حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
No: ML-BA-2023-MB-TR-01 |
H. 13 Ramazan 1444 M. Salı, 04 Nisan 2023 |
Malezya Başbakanı’nın Çin Ziyaretinde Yanlış Olan Ne?
Malezya Başbakanı Datuk Seri Enver İbrahim, 24 Kasım 2022’de Başbakan olarak atanmasının ardından 29 Mart’ta Çin’e üç günlük ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Hemen hemen tüm hükümet yanlısı haber kanalları ve portalları, bu ziyareti sanki Malezya’nın en büyük başarısıymış gibi sundular ve acayip abarttılar. Bu ziyaretin, bir hafta önce Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin ardından zedelenen imajını düzeltmek ve iyileştirmek için yapıldığı yadsınamaz. Enver söz konusu Arap ülkesinin başbakanıyla görüşememesi nedeniyle muhalefetin yoğun eleştirisine maruz kalmıştı.
Enver, Çin’de kırmızı halılarla karşılandı ve Çin Seddi ülkesinin Devlet Başkanı ve Başbakanıyla görüştü. Bu yüzden oldukça sevinçliydi. Bu ziyarette, Malezya Çin’den bugüne kadarki en büyük yatırım taahhüdünü aldı. Yatırımın 170 milyar RM olduğu tahmin ediliyor. Çin ile Malezya arasında yeşil teknoloji ve dijital ekonomi başta olmak üzere çeşitli iş alanlarında 19 Mutabakat Zaptı (MoU) imzalandı. İki ülke Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) kapsamında ticari ilişkileri ve ekonomik işbirliğini ilerletme konusunda anlaştı. 2009’dan beri Çin, Malezya’nın en büyük ticaret ortağıdır. 2022’de toplam ticaret 487,13 milyar RM (110,62 milyar ABD Doları) olarak gerçekleşmiştir.
Enver, böylesine büyük bir yatırıma aracılık etmekten gurur duyduğunu söyledi. Ancak gerçek şu ki bu yatırımlar, Çin’in Malezya ekonomisi üzerindeki hegemonyasını güçlendirecek, Çin’i hoşnut edecek şekilde siyasi kararlar almasını sağlayacaktır. Doğrudan ya da dolaylı olarak bu durum, aslında Çin’in sadece Malezya ekonomisi üzerinde değil, siyaseti ve kararları üzerinde de söz sahibi olmasına yol açmıştır. Halbuki Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Allah, kafirler için müminler üzerinde asla bir yol kılmayacaktır.” [Nisa 141]
Dünyanın en büyük güçlerinden biri olan Çin, şimdiye kadar fiziksel sömürgeciliğe ilgisiz kalmıştır. Bununla birlikte Avrupa ve Orta Doğu’daki birçok ülke de dahil olmak üzere dünyanın pek çok ülkesini ekonomik olarak “işgal etmiştir”. Bu kesinlikle Amerikan hegemonyasını sarsmıştır. Çin’de yaptığı konuşmada Sam Amca’yı tahrik etmemeye özen gösteren Enver, Malezya’nın Amerika ile her zaman iyi ilişkiler içerisinde olacağını vurguladı. Oysa İslam düşmanı kafir ülkelerle ilişkileri kesmek farzdır, buna rağmen Enver’in bu ülkelerle iyi ilişkileri sürdürmeye karar vermesi talihsizliktir, bu da onun önceki Malezyalı liderlerden pek farklı olmadığını göstermektedir.
Çin’in ikiyüzlülüğü o kadar bariz ki, toplantı sırasında Şi Cinping Myanmar’daki durumla ilgili endişelerini dile getirdi ve Rohingya sorununu çözmek de dahil olmak üzere Myanmar’daki durumla başa çıkmak için ASEAN liderliğindeki çabaları desteklediğini ifade etti. Şi Cinping, ülkesindeki Uygur Müslümanlarına insanlık dışı işkenceler yaparken ne oldu da bir an da Rohingya Müslümanları için endişe duymaya başladı? Enver, Çin’in ikiyüzlülüğünü görmedi mi, yoksa Çin’in Doğu Türkistan’da Müslümanlara karşı zulümden habersiz mi, ya da Çin’den beklediği bazı dünyevi menfaatler uğruna konuya göz mü yumdu?
Bugün Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile Müslümanların liderleri arasında bir karşılaştırma yapılamaz. Günümüzde liderler Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in tam tersini yapıyorlar. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem Medine’de iktidara geldiğinde, o zamanlar küçük ve yeni kurulmuş bir devlet olmasına ve hatta düşmanları tarafından zayıf görülmesine rağmen Roma ve İran’a heyetler göndermiştir. O dönemde dünyanın süper güçlerini güvenlikleri için İslam’a ve Allah’ın dinine boyun eğmeye davet etmiştir. İktidarı boyunca Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yabancı ülkelerle kurduğu ilişkiler, menfaat değil, İslam inancına dayanıyordu. Sırf ekonomik çıkarlar için İslam ve ümmet düşmanı ülkelerle iyi ilişkiler kurmaktan bahsetmiyorum bile. Aksine günümüzde Müslümanların yöneticileri tam da bu nedenlerle dış ilişkiler kurmaktadırlar, ancak bu yabancı ülkelerin liderlerini İslam’a davet etme gibi bir misyon hiçbir zaman yüklenmemişlerdir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem her zaman davet ve cihat temelli dış ilişkiler kurmuştur.
Gerçekten de Müslümanlar, Nübüvvet metodu üzere Hilafete muhtaçtır. Hilafet sadece Allah’ın Kitabını ve Rasûlü’nün sünnetini uygulamakla kalmayacak, aynı zamanda kafirler karşısında İslam’ın itibar ve ihtişamını da geri getirecektir. Hilafet Allah’ın izniyle çok yakında kurulduğunda, Müslümanların liderlerinin günümüzde olduğu gibi çılgınca kâfirlerden izzet arayışlarına tanık olmayacağız. Aksine kafir liderler aşağılanmış ve zelil bir şekilde Halifenin huzuruna geleceklerdir, en doğrusunu Allah bilir.
Abdul Hakim Osman
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Resmi Sözcüsü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Malezya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Khilafah Center 47-1 Jalan 7/7A Seksyen 7 43650 Bandar Baru Bangi, Selangor Telefon: (+03) 89.201.614 mykhilafah.com |
Fax: (+03) 89.201.614 E-Mail: htm@mykhilafah.com |