Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130012 H. 17 Ramazan 1433
M. Pazar, 05 Ağustos 2012

-Basın Açıklaması- Müslüman Bir Kadının Çarpık Bir Başörtüsüyle Spor Olimpiyatlarına Katılması, Suudi Arabistan Rejiminin Gurur Duyacağı Bir Başarı Değildir!

Medya organları bugün, yani el-Muvafık 05.08.2012 Pazar günü, Prens Navaf Bin Faysal'ın, Suudi Arabistan bayan oyuncusu Vicdan Şehrahâni'nin olimpiyatlara katılımını kutladığını aktarmıştır. Bu ise Suudi Arabistan bayan oyuncusunun Londra'da düzenlenen 2012 olimpiyat oyunu yarışmalarına başörtüsüyle katılması hakkındaki geniş tepki ve tartışmaların ardından gerçekleşmiştir. Nitekim rejim ve onun gibiler, bayan sporcu "Vicdan'ın" uluslar arası olimpiyat komitesine çarpık bir başörtüsüyle kabul edilmesini tarihi bir zafer ve giriş olarak görmektedirler! Halbuki Suudi Arabistan rejiminin, kadınların geçen haziran ayındaki katılımlarını onayladığı da bilinmektedir. Nitekim bu dönemde, Londra'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği şu ifadelerin geçtiği bir beyanatta bulunmuştur: "Suudi Arabistan Krallığı, olimpiyat oyunlarını ifade eden yüksek anlamları desteklediğini ifade eder."

Hizb-ut Tahrir'in Merkezi Medya Bürosu Üyesi Nesrin Nezav, şöyle bir değerlendirmede bulunmuştur: "Suudi Arabistan'ın, kadın Suudi sporcuların başörtüsüne benzer bir şeyle olimpiyat oyunlarına katılmalarını bir zafer olarak iddia etmesi, bir saçmalıktan ibarettir! Zira İslam'ın, tamamen şeri bir elbise giymiş olsalar dahi kadınların erkekler tarafından izlenen spor faaliyetlerine katılmalarını yasakladığı bilinmektedir. Dolayısıyla bu katılım, (başı örten) başörtüsünü ve (genel hayat elbisesine dair) elbiseyi temsil eden Müslüman bir kadının şeri kıyafet mefhumu ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca da bu, İslam'ın büyük önem verdiği kadının yaşam mefhumundan ödün vermektir. Buna ilaveten İslam, bu tür oyunlar temelinde düzenlenen iğrenç kavmiyetçiliği de reddetmektedir. Ancak İslamî olmayan bunak rejim, yeniden İslam hükümlerini ve ideolojisini görmezden geldiğini açıklamaktadır. Zira yüksek olarak nitelendirdiği değerler, - erkeklerin şehvetlerini tatmin etmek için kadınların spor faaliyetlerine ve genel hayata açık bir elbise ile çıkmasını kabul eden bir rejim olan- fasit Batılı liberal ideolojinin değerlerinden öte bir şey değildir."

"Artık aslında kralların ve tagut emirlerin çıkarlarını korumak için yasalar çıkardığı halde halkın desteğini almak için şeriatı tatbik ettiğini iddia eden çelişkilerle dolu bu devletin maskesi düşmüştür. Nitekim rejim, kendisine aykırı bir şey gerçekleştirmektedir. Zira bir taraftan şeri bir delil olmaksızın toplumdaki fitneyi önlemek bahanesiyle kadınların otomobil kullanmalarını yasaklarken diğer taraftan onların yabancı bir şoförle otomobillerde bulunmalarına izin vermektedir. Yine bir taraftan yerel seçimlerde kadınlara oy kullanma hakkı verilmesi gerektiğini iddia ederlerken diğer taraftan yöneticilerin zulmüne karşı gösteri yapan kadınları hapsetmekteler ve onların en temel siyasî haklarını çekip almaktadırlar. Ayrıca bir taraftan cinsiyetler arasındaki ayırımın tam bir şekilde uygulandığını iddia ederlerken ancak diğer taraftan ihtilatın ve şeri olmayan ilişkilerin propagandasını yapan Velid Bin Talal ve diğerlerine ait fasit medya kanallarına açıklamalarda bulunmaktadırlar."

"Devrilmeye doğru giden bu rejim, defalarca açık bir şekilde İslam'ı erozyona uğratmak, yöneticilerinin kaprislerini karşılamak ve kendi nefsini korumak için hazırlık yaptığını kanıtlamıştır."

"Sömürgeci İngiltere'nin kurduğu ve İslam'ın kutsallığına muktedir olamadığı bu rejimi söküp atarak izlerini ortadan kaldırmanın zamanı gelmedi mi? Temeli İslam akidesi olmasının yanı sıra hükümlerinin kaynağı ve amellerinin ölçüsü de şeri hükümler olan "Hilafet Devleti'nin" olduğu muhlis bir devlet ortaya çıkarmanın zamanı gelmedi mi? Kadın ve erkekten her birine Allahuteala'nın bahşettiği şeri hakları veren İslam'ın hükümleri de dahil adaletin dünyanın dört bir tarafına yayılması için İslam'ın tatbik edilmesine önem verecek olan bizzat bu devlettir. Kadına yeniden korkusuz bir şekilde seçme ve yöneticiyi muhasebe hakkı verecek olmasının yanı sıra kadınlara otomobil kullanma ve kendi malî işlerini idare etmek imkanı verecek olan da sadece Hilafet Devleti'dir. Böylece kadınlar, şeri kıyafetlerini ve onurlarını korumasının yanı sıra kendilerini, kadının onurunu ve selametini paha biçilmez bir husus olarak gören İslam siyasetleri temelinde koruyan hükümlerden ödün vermeksizin toplum içinde kaynaşıp etkili olabileceklerdir.

Hizb-ut Tahrir kadınları olarak bizler, Suudi Arabistan'daki bacılarımızı kırıntılara ve cüzi reformlara razı olmamaya davet ettiğimiz gibi onları, değişim serabıyla aldatılma hususunda da uyarırız. Dahası onların, Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet Devleti'ni kurmak için güçlü bir şekilde bacılarıyla birlikte çalışmaları gerekmektedir. Zira arzu ettiğimiz daha iyi bir geleceği sadece bu şekilde gerçekleştirebiliriz."

Allahuteala, şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً "Ey iman edenler! Allah'a, resule ve sizden olan ulul-emre itaat ediniz. Eğer herhangi bir hususta çekişirseniz, -Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve resule götürün. Bu, hem daha hayırlı hem de netice bakımından daha güzeldir." [en-Nisâ 59]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER