04 Nisan 2015 Cumartesi günü, gece saat dokuz sularında, güvenlik operasyonlarında İslam Ordusu ile işbirliği yapan Liva Şam Rasûl elemanlarından bir grup, Doğu Guta'nın Küfür Batna kentinde Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti gençlerinden Şeyh İbrahim Neccar'a [Ebu Suheyb'e] suikast düzenledi. Şeyh İbrahim, öldürmeye yönelik açılan ateş sonucu ağır yaralandı. Suikast girişimi esnasında açılan dört el ateş ile babası Hacı Ebu Salih de yaralandı. Her ikisine de Allah'tan sağlık ve sıhhat diliyoruz. Bu elim olay, Şeyh İbrahim'in Liva Şam Rasûl elemanlarının hata ile öldürdüklerini iddia ettikleri iki mücahidin ölümünü araştırmak üzere Küfür Batna halkı tarafından kurulan komisyona başkanlık etmesinin ardından meydana geldi. Bu suikast girişiminin, öldürülen iki mücahidin cenaze töreninde Şeyh Ebu Suheyb tarafından yapılan konuşma ve Liva İslam'ın da davanın takipçisi olmasının ardından gelmesi ayrıca dikkat çekicidir.

Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz soruyoruz: Zulme başkaldırı ve mazlumlara yardım iddiasında bulunanlara göre Müslümanların kanı o kadar ucuz mu? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا  "Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası içerisinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap eder ve lanet eder. Onun için büyük bir azap da hazırlamıştır." ^{[Nisa 93]} Kendilerine mücahit diyenler nasıl olurda Müslümanları öldürebilir? Müslümanın kanını akıtmanın haram olduğunu göz önünde bulundurmaksızın nasıl olurda Hilafet davetçilerini öldürmeye kalkışabilirler? Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

لهدم الكعبة مائة مرة أهون على الله من إراقة دم مسلم "Yüz kere Kâbe'yi yıkmak Allah katında bir Müslümanın kanını akıtmaktan daha ehvendir."

İsimleri İslam ve Rasûl ile anılanların görev ve vazifesi, zalim Beşşar'ın zulmünden Müslümanları korumaya çalışmaktır, onların öldürülmesinde ona ortak olmak değil. Ve yeryüzünde Allah Şeriatını hâkim kılmak için çalışan Hilafet davetçilerine yardım etmektir. Onları hak sözü söylemekten alıkoymak ve onlara suikast girişiminde bulunarak hakların sahiplerine iadesine edilmesine engel olmak değil. Sakın onlar, haklarında Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şöyle buyurduğu İsrail oğulları gibi olmasınlar:

كُلَّمَا جَاءَهُمْ رَسُولٌ بِمَا لَا تَهْوَى أَنْفُسُهُمْ فَرِيقًا كَذَّبُوا وَفَرِيقًا يَقْتُلُونَ "Ne zaman bir Peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler." ^{[Maide 70]}