حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2022–RS–TR–49 |
H. 12 Cumâde’l Ûlâ 1444 M. Salı, 06 Aralık 2022 |
Askerler ve Siviller, Allah’a, Rasûl’üne ve Müminlere İhanet Belgesini İmzaladılar
Askerler ile Özgürlük ve Değişim Güçleri liderliğindeki bazı sivil güçler, geçiş dönemi için sivil bir hükümetin kurulmasının yolunu açan siyasi çerçeve anlaşması imzaladı. Yalancı tanıklıkta bulunmak için Volker ve arkadaşları, Amerika, İngiltere ile uyduları Suudi Arabistan, BAE ve Avrupa Birliği temsilcisi de törende hazır bulundu.
Çerçeve anlaşmasının genel ilkeleri başlığı altındaki giriş bölümünde şu ifadelere yer verildi: “2- Sudan çok kültürlü, çok etnikli, çok dinli ve çok dilli bir ülkedir. Kimliği, tarihsel ve çağdaş bileşenlerine, coğrafi boyutlarına, çeşitliliğini ve zenginlik kaynağını oluşturan yedi bin yıllık kendine özgü kültürel mirasına dayanmaktadır. 3- Sudan sivil, demokratik, federal, parlamenter bir ülkedir. Egemenlik halka aittir, halk otoritenin kaynağıdır. Sudan’da hukukun üstünlüğü, gücün barışçıl bir şekilde devri, özgür ve adil seçimler, zenginlik ve kaynakların adil bir şekilde paylaşımı egemendir.”
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz ve bizimle birlikte tüm Müslümanlar, bu büyük münker ve ihanetten Allah’a sığınıyor ve aşağıdaki hususları vurguluyoruz:
Birincisi: Sudan halkının yüzde 98’den fazlası Müslümandır. İslam inancının temelini oluşturan İslam kültüründen başka kültürleri yoktur. Sudan’ın Müslüman evlatlarından olan ve Batı kültürüyle yoğrulmuş şahıslara gelince, onlar ancak kendilerini ve onları zorla ümmete dayatan efendilerini temsil ederler.
İkincisi: Etnisite ve dillerin hayat sistemleriyle ilişkisi nedir? Bu, İslam’ı ve hükümlerini uzaklaştırmak, Sudan halkının etnik kökenleri veya dilleri ile hiçbir ilgisi olmayan sömürgeci kâfir Batı sistemlerini dayatmak için yanlış yönlendirmek ve gözleri boyamaktan başka bir şey değildir.
Üçüncüsü: Sudan’ın sivil ve demokratik bir ülke olduğu ifadesi, açıkça devletin laikliğini öngörmektedir. Sudan, bir İslam ülkesidir. Devleti, Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah’ın Rasûlü’dür esası üzerine kurulmalıdır. Dinin hayattan ve dolayısıyla siyaset ve devletten ayrılması akidesi üzerine değil. Bu akide, sivil demokratik ülkenin bir akidesidir.
Dördüncüsü: Sudan’ın federal bir ülke olduğu ibaresi, Müslüman ülkelerin etnik, bölgesel ve mezhepsel temellerde bölünmesini tavsiye eden Orta Doğulu Amerikalı Yahudi Bernard Lewis’in planlarının uygulanmasıdır. İslam Devleti, tüm Müslümanlara ait tek bir devlettir, federal bir devlet değildir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
مَنْ أَتَاكُمْ وَأَمْرُكُمْ جَمِيعٌ عَلَى رَجُلٍ وَاحِدٍ يُرِيدُ أَنْ يَشُقَّ عَصَاكُمْ أَوْ يُفَرِّقَ جَمَاعَتَكُمْ فَاقْتُلُوهُ“Siz yönetim işinde bir adam üzerinde birleşmiş iken, birisi gelip sizin asanızı kırmak ya da cemaatınızı parçalamak isterse onu öldürün.”
Beşincisi: İslam Devletinde egemenlik, çerçeve anlaşmasında belirtildiği gibi halka değil Şeriata aittir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً“Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar”[Nisa 65]
Sonuç olarak Özgürlük ve Değişim Güçleri ile askerler arasında bir ikilik oluşturduğu için değil, temel ve ayrıntılarında İslam’a aykırı olduğu için bu anlaşmayı reddetmesi ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için ciddiyetle çalışması Sudan halkının şeri görevidir. Hilafet, Allah’ın bizden razı olması, dolayısıyla dünya ve ahirette mutlu ve onurlu bir yaşam sürmemiz için şeran gerekli olan tek İslam Devletidir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |