ve arkalarındaki mağlup halkları seferber etmektir. Bu halklar, Yahudilerle savaşmanın ve kendilerine fırsat verildiği takdirde onların kökünden söküp atmanın özlemiyle yanıp tutuşuyorlar.

Sahip olmayan kişinin hakkı olmayan kişiye bir şeyi vermesi anlamına gelen İngiliz suçu, Hilafet Devletinin ilgası suçundan bağımsız değildir. Bu nedenle Müslümanlar ve yöneticileri, Hilafet ve Filistin’in siyam ikizi olduğunu, İngiltere’nin Filistin’i alabilmesi için Hilafeti ortadan kaldırdığını bilmelidirler. Hilafet geri dönmeden Filistin’i geri almak için orduların seferberliği beklenmez. Bu yüzden Batı, Filistin’in işgal altında kalmasını bir dönüm noktası olarak görmektedir. Hilafeti engellemek ve kurulması durumunda onunla savaşmak için belirlediği plan bunu gerektirmektedir. Bunun içindir ki İslam ümmeti, Balfour Deklarasyonu suçunu anarken, bu deklarasyona eşlik eden Hilafetin ortadan kaldırılması suçunu da anması gerekir. Kaldı ki Filistin meselesi, sadece Filistin halkının veya Arapların meselesi değildir, gerçekte İslami bir meseledir. Filistin meselesi, bir İslam toprağı meselesi ve İslami kutsallıklar meselesidir. Yahudiler, kâfir ülkeleri İngiltere ve Amerika’nın desteğiyle ve ajanları Müslümanların yöneticilerinin işbirliğiyle o İslam toprağını gasp etmişlerdir. Yahudi varlığının ortadan kaldırılması ve İslam toprağının her karışının geri alınması ümmetin boynunun borcudur. Bunun anahtarı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulmasıdır. Hilafet, Amerika ve İngiltere’yi uluslararası sahneden silecek, Amerika’nın uluslararası konumunu ortadan kaldıracak, dünyayı kötülüklerinden kurtaracak, Yahudi varlığını yok edecek ve tüm Filistin’i Müslümanların bağrına geri iade edecektir. Ümmet, bütün bunları yapabilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنْتُمُ الأَعْلَوْنَ وَاللَّهُ مَعَكُمْ وَلَنْ يَتِرَكُمْ أَعْمَالَكُمْSiz galipsiniz, Allah sizinle beraberdir ve amellerinizi asla zayi etmez.[Muhammed 35]

İngiltere’nin -beraberinde Fransa ve Amerika’nın- Filistin ve ümmete karşı işlediği suçlara verilecek ideolojik yanıt, bu yöneticileri devirmektir, sadık ve bilinçli bir önderlik etrafında toplanmak ve Allah’ın indirdikleriyle hükmeden bir yöneticiye biat etmektir. Gerçeklikle hiçbir pratik yönü olmayan retorik faaliyetler ve içi boş sloganlar değildir! Yahudi varlığı, Müslüman ülkelerdeki bu mücrim yöneticilerin gölgesidir. Dolayısıyla bir şey yok olursa, gölgesi de yok olur. O ajan yöneticilerin devrilmesiyle ümmet askeri iradesine yeniden kavuşacak ve böylece sömürgeci egemenliği ve beraberinde ümmetin göğsüne bir hançer gibi saplanan Yahudi varlığını yerle yeksan edecek ve tüm Filistin’i Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin gölgesi altında İslam ümmetine iade edecektir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER