حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2025-MB-TR-13 |
H. 13 Şa'bân 1446 M. Çarşamba, 12 Şubat 2025 |
Müslümanların Yöneticileri, Gazze Halkının Zorla Göç Ettirilmesini Kınasa Ne Fayda! Bu, Onların Gazze Halkını Yalnız Bırakmalarının Utancını Asla Silemez!
Müslümanların yöneticileri ve orduları, tam 78 yıldır Yahudilerin işgaline uğrayan Mübarek Toprak Filistin’de Gazze ve Filistin halkını yüzüstü bıraktılar! Üstelik son 15 aydır süren soykırıma karşı sergiledikleri acziyet, üzerlerine silinmez bir utanç olarak kazındı! Şimdi kalkıp Gazze halkının sürgün edilmesini kınamaları, üzerlerine kazınan bu büyük ihaneti silmeye asla yetmez! Gazze halkının zorla göç ettirilmesi planlarına birçok ülke tepki gösterdi. Son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya, kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir... “(İsrail), kendi başına bu faturayı mutlaka ödemelidir. (İsrail) yönetiminden, öncelikle sebep oldukları yıkımın bedeli tahsil edilmeli, bununla da Gazze’deki yeniden inşa süreçleri başlatılmalıdır.” dedi ve uyardı: “Filistin halkına yeni bir Nekbe yaşatılmasına asla izin vermeyeceğiz!” Trump’ın Gazze halkını kabul etme talebine karşı ilk tepki, Ürdün ve Mısır’daki zararlı devletlerin yöneticilerinden geldi. Onları, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı ile Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar izledi. İshak Dar, Yahudi varlığı başbakanının Filistinlilerin Suudi Arabistan’a sürgün edilmesiyle ilgili açıklamalarını sert bir şekilde kınayarak, “Filistin halkının ata topraklarından sürülmesine yönelik her türlü girişim kabul edilemez” dedi.
Bu iş birlikçi yöneticilerden, her zamanki alışkanlıkları dışında farklı bir tutum sergilemeleri elbette beklenemezdi. Onların bildiği tek şey, kınama açıklamaları yapmak ya da milyonlarca ümmetin parasını kendi lüksleri ve sefahatleri için harcadıkları zirveler düzenlemektir. Üstelik, bu zirvelerden çıkan tek sonuç, her zaman olduğu gibi, İslam’a ve Müslümanlara zarar veren kararlar oluyor!
Gazze halkını tam 15 ay boyunca yalnız bırakmış bir Erdoğan’dan, şimdi kalkıp onlara destek vermesi beklenebilir mi? Erdoğan’ın Gazze’ye destek vermesi nasıl beklenebilir? Türkiye, haçlı NATO üyesi tek İslam ülkesidir. Erdoğan, iktidarı boyunca Yahudi varlığı ile 60’tan fazla anlaşma imzaladı. Türkiye’de Yahudi varlığına ait iki askeri üs (Konya ve İzmir) bulunuyor. 2022 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 9 milyar doları geçti. Her yıl yarım milyondan fazla Yahudi varlığı vatandaşı Türkiye’yi vizesiz ziyaret ederken, Filistinlilere vize uygulanıyor. Üstelik, Yahudi varlığının en büyük ikinci askeri üretim üssü Türkiye’de!... Akıl sahibi biri, Erdoğan’ın bu kınamalarının gerçekten Gazze halkı için bir zafer ya da Trump’ın emellerine karşı bir meydan okuma ve tepki olduğuna nasıl inanabilir?
Diğer utanç verici örnek ise Pakistan’dır. Pakistan, nükleer silaha ve nükleer başlık taşıyabilen balistik füzelere sahip tek İslam ülkesidir. Birkaç füze ile Yahudi varlığını yeryüzünden silebilir. O yüzden hangi vicdan sahibi, Pakistan Başbakanı’nın Gazze halkının sürgününe ilişkin yaptığı göstermelik kınamanın veya duyduğu rahatsızlığın samimi olduğuna inanabilir? On binlerce masum Gazze’de can verirken, Pakistan Başbakanı kılını bile kıpırdatmadı! Bir füze ateşlemek için parmağını bile oynatmadı!
Diğer Arap ve Acem Müslüman ülkelerinin yöneticilerinin durumu da Türkiye ve Pakistan yöneticilerinden farklı değil. Hepsi de sadece efendileri Amerika’nın izin verdiği ölçüde konuşan ikiyüzlülerdir.
İslam ülkelerinin ve ordularının Mübarek Toprak Filistin’e yönelik sorumluluğu, sadece sürgün edilmelerini kınamakla sınırlı değildir. Aksine asıl görevleri, ordularını harekete geçirerek Filistin’i özgürleştirmek ve öldürülen, işkence gören ve esir alınanların intikamını almaktır. Eğer böyle yaparlarsa, üzerlerine düşen görevi yerine getirmiş olurlar ve böylece hem dünyada zillete düşmekten hem de ahirette azaptan kendilerini korumuş olurlar. Eğer ağır davranırlarsa, bilsinler ki Allah, İslam’a ve Müslümanlara yardım ve mübarek Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmek vaadinden asla dönmez.
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ * يَوْمَ لَا يَنْفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır.” [Mümin 51-52]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |