12 Şubat 2023 Pazar günü Sisi’nin “Kudüs’e Destek” konferansında verdiği “Barışı tesis etmenin zamanı geldi” mesajını sayfalarına taşıyan El Dustur gazetesi, Mısır cumhurbaşkanının şöyle dediğini aktardı: “Filistinlilere davanız Mısır ve Araplar için hala bir önceliktir. Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini kurma yönündeki meşru amacınıza ulaşılana dek kararlılığınızı desteklemeye devam edeceğiz” mesajını gönderen Sisi, Yahudi varlığına ise “Bölge halkları arasında barış ve bir arada yaşama, hatta bütünleşme kültürünü sürdürmenin zamanı geldi. Bu amaçla Arap barış girişimine destek veriyoruz.” çağrısında bulundu. “Gelin bunu birlikte uygulamaya koyalım ve hem Filistinlilerin hem de Yahudilerin gelecek nesilleri için umut olalım.” diyen Sisi, “Mısır’ın Kudüs şehrinin mevcut tarihi ve yasal statüsünü ve kutsallıklarını değiştirmeye yönelik herhangi bir Yahudi varlığı adımını reddettiğini vurguladı. Nihai müzakerelerde elde edilebilecekleri olumsuz yönde etkileyecek bir emrivakinin doğurabileceği vahim sonuçlar konusunda uyarıda bulunan Sisi, iki devletli çözümü uygulamak için uluslararası toplum ve barış ortaklarına birlikte çalışmaları çağrısını yineledi.

Bu konferans, Filistin meselesini marjinalleştirmeyi, Müslümanların dikkatini Filistin meselesinden uzaklaştırmayı ve Filistin halkı ile Yahudiler arasında, çözümü uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler olan bir anlaşmazlığa indirgemeyi, mutant varlığın bölgeye entegrasyonunu ve halklarla normalleşmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu fikir, gerçekleştirilmesi imkânsız bir fantezidir. Yahudilerin başına gelen her beladan ve yaralarının kabuk bağlamasını önleyen her kahramanca operasyondan sonra Müslüman halkların attıkları sevinç çığlıkları, yöneticilerin gitmediği stadyumlarda futbolseverlerin Filistin ve halkı lehine yaptıkları tezahüratlar, bunun en iyi kanıtıdır. Ümmetin geneli böyledir. Nefes alacak bir alan bulsa, bu varlığı çıplak elleriyle kökünden söküp atacaktır.

Bazılarının tekrar edilenlerden ders almaları umuduyla yineliyoruz. Filistin meselesi sadece Filistin halkının değil, bütün ümmetin meselesidir. Mescid-i Aksa, ilk kıblemizdir, Harameyn-i Şerifin üçüncüsüdür ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsrâsı’dır. Kurtarılması, korunması, himayesi, Mısır ve çevre ülkeler başta olmak üzere tüm ümmete farzdır.

Ey Kenane ordusu içindeki samimi subaylar! Sizler, Haçlıları yerle yeksan eden ve Mescid-i Aksa’nın kurtarıcısı Selahaddin Eyyubi gibi büyük fatihlerin torunlarısınız. Siz hayattayken Mescid-i Aksa kirletildiği için size yazıklar olsun. Toprağınızı gasp edenleri, kutsallarınızı kirletenleri ve mukaddeslerinizi ihlal edenleri korumak, ajan yöneticileriniz tarafından tevdi edilen görevleriniz arasındadır. Bu nasıl bir rezalet ki gerçekliğiniz haline gelmiştir? Damarlarınızda akan kan nasıl bir kan? Nerede cesaretiniz, nerede Allah için, dini için, Şeriatı için, mukaddesatları için olan öfkeniz? Bütün bunlar gözleriniz önünde olurken Yüce Allah’ın huzuruna nasıl çıkacaksınız? Allah’ın geçmiş günahlarınızı bağışlaması ve kötülüklerinizi iyiliklerle değiştirmesi hoşunuza gitmez mi? Göreviniz, bu zararlı yöneticileri kökünden söküp atmak ve İslam Devleti Raşidi Hilafeti kurmak suretiyle dininize yardım etmek değil mi? Hilafet, ümmeti yeniden onuruna ve özgürlüğünü kavuşturacak, sadece Filistin’i değil işgal altındaki tüm ülkeleri kurtarmak için orduları seferber edecektir. Yüce Allah huzurunda işte bundan sorguya çekileceksiniz. Bilin ki iki seçenekle karşı karşıyasınız, bir üçüncüsü yoktur. Ya yöneticilerinizin maaş, rütbe, madalya ve imtiyaz gibi verdikleri geçici ve fani nimetler içerisinde yüzeceksiniz. Ki bunlar, Allah katında hiçbir şey ifade etmezler, Allah onları dağılmış zerreciklere çevirecek, üzerinize bir yük, sayfalarınızda bir kara leke olacaktır. Ya da ümmetinizin yanında yer alıp, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e vereceğiniz nusret ile onu sömürgeci kâfir Batı’nın hegemonyasından kurtaracak, ümmetin kutsallarını, mukaddesatını ve tüm topraklarını özgürlüğe kavuşturacaksınız. Siz öncülerden olmaya çok daha layıksınız, ey Kinane’nin şerefli askerleri! Mısır’ınız Mısır’ı Münevvere olsun diye belki de Allah size fetih nasip eyleyecektir.

رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ“Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” ^{[Araf 89]}