Kerim Kardeşim / Sayın El Sudani Gazetesi Editörü

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Konu: Hizb-ut Tahrir, Siyasi Bir Partidir, Birinden Korktuğundan Değil, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i örnek Aldığından Maddi Eylemlerde Bulunmaz

12 Kasım 2022 / 18 Rabiu’s Sânî 1444 Cumartesi günü 5799 baskılı El Sudani gazetenizde, “Vaizler, aşırılık yanlıları ve dini gruplar Hartum’daki ABD büyükelçisine tehdit mesajları gönderiyorlar... “Bubi tuzaklı toplar” Soba’daki Washington büyükelçiliğine doğru yuvarlanacak mı?”başlıklı bir rapor okuduk. Gazeteci El Hadi Muhammed imzalı raporda, Hizb-ut Tahrir’in maddi eylemlerde bulunan cihatçı gruplar arasında kategorize edildiğine, hatta partiyi radikal olarak nitelendirdiğine tanık olduk. Yazar, “...John Godfrey’in hamlelerine tepkiler, Sudanlı radikal grupların başında gelen ve İbrahim Othman Abu Khalil liderliğindeki Hizb-ut Tahrir İslami’den geldi...” ifadelerine yer aldı.

Hakkın açığa çıkması ve işleri yoluna koymak için iftiralarla dolu raporunuza yönelik aşağıdaki yanıtımızı yayınlayacağınızı umuyoruz:

Birincisi: Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. İslam’ı ölüm kalım meselesi haline getirmek, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak ve Allah’ın indirdikleriyle yönetime hayat vermek için ümmet içinde ve ümmetle birlikte faaliyet yürütmektedir.

İkincisi: Hizb-ut Tahrir, aydın düşünce ile ümmeti doğru kalkındırmaya ulaştırmayı amaçlıyor. Bu nedenle ameli, fikri mücadele ve siyasi çatışma ile sınırlıdır. Birinden korktuğundan değil, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna uyduğundan ve devletin kurulmasında güzide siretini örnek aldığından maddi eylemlerde bulunmaz. Devlet kurulmadan önce hiçbir maddi eylemde bulunmamıştır, devleti kurana kadar da fikri mücadele ve siyasi çatışma yürütmeye devam edecektir. Maddi eylemleri devlet yapar.

Üçüncüsü: Raporda yazar, Hizb-ut Tahrir’den bahsetmek için dayanak aldığı basın açıklaması, ne Amerikan büyükelçisini ne de bir başkasını maddi bir eylemle tehdit etmemektedir. Basın açıklaması Sudan yöneticilerini ve Sudan halkını hedef almaktadır. Açıklamanın başlığı bile yeter: “Sudan Yöneticilerinin Aşağılanması Işığında Amerikan Büyükelçisi Sudan Genel Valisi Gibi Hareket Ediyor” Açıklamada, Sudan halkından Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmaları ve sömürgeci kâfirlerin elini kesmeleri istenmektedir. Yoksa Amerikan büyükelçisi ve sömürge ülkelerin büyükelçilerinin Sudan’da yaptıkları mı yazarın hoşuna gidiyor? Sudan’ın Amerika veya İngiltere büyükelçisi, işlerimize müdahale eden Amerika ve İngiltere büyükelçilerinin onda birini yapabilir mi? Kesinlikle yapamaz, çünkü Amerika ve İngiltere buna müsaade etmez, egemenliklerinin ihlal edilmesine izin vermezler.

Sonuç olarak, Yüce Allah’tan, kâfirlerin ve onların dalkavuklarının tuzaklarını ülkemizden ve Müslüman ülkelerden defetmesini ve bize Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in buyurduğu gibi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti lütfetmesini diliyoruz.

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ، ثُمَّ سَكَتَ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu”^[Ahmed]

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü