02 Nisan 2022’de siyasi muhalifleri tasfiye etmek amacıyla Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bir yıl cezaya çarptırılmasının ardından güvenlik güçleri, 17 Mayıs 2022 Salı günü Hizb-ut Tahrir genci Tarık Rafea’yı tutukladı. Buna göre Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu aşağıdaki gerçekleri açıklıyor:

1- Hizb-ut Tahrir gençlerinin tutuklanmasının terör örgütüyle hiçbir ilgisi yok. Kovuşturulmaları, Tunus ve halkının kaderiyle oynayan müflis rejimin izlediği İslam karşıtı politikaların bir parçası. Dolayısıyla Tarık Rafea’nın tutuklanması ve hapse atılmasının nedeni, fikirleridir.

2- Hizb-ut Tahrir gençlerine “terörizm” yaftası vurmak, tamamen siyasidir, kamuoyunu partiden soğutmak, Tunus halkını İslam’ın hükümlerine göre yaşama çalışmasından alıkoymak içindir.

3- Bu tutuklama, Ahmed Latif’in 26 Şubat 2022’de benzer bir suçlamayla tutuklanmasının ardından geldi. Bu tutuklamalar, önceki yöneticilerin izlediği politikaların devam ettiğinin en iyi örneği. Baskılar, suçlamalar ve İslami hayatı yeniden başlatma davetiyle mücadele, eskisi gibi son sürat devam ediyor.

Ey değerli Tunus halkı! Hizb-ut Tahrir’in Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’de ilk İslam Devletini kurduğu yöntemi benimsediğini otoriteye açık ve net olarak duyurun. Hizb-ut Tahrir, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet çağrısına devam ediyor. Zalim Bin Ali rejimine karşı devrime kalkışan Tunus da dâhil olmak üzere birçok İslam ülkesinde ve Batı ülkelerinde davet çığ gibi büyüyor. Rejimin devrilmesini destekleyen Hizb-ut Tahrir, bugün siyasi rotayı düzeltmek için çabalamakta. Ki Tunus halkının fedakârlıkları çarçur edilmesin. Hizb, güvenilir ve lider bir nasihatçidir, halkına asla yalan söylemez, söylemedi. “Tunus ve halkına karşı suç” olarak gördüğü mevcut siyasi rotaya karşı uyarıda bulundu. Ayrıca siyasi koridorlarda dönen kirli siyasi oyunlara karşı da uyardı. Bugün bu kirli oyunların sonuçları hala mevcut. Laikliği uygulayan, İslami yönetimi, yasamayı ve hukuku dışlayan müflis demokratik sistemin devamlılığına karşı da uyarıda bulundu. Bugünse başta Uluslararası Para Fonu olmak üzere yabancı çevrelerin ipotek suçuna karşı uyarıda bulunuyor. Bilindiği gibi ekonomik çöküşünün en belirgin nedeni IMF’dir. IMF, Tunus’u yeniden sömürgecilerin kollarına atacaktır.

Ey Tunus halkı! Her dürüst izleyici, Hizb-ut Tahrir’in uyarılarının pratik hayatta gerçekleştiğini bilir. Bugün ülkenin geldiği durumun nedeni, siyasi sınıfın sömürgeci Batının kollarına atılmasıdır. Yine her dürüst takipçi, Hizb-ut Tahrir’in güvenlik güçleri, yargı ve Müslümanların diğer çocukları ile çatışmadan ziyade kâfir Batı ve Müslümanların ajan yöneticileri ile çatışmaya girdiğini bilir. Bu acımasız mücadelede, kimseye dalkavukluk, yardakçılık ve yalakalık yapmaz.

Tarık Rafea, keyfi tutuklamalara ve asılsız suçlamalara rağmen Allah’ın izniyle davetine, Hizb-ut Tahrir de şeri siyasi yolla İslam Devletini kurma çalışmalarına devam edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” ^{[Tevbe 32]}