Mısır rejiminin sözde ulusal diyaloğu, ağır ekonomik koşulların dayattığı manevradan başka bir şey değildir. Rejim, bu krizin geçmesini ve eski politikalarına geri dönmesini hayal ediyor. Ulusal diyalog, baskısı altında olduğu müttefiklerini ya da ulusal siyasi diyalogdaki kişiler gibi olmayı reddeden muhalifleri tasfiye etmek için de olabilir.

Biz, rejimin diyalog iddialarında ciddi olmadığının farkındayız. Görünüşe göre rejim dış ve iç krizlerin artmasının ardından iç istikrar arayışına girmek zorunda kalmıştır. Mısır Merkez Bankası defalarca faiz oranlarını yükseltti ve poundu devalüe etmek zorunda kaldı. Böylece pound değer kaybetti. Bu, Mısır’ı etkileyen krizin derinliğinin bir göstergesidir. Poundun devalüasyon kararıyla birlikte tüm ithal malların fiyatları otomatik olarak yükseldi. İthal mallar oldukça çoktur. Devalüasyon ile Mısır piyasasındaki çoğu malların fiyatları fırladı. Sanayi ürünlerini saymazsak buğday, yağ, diğer gıda maddeleri ve bunların girdilerinin ithalatı için gerekli döviz suyunu çekti. Onlarca yıl izlenen başarısız tarım politikaları ile devletin dönüşüme uğramasından sonra bu daha da arttı. Mısır devleti, Nil Havzası’nda buğday ve gıda güvenliği ürünleri yetiştiriciliği için verimli tarım alanlarını, devlet ve Mısır halkı üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmak için Amerikan direktifleriyle pamuk ekimine dönüştürdü.

İşte ulusal diyalog buradan kaynaklanıyor. Aslında diyalog, halkın öfkesini hafifletme çabasıdır. Egemen kurumlar halkın öfkesinin bilincinde. O yüzden diyalog ve benzerleriyle halkın öfkesinin hafifletilmesi için çalışılmasını tavsiye etti. Belki bir süreliğine de olsa kamuoyu bununla meşgul olacaktır. Özellikle IMF, son kararlarının uygulanması için baskısını artırmıştır. Rejim bu kararları uygulamakta tereddüt ediyor. IMF, ordunun ekonomiden çekilmesini, devlet müdahalesi olmadan poundun dalgalı kura göre belirlenmesini istiyor. Rejim IMF’nin bu iki şartından çok korkuyor. Çünkü ordunun ekonomi üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi, en güçlü askeri destekçinin sadakatini kaybetmesine neden olacaktır. Dalgalı kur ise, gerçek bir felaketin ve belki de ortada bir şey bırakmayacak bir devrimin habercisidir.

Diyalog rejimi kurtaramayacak, zira rejim tüm yaşam dinamiklerini kaybetmiştir, aksine yapılacak herhangi bir reform, başarısızlık sarmalında dönmek ve krizler bataklığına gömülmek demektir. Bu rejimi tamamen kökünden sökmekten başka çare yoktur. Çünkü rejim hastalığın kaynağı ve her musibetin sebebi bu rejimdir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet (Hilafet) dışında Mısır için gerçek bir kurtuluş yoktur. Kinane’nin sadık evlatları için zaman olgunlaşmıştır, Hilafet için çalışanlara nusret vermelidirler.

Ey Kinane ordusunun samimi subayları! Artık iki seçenekle karşı karşıyasınız. Ya Cenabı Hakk’ın cenneti ve ebedî saadeti ya da yöneticilerin cenneti ve fani nimetleri karşı karşıyasınız. Vallahi o geçici nimetler sizi cehenneme sürükleyecektir. İnsanların en kötüsü ise dini için dünyasını satan kimsedir. Peki Allah’a, dinine ve dostlarına savaş açmış hain yöneticilerin dünyası için dinini satan birine ne demeli? Allah’a yemin olsun ki rejimin size verdikleri, sizden aldığı hakların sadece bir kısmıdır. Rejimi çöpe atın veya Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vererek rejime engel olun. Acele edin, belki de Allah sizin elinizle size fetihler nasip edecektir. O zaman büyük bir kurtuluşa ermiş olacaksınız.

وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَـئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ “İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” ^{[Enfal 74]}