Amerikan Raja Son Verin, Hilâfeti Kurun

Trump Avazı Çıktığı Kadar Bağırıyor, Pakistan Yöneticileri de Amerikan Rajı Kurtarmak İçin Köle Gibi Çalışıyorlar

21 Ağustos’taki konuşmasında ABD Başkanı Trump, “Pakistan liderliği körü körüne ABD ile ittifak kurarak mezarımızı kazıyor.” dedi. Trump’ın “Afganistan ve Güney Asya”stratejisi, orta ve Güney Asya Müslümanlarını Hint devletinin hegemonyasına boyun eğdirmeyi gerektiriyor. Bağnaz ve hain Hint devleti, böyle bir egemenliği hak etmiyor, gerçekleştiremez de. Bunun için Pakistan yöneticileri, Trump’ın emirleri önünde bir engel olarak duran Pakistan silahlı kuvvetlerini bertaraf ediyorlar. ABD ile ittifak, Afgan Talibanı direnişini görüşmeler labirentine sokmak için şu an Trump’ın Pakistan yöneticileri ile birlikte hareket ettiği anlamına gelir. Böylece ABD, on altı yıldır savaş meydanında korkak askerlerinin gerçekleştiremediğini görüşmeler yoluyla gerçekleştiriyor. Dolayısıyla şu an Pakistan yöneticileri, Trump’ı Afgan çıkmazında bataklığa terk etmek ve aşağılanmak yerine kırılgan ve çepeçevre kuşatılmış ABD askerine can simidi olmakla meşguller. Bu, Trump’ın şu konuşmasının pratik sonucudur: “Pakistan’ın terör örgütlerine güvenli liman sağlamasına artık sessiz kalamayız.”

Pakistan yöneticilerinin Trump ile ittifakı Orta Asya’nın penceresi konumundaki Afganistan’ın istikrara kavuşturulması demektir. Bu ittifak sayesinde Hindistan Afganistan’ın 1 trilyon değerindeki mineral ganimetine ortak olabilir. Ümmet üzerindeki hegemonya kapasitesini artırabilir. Bu yüzden Pakistan yöneticileri, ivedilikle ve pratik olarak Akhund Bharat “Büyük Hindistan”projesine meydan okumada ümmete önderlik edecekleri yerde Hindistan karşısında “sağduyulu olmayı”sürdürüyorlar. Müslümanların gözündeki zayıf duruşlarını güçlendirmek için de göstermelik ateş açıyorlar. Trump yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hindistan’ın Afganistan’ın istikrarı konusundaki önemli katkılarını takdir ediyoruz ancak Hindistan ABD ile ticaretinden milyarlarca dolar kazanıyor ve biz Afganistan konusunda özellikle de ekonomik yardım ve kalkınma alanlarında bize daha fazla yardım etmelerini istiyoruz”

Ey Pakistan Müslümanları! Bizim en büyük yükümüz, Washington’daki efendilerini güçlendirmek için pervasızca peşlerinden giderek Allah’ın emir ve yasaklarını terk eden yöneticilerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, düşman ile ittifakı haram kıldı. Hal böyleyken Müşerref, hava koridorlarımızı, üslerimizi ve istihbarat teşkilatımızı ABD’ye açtı. Bu da ilk etapta bölgemizde Amerikan ihlallerine olanak sağladı. Allah Subhânehu ve Teâlâ, işgalci düşmana karşı savaşmayı emretti. Ancak Keyâni ve Rahil, Afganistan’daki ABD işgal güçlerinin güvenliği için askeri operasyonlar yürüttüler. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bize karşı savaşanlar ile barışı yasakladı. Ancak Bajwa, savaş alanında kaybetmediklerini kaybetmek için Afgan Talibanı’nı görüşmeler labirenti tuzağına düşürmeye çalışıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirlerin Müslümanlar üzerinde bir yol bulmasını yasakladı. Ancak Bajwa, silahlı kuvvetler ve aslanlarımızın Hindistan ile bir daha mücadele edememesini garanti etmektedir. Ki egemenlik ve üstünlük Hindistan’ın olsun.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri subayları! Çok uzun süredir Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarına karşı gelen, körü körüne ABD ile ittifak yapan, bunu da “Ulusal çıkar”adına yaptıklarını dermeyan eden askeri liderlerin lanetine uğradınız. Son on altı yıldır halimiz tepetaklaktır. Bu durum Müşerref, Keyâni, Rahil, Bajwa gibi yanlış yönlendirenler yoluyla refah ve güvenliğe erişilemeyeceğini teyit eder.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti sizi temin eder ki bu durum telafi edilebilir. Eğer İslam’ı tam olarak uygularsanız ki bu sizin asli görevinizdir. Hadi Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ki işleriniz hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah’ın indirdiklerinden bir karış bile sapmayacak Raşidi Halife tarafından yürütülsün. O zaman İmamımız, düşmanlarımızı geri püskürtmek için önemli tüm kaynaklarımızı seferber edecek, yüzyıllarca olduğu gibi Güney ve Orta Asya’da İslam’ı yeniden egemen kılmak için çalışacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  “Ey iman edenler! Siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”^{[Muhammed 7]} Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُّؤْمِنِينَ“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.”^{[Ali İmran 139]}