حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2022-MO-TR-02 |
H. 24 Rabi-ul Evve 1444 M. Perşembe, 20 Ekim 2022 |
Körfez Yöneticilerinin “Hoşgörü”sü, İslam ve Müslümanlar Dışında Tüm Kesimler ve Yasalar İçin Geçerlidir!
BAE yöneticileri, müfteri niteliğindeki “Hoşgörü” başlığı altında Cebel Ali’de Hindular için Sindhi Guru Darbar Tapınağı’nın açılışını yaptılar. Daha önce Hristiyanlar için birkaç kilise, Yahudiler için de bir sinagogun açılışını yapmışlar, Müslümanların duygularını ajite etmişlerdi. “Hoşgörü” adı altında gayrimüslimler için ek tapınaklar açmak maksadıyla 2016 yılında “Hoşgörü Bakanlığı” adıyla bir bakanlık kurmuşlardır. Ama bu seferki provokasyonları, bir Hindu tapınağının açılışını yaptıkları için çok daha büyük ve şiddetlidir. Tapınak, 16 milyon dolara mal olmuştur. Oysa Hindu aşırılık yanlıları, BAE yöneticileri ve genel olarak dünyanın gözleri ve kulakları önünde Hindistan alt kıtasındaki Müslümanlara her türlü baskı ve işkenceyi uygulamaktadır. Müslüman camilerin Hindu tapınaklarına dönüştürülmesi, Müslüman kadınların sokaklarda saldırıya uğraması, üniversitelerde başörtüsünün yasaklanması, Assam Müslümanlarının evlerinden çıkarılması, Keşmirli Müslümanların onlarca yıldır zulüm görmesi, öldürülmesi, doğrudan askeri yönetimin altına verilmeleri, Müslümanların Hindistan vatandaşlığından çıkarılması, medeni haklarından yoksun bırakılmaları, Müslüman gençlere terör yaftasının vurulması, mantıksız çürük bahanelerle tutuklanmaları, Hindu çetelerinin Müslümanları sokaklarda ve pazarlarda darp etmeleri, sürükleyerek öldürmeleri gibi daha nicesi...
Hindistan’da Müslümanlara karşı işlenen tüm bu suçlara kör kesilen BAE yöneticileri, Hindular için 16 milyon dolara büyük bir tapınak inşa etmişlerdir! Nasıl kör kesilmesinler ki? Yahudi varlığının mübarek toprak ve Mescid-i Aksa’ya karşı işlediği suçları görmezden gelmişler, İslam ümmeti halklarının öfkesine ve reddine rağmen mutant varlıkla ilişkileri normalleştirmişlerdir. BAE hükümdarları, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğunu unutmuşlardır:
إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ“Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” [Mümtehine 9]
BAE yöneticileri, Hindistan’da İslam’a ve Müslümanlara yardım etmek isteselerdi yapabilirlerdi. Çünkü Hindistan çıkarlarına baskı uygulayabilecek pek çok koza sahipler. BAE’de 3,5 milyon Hintlinin yaşaması bu kozların başında geliyor. Bu, Hindistan’a BAE ekonomisinden mali akışın olduğu anlamına geliyor. Bunun dışında, siber ordularının yanı sıra bünyesinde uluslararası ve bölgesel medya kuruluşlarını barındıran devasa bir medya kompleksine sahipler. Sahip oldukları bölgesel ve uluslararası ilişkiler ağları ile etki güçlerini hesaba katmıyoruz bile.
Evet, BAE yöneticileri tüm bu araçlara ve yeteneklere sahipler. Ama İslam’a, Müslümanlara, kutsallarını ve mukaddesiyetlerine düşkün ve sevdalı kalplerden yoksundurlar. Katliam, cinayet, tehcir, namus ihlalleri ve kimyasal silah kullanımı gibi Şam halkına karşı işledikleri suçları bilmelerine rağmen Baas Partili politikacı ve güvenlik güçleri katillerini ülkelerinde ağırlamışlardır. BAE yöneticilerinin çağrıda bulunduğu “hoşgörü”, sadece İslam’ın hükümleriyle savaşan, o hükümleri yönetimden ve insanların hayatından dışlayan İslam ve Müslüman düşmanlarına karşı bir hoşgörü mü?
BAE yöneticileri, kâfirler için ek tapınaklar açma konusunda birbirleriyle yarışırlarken, Bahreyn yöneticileri, 3-6 Kasım 2022 tarihleri arasında Katolik Papa’yı ağırlamayı planlıyorlar. Ziyaret sırasında Katolik Papa, El Ezher Şeyhi Ahmed El Tayeb ve Bahreyn’deki kilise kurumlarının yanı sıra El Ezher Şeyhi başkanlığındaki “Müslüman Yaşlılar Konseyi” üyeleriyle görüşmeyi planlıyor. Daha önce BAE yöneticileri, 4 Şubat 2019 tarihinde Katolik Papa ve El Ezher Şeyhi’ni benzer başlıklar altında ağırlamış ve “İnsan Kardeşliği” belgesini imzalamıştılar.
Olaylardan, Körfez Ülkelerinin Arap Yarımadası’ndaki kâfirler için yeni tapınakların açılmasını meşrulaştırma çabası içerisinde oldukları ve bunun için El Ezher Şeyhini bir binek olarak kullandıkları anlaşılıyor. El Ezher Şeyhi meseleyi düzeltmezse, kendisini yeni kritik bir gerçeklik içinde bulacaktır. Hele de Suud Hanedanı hükümdarları, El Ezher şeyhini, Harameyn ülkesinde kâfirler için mabetler inşa etme projesini hayata geçirmek amacıyla “Hoşgörü” adı altında bir konferansta ağırlamayı planlıyorlarsa.
Ey Müslümanlar! İslam dini, gayrimüslimlerle ilişkiler de dâhil olmak üzere tüm ilişkileri ayrıntılı olarak düzenlemiştir. İnsanı başıboş bırakmamıştır. Devletin egemenliği altındaki ve toplumdaki ilişkilerin çerçevesini belirlemiştir. Peki, bundan sonra, Müslümanların Arap Yarımadası’ndaki kâfirler için mabetler inşa etmesine gerek var mı? Allah, Arap Yarımadası’nı tüm küfür milletine haram kılmıştır. Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
أَخْرِجُوا الْمُشْرِكِينَ مِنْ جَزِيرَةِ الْعَرَبِ“Müşrikleri Arap Yarımadası’ndan çıkarın.”Peki, ya müşriklerin Müslüman ülkelerde yeni tapınaklar inşa etmeyeceklerine dair Ömer Ahitnamesi ne olacak? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ * فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَن تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَن يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِّنْ عِندِهِ فَيُصْبِحُواْ عَلَى مَا أَسَرُّواْ فِي أَنفُسِهِمْ نَادِمِينَ“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet etmez. İşte kalplerinde bir hastalık bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.”[Maide 51-52]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |