Batıl yanlıları ile Mübarek Toprak Filistin’de erkeklerin, kadınların ve çocukların katledilmesini, evlerin yıkılmasını savunanlar, suçlarını kınayan bir söze ya da hakikatin dile getirildiği bir platforma asla tahammül edemezler. Laik kapitalistler, zengin kaynaklara sahip halkları sömürgeleştirip ülkeleri yoksullaştırdılar, insanları köleleştirdiler, dünyayı, keyiflerince ürün topladıkları bir muz bahçesine dönüştürdüler, liderleri aciz, askeri gücü zayıf ülkeler kurdular. Kendi halklarını bile ağır vergilerle ezip dev şirketlerin kölesi haline getirdiler. Bankalarda biriken muazzam servetlere rağmen halklar, artık yalnızca en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek hale getirildiler. Toplumsal dokuyu parçalamak amacıyla batı toplumlarını yozlaştırdılar. Yozlaşmayı teşvik eden kampanyalar düzenleyip, eşcinsellik gibi sapkın yasalar çıkardılar. Ahlaksızlık ve sapkınlığı yaydılar. Yetmedi, bu çirkinliklere karşı çıkanları cezalandırarak susturdular. Böylelikle toplumlarını, yozlaşmalarını eleştirecek gücü olmayan, ahlaki değerlerden yoksun bir sürüye dönüştürdüler. Batı, hükümet ve kurumlarıyla, kölelik, sömürgecilik ve uluslararası sistemin yozlaşmış yapısının devamını sağlamak amacıyla Batı uygarlığına alternatif sunan, adalet, hak ve eşitliği savunan herkesi hedef aldı, onlara savaş açtı. Batı’nın Hilafet davetçilerine karşı izlediği politika, Lut kavminin şu sözlerini andırıyor:

أَخْرِجُوا آلَ لُوطٍ مِنْ قَرْيَتِكُمْ إِنَّهُمْ أُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ“Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlardır.” ^{[Neml 56]}

Bu bağlamda 18 Ocak’ta Kanada’nın Toronto yakınlarındaki Mississauga şehrinde ‘Hilafet Devleti’nin Kurulmasının Önündeki Engellerin Kaldırılması’ temasıyla büyük bir Hilafet Konferansı düzenlenmesi planlanmıştı. Ancak Kanada hükümeti, Amerika ile iş birliği içinde uzun süredir övündüğü (örneğin insanların düşünsel veya kültürel etkinlikler düzenleme hakkı, özgürlük değerleri ve ifade özgürlüğü gibi) yasalarını ve değerlerini ayaklar altına aldı. Konferansı düzenlemek isteyenlere karşı karalama kampanyaları yürüttüler. Konferansın gerçekleşmesini engellemek için, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapan merkez ve mekanlar üzerinde baskı kurdular ve kışkırtma kampanyaları yürüttüler. Bu kampanya sırasında, Kanada Kamu Güvenliği Bakanı David J. MacGuinty ve Kamu Güvenliği Yardımcı Bakanı Rachel Bendayan, Hizb-ut Tahrir’e karşı yürütülen kışkırtıcı uygulamaları meşrulaştırmak ve konferansın düzenlenmesini engellemek amacıyla çeşitli yanlış bilgi ve yanıltmacalar içeren ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada “18 Ocak 2025 tarihinde Ontario, Hamilton’da düzenlenmesi planlanan Hizb-ut Tahrir konferansına ilişkin raporlar, oldukça kaygı verici. Hizb-ut Tahrir’in, şiddeti teşvik eden, aşırılıkçı ideolojileri savunan ve antisemitik söylemleriyle tanınan bir geçmişi olduğu iddia ediliyor. 7 Ekim 2023’teki masum kurbanlar da dahil olmak üzere sivillere yönelik saldırıları kutlaması ve Hamas ile Hizbullah gibi yasaklı grupları desteklemesi, Kanada’nın barış, hoşgörü ve çeşitliliğe saygı değerlerine tamamen aykırıdır. Faaliyetlerini ve böyle bir konferansı düzenlemelerini net bir şekilde kınıyor ve organizatörlere rezervasyonlarını derhal iptal etme çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca, güvenlik ve istihbarat birimlerimizin şu anda Hizb-ut Tahrir’i bir terör örgütü olarak sınıflandırmak amacıyla kapsamlı bir değerlendirme yaptığını kesin bir şekilde ifade edebiliriz.” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan Tesla’nın sahibi ve ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump tarafından ‘Hükümet Verimliliği Departmanı- DOG’ adlı birimin başına getirilen Elon Musk da resmi hesabındaki paylaşımında “Kanada’nın Mississauga şehrinde 18 Ocak’ta İslamcılar, gayrimüslim tüm devletlerin nasıl alt edileceğinin ve nasıl bir küresel Hilafet kurulacağının yollarını ele almak üzere bir konferans düzenleyecekler. Bu etkinliği organize eden grup (Hizb-ut Tahrir), birçok ülkede terör örgütü olarak tanınıyor.” ifadelerini kullandı. “‘İsrail Şimdi’ isimli haber sitesi de “Hizb-ut Tahrir’in İslam Konferansı, Mississauga’dan Hamilton’a taşındı. “İsrail Şimdi” sitesi Batı uygarlığına karşı açıkça savaş ilanı anlamına gelen bu konferansın tespit edilip iptal edilmesi için elinden gelen çabayı yürütecektir.” yorumunda bulundu.

Böylelikle Kanada, Amerika ve Yahudi varlığı, İslam ümmetinin iki milyarı aşan nüfusunun küçük bir kısmını temsil eden bir topluluğun düzenleyeceği konferans için alarma geçmiştir. Konferans merkezlerine yönelik bu müdahaleler ve baskılar, insanlığa karşı işledikleri korkunç suçların, halkları mutsuzluğa sürükleyen başarısız uygarlıklarının ve bu uygarlığın geçersizliğinin farkında olduklarının bir göstergesidir. Artık suç politikalarını ve seküler inançlarını ifşa edebilecek hiçbir girişime müsamaha göstermeyecekleri bir noktaya gelmişlerdir. Çünkü yıkımın eşiğinde olduklarını ve yakında çökeceklerini çok iyi biliyorlar. Dahası, İslam’ın, insanlığı zorba uygarlıklarının zulmünden kurtarıp İslam’ın adaletine çıkarabilecek yegâne uygarlık alternatifi olduğunu da farkındadırlar. Bu yüzden bu zalimler, bu kutsal konferansı engellemekten başka bir çıkar yol bulamamışlardır. Bunun için, Arap ve Acem liderlerin yalanlarla, iftiralarla ve sahte suçlamalarla örülü politikalarını izlemişlerdir. Tehdit, gözdağı, baskı, hapishane ve işkencehaneler ile gerçek uygarlık alternatifi taşıyan herkesi susturmaya çalışmışlardır. Zira bu uygarlık alternatifinin, kendilerini tahtlarından edeceğinin, halklardan gasp ettiklerini geri alacağının, zulüm ve suçlarından dolayı onları hesaba çekeceğinin ve insanlıktan aldıklarını insanlara geri vereceğinin bilincindeler.

Konferans iptal edilmiş olsa da, mesaj amacına ulaşmıştır. Artık davet yöntemleri sadece kamusal alanlardaki canlı toplantılarla sınırlı kalmayacaktır; parti gençleri halk arasında doğal bir yaşam sürmektedirler ve davetlerini insanlara kabul görür bir şekilde taşıyacaklardır. Ayrıca sosyal medya, her davetçiye mesajını geniş bir kitleye ulaştırma fırsatı sunmaktadır. Ve daha da önemlisi, Allah Subhânehu ve Teâlâ, milyonlarca takipçisi olan Allah düşmanı Elon Musk’ı bu meseleyi gündeme taşıması için davetin emrine amade kılmıştır. Ama Musk, bunun farkında bile değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ ne kadar da doğru söylemiştir:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ“Şüphe yok ki, kafirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kafirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}

Biz, hak sözün sonunda galip ve üstün geleceğine inanıyoruz. Bizim için önemli olan, tüm insanlığa mesajı taşımak ve bir Müslüman ülkesinde Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışmaktır. Biz, müşrikler hoşlanmasa da Allah’ın hem bize hem de dinene yardım edeceğine inanıyoruz.

إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ“Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” ^{[Mümin 51]}