Heyet Tahrir eş-Şam’a bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı, 22 Kasım 2024 Cumasına “NATO sınırlarını kim koruyor, savaşların başlamasını kim engelliyor ve rejimin sınırlarını kim koruyor?” isminin verilmesinin ardından Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik yeni operasyon başlattı. Genel Güvenlik Teşkilatı, cuma gecesi başlattığı geniş çaplı operasyonun ardından Hizb-ut Tahrir üyesi bir grup genci kaçırdı. Termanin kasabasından Avukat Muhammed Şerif ve Fatih Termanini, Kefr Nuran kasabasından genç Ömer Rahal, Atarib şehrinden eğitim gören Beşar Abdulhay Samsum ve Ahmed Abdulhay Samsum kaçırılananlar arasında yer alıyor. Daha önce de Dera ilinden sürgün edilen Şeyh Amir Salim kaçırılmıştı.

Ahmed Zeydan’ın açıklamaları Cuma’nın böyle adlandırılmasına esin kaynağı oldu. Ahmed Zeydan, açıklamasında, Heyet Tahrir eş-Şam’ın NATO’nun sınırlarını, özellikle de NATO üyesi Türkiye’nin sınırlarını koruyarak savunmada büyük bir rol oynadığını belirtmesi, bölgedeki devrimciler ve özellikle mücahitler arasında büyük bir tepkiye yol açtı.

Zeydan, açıklamasında doğrudan mücahitleri suçladı. Bu, Heyet’in politikalarına ve zihniyetine karşı çıkanları hedef almak için sıklıkla başvurduğu bir bahanedir. Zeydan’ın bu sözlerinden, mücahitlere saldıranın kim olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Zeydan, ifadelerinde mücahitleri NATO’nun sınır muhafızları olarak nitelendirdi ve onları Şam devrimine karşı komplo kuran Batılı ülkelerin gündemlerini uygulayan kişiler olarak tanımladı. Oysa Zeydan, Şam devrimi mücahitlerinin yalnızca Allah yolunda cihat etmek ve Şam’daki suç rejimini devirmek için yola çıktıklarını gayet iyi biliyor.

Ey Şam devrimi halkı ve ey mücahitler! Heyet liderliği ve teorisyenlerinin size nasıl baktığına her gün bizzat tanık oluyorsunuz. Onlar için siz, cihadınızı, devriminizi ve fedakarlıklarınızı sona erdirmek için görevlendirildikleri ajandaları uygulamak üzere kullanılan araçlarsınız. Peki siz ne yapıyorsunuz?

Ey mücahitler! Heyet’in lider kadrosu ve teorisyenleri, size ve eylemlerinize karşı açıkça düşmanca bir tavır sergilemektedirler. Sizi, fedakarlıklarınızı ve cihadınızı korumak için uğraşanlar etrafında kenetlenmenizi engellemeye çalışmaktadırlar.

Bugün devrim kritik bir yol ayrımında. Ya Heyet’in ve bağlantılı liderlerin yolunda devam eder ve dolayısıyla uluslararası konferanslarda tasarlanan planların ve kumpasların bir aracı olursunuz; ya da Allah’a tevekkül eder, O’nun ipine sımsıkı sarılır, devriminizin sabitelerine sadık kalır, devrimci halkınızla birlikte hareket eder ve cihadınızın meyvesini, Şam’daki suç rejimini devirip enkazı üzerine İslami yönetimi kurarak alırsınız.

Ey mücahitler! Bilin ki siz, halkınızın ve devrimci kitlenizin umudusunuz. Takınılan tutumlar tarihe geçecektir. Bu yüzden hem kendiniz hem de halkınız, kitleniz ve ümmetiniz için onurlu bir duruş sergileyin. Allah bize zafer ve güç bahşedene kadar ümmet hep yanınızda olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}