Cuma, 19 Ramazan 1445 | 2024/03/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YM-BA-2022-MB-TR-06 H. 19 Raceb 1443
M. Pazar, 20 Şubat 2022

Müslümanların Felaketlerinin Kaynağı, Hilafetin İlgasıdır

28 Recep 1342 / 3 Mart 1924 Pazartesi günü Mustafa Kemal, Hilafeti kaldırdı, enkazı üzerine laik cumhuriyeti kurdu, din ve devlet işlerini ayırdı. İngiliz komutanı Harrington ve İngiliz Dışişleri Bakanı George Curzon’un himayesinde ve gözetiminde Halifeyi ülkeden kovdu. TBMM’ye sunduğu kararname ile Avrupa’dan yeni cumhuriyeti tanımasını istedi. Avrupa ülkeleri, Lozan Antlaşması uyarınca 24 Temmuz’da alelacele Türkiye’nin bağımsızlığını tanıdı. Lozan Antlaşması uyarınca İngiliz işgal güçleri başkent İstanbul ve boğazlardan çekildi. İngiliz komutanı Harrington Türkiye’den ayrıldı. İngiliz Dışişleri Bakanı Curzon, İngiliz Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, Türkiye meselesi kesin olarak bitmiştir. Bir daha asla ayağa kalkamayacaktır. Çünkü biz onun manevi gücünü yok ettik: Hilafeti ve İslamı ortadan kaldırdık dedi.

Hilafetin yıkılması vahim bir olaydır ve İslam ümmetinin hayatında tehlikeli bir dönüm noktasını teşkil ettiğinde şüphe yok. Bu elim hadiseden önce Müslümanlar Daru’l İslam’da yaşıyorlardı. İslam Devletinde yaşamayanlar ise, İslami hayatın tadını çıkarmak, devletin bayrağı altında yaşamak ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğuna imtisalen bir Halifeye biat yükümlülüğünden kurtulmak için vatandaşı olarak istedikleri zaman Hilafet Devletine seyahat edebiliyorlardı.

وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse cahiliye ölümüyle ölmüş olur.

Devletin yıkılmasından sonra Müslümanlar, Daru’l İslam’da yaşamaktan ve Müslüman toplumla bütünleşmekten mahrum kaldılar. Dolayısıyla Hilafetin yıkılışının yıldönümü, hüzünlü ve elim bir yıldönümdür. Çünkü insanlığın tanıdığı en büyük devlet yıkılmıştır. Yıkılışıyla ideolojiye, yüksek değerlere ve ahlaka dayalı uluslararası kavramlar çökmüş, yerini çıkarlara, kaprislere ve materyalizme dayalı uluslararası kavramlar almıştır. Ayrıca İslam Devletinin yıkılışı, 13 yıllık çatışma, mücadele, davet ve sıkıntının ardından Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kurduğu varlığın yıkılışı demektir. Bu sürede Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve sahabesi çeşitli işkence ve eziyetlere maruz kaldılar. Kâfir kabileleri ve zümreleri Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i öldürmek için tuzak bile kurdular. Buna rağmen Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, zafer ve güç elde edene ve İslam Devletini kurana dek davetinden ve mücadelesinden yılmadı. Hilafetin yıkılış trajedisi, felaketlerin kaynağı olsa da daha kötüsü ve daha tehlikelisi, İslam ümmetinin bu elim yıldönümünü unutmuş olması ve tehlikesini bilmemesidir. Hilafetin önemi ve yıkılış trajedisinin büyüklüğünün hala farkında değil. Bunun nedeni kâfir Batı ve ajanlarının, Hilafet fikrini ve imajını karalaması, Müslüman çocuklarını Hilafetten saptırması, tiksindirmesi, nefret ettirmesi ve geri getirmek için çalışanlar karşısında durmasını sağlamasıdır. Kâfir Batı, Müslümanlar arasında, eğitim müfredatında ve medyada Hilafet düşüncesi ile alay etti. Bu nedenle her Müslüman, Hilafetin restorasyonunu, İslam’ın uygulanmasını, bayrağının dalgalanmasını ve yeniden izzetine kavuşmasını desteklemeli ya da çalışmalıdır. Çünkü farzı kifaye, yerine gelinceye kadar her Müslüman farzdır.

İslam, Allah’ın dinidir, hüküm ve egemenlik yalnızca Allah’a aittir. Hilafet Devletinin yokluğunda egemenlik Allah’a ait olmaz. İslam’ın dışındaki her yönetim, zulümdür, eziyettir, zorbalıktır. İslami yönetim ve farklı başlıklar ve isimler altında İslami yönetim çağrısı ancak Hilafetle mümkündür. Bu nedenle Batı, İslam’la mücadelesine (Terörle mücadele) adını verdi. Bu yüzden Müslümanlar, bu mücadeledeki çabalarını ve gayretlerini iki katına çıkarmak, ümmetin daha fazla evlatlarını Hilafet Devletini kurma çalışmasına sevk etmek mecburiyetinde. İşte Hizb-ut Tahrir, ümmet içinde ve ümmetle birlikte bu büyük farzı yerine getirme görevini üstlenmiş durumda. Hilafet Devletinin yıkılışının 101. yıldönümünü, yas tutmak ya da hatırlamak için anmıyoruz. Ümmeti restorasyon çalışmasına yönlendirmek, yeniden kurulmasının büyük bir farz olduğunu göstermek için anıyoruz. Ayeti kerimler ve hadisler Hilafet hakkında çokça bahsetmektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ Aralarında, Allahın indirdiği ile hükmet، Onların arzularına uyma ve Allahın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın.” [Maide 49]

Bu ve diğer ayetlerdeki hüküm, geneldir, Allah’ın indirdiği her şeyi kapsar. Bu nedenle Allah’ın indirdikleri, sadece Hilafet Devletiyle uygulanabilir. Taberani’nin İbn Ömer’den rivayet ettiğine göre “Ben, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle buyururken işittim:

مَنْ خَلَعَ يَداً مِنْ طَاعَةٍ لَقِيَ اللَّهَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا حُجَّةَ لَهُ، وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً Kim itaatten elini çekerse, Kıyamet gününde lehine hiçbir delil bulunmaksızın Allah ile karşılaşacaktır. Kim de boynunda Halifeye biat olmadan ölürse, cahiliye ölümü ile ölür”

Hizb-ut Tahrir, Allah’ın indirdikleriyle yönetmenin tüm dünyadaki Müslümanlar için ölüm kalım meselesi olduğunun bilincindedir. Bu yüzden bu yıldönümünü anıyor. Müslümanlar, küfür sistemlerini yıkmak, İslam hükümlerini uygulamak, İslam ülkelerini Daru’l İslam’a, toplumu da İslami topluma dönüştürmek zorundalar. İslam’ı davet ve cihat yoluyla dünyaya taşımak için Allah’ın Kitabı ve Rasûl’ünün Sünnetine göre biat edecekleri bir Halife tayin etmeleri farzdır. O halde Müslümanların, zaferler elde eden fatihlerin biyografisini dirilten bir Halife var etmek için çalışmalarının zamanı gelmiştir. Bedir Savaşı, Mekke ve Kadisiye’nin, Amuriye’nin fethi, Puvatya Muharebesi, Endülüs’ün fethi, Ayn Calut Savaşı, Kıbrıs ve Belgrad’ın fethi ve daha nice zaferler gerçekleşti. Mescid-i Aksa’yı Haçlılardan kurtaran Selahaddin’in, Amuriye hapishanesinden yetiş ya Mutasım diye bağıran kadının çığlığına icabet eden ve hazırladığı devasa ordularla Amuriye’yi fetheden Mutasım’ın biyografisini diriltmek yakışık almaz mı? Ümmete prestijini kim geri verecek? İzzetini kim iade edecek? Hadi bu büyük amel için çalışın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أُولَئِكَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ  “İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.” [Müminun 61] Yine Allah Subhânehu Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأُولَئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.[Tevbe 88-89]

Kriz, sevincin habercisidir. Hemen hemen bizi her taraftan çepeçevre kuşatan bu darlık, yol ne kadar uzun ve zorlu olursa olsun, bizi hedefe götüren sebeplere tutunmaya, elimizden gelen gayret ve çabayı göstermeye sevk etmelidir. Allah’ın malı pahalıdır, Allah’ın malı cennettir. Cennet, hoşa gitmeyen şeylerle dolu. Farzların tacı, değerli ve enfes her şeyi feda etmeyi gerektirir. Hilafet kendiliğinden değil, dürüst müminler tarafından kurulacaktır. Allah’ın izni ve yardımıyla meşru bir sebebe tutunmaya kararlıyız. Umarız Allah, kısa sürede yüreğimize şifa verir. Bu, Allah’a zor değildir. Gözümüz Hilafette çalışıyoruz, kalbimiz Hilafet için atmakta. Kurulacağından eminiz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Hilafetin kurulacağını bize haber verdi ve müjdeledi.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Bütün bunlar gayretleri bilemek, kararlılığı pekiştirmek ve yürekleri ferahlatmak için yeter.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allahın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 6-7]

#أقيموا_الخلافة              #الخلافة_ #ReturnTheKhilafah             #YenidenHilafet           101

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER