حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
No: ML–BA–2019–MB–TR–15 |
H. 13 Safer 1441 M. Cumartesi, 12 Ekim 2019 |
Ar Damarı Yırtılan JAIS, Hoşuna Giden Her Şeyi Yapıyor
Şöyle buyuran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiştir:
إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ“Utanmazsan dilediğini yap” [Buhari] Bu hadis, derin anlamlar içeriyor. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yasakladığı bir şeyi işlememe konusunda ümmetini uyarıyor. Buna ek olarak Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, utanması olmayan birinin yanlış olduğu belli olduğu halde hiçbir suçluluk hissine kapılmadan ve Allah’tan korkmadan açıkça her istediğini yapabileceğini bize bildiriyor. Selangor Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (JAIS), Hizb-ut Tahrir’e karşı yaptığı da tam olarak budur. En son JAIS, genellikle Selangor’da sapkın bir mezhep olarak bilinen “Şiilik” yerine dün Cuma Hutbesinin duasında Hizb-ut Tahrir’in adını andı.
Hutbeye JAIS’in resmi internet sitesinde kolayca erişilmesi bir yana Selangor’da çeşitli camilerde Cuma namazı kılan birçok Hizb-ut Tahrir üyesi, dün vaizin okuduğu “kişisel finans yönetiminde zeki olmak” başlıklı vaazını dinledi. JAIS’e bağlı Cami Yönetimi Bölümü Hutbe Birimi tarafından hazırlanan hutbenin dua bölümünde “Bu nedenle Allahım Sana yalvarıyoruz... Kadyani ve Hizb-ut Tahrir gibi sapkın öğretilerden bizi koru.” ifadesi geçiyordu. La havle ve la kuvvete illa billah... Öyle görünüyor ki JAIS, Hizb-ut Tahrir’i saldırmaktan hiçbir zaman geri durmayacak. JAIS, fetvalarına karşı Hizb-ut Tahrir tarafından yapılan itiraza entelektüel yönden cevap veremeyince, Hizb-ut Tahrir’in davasını önlemek amacıyla yetkilerini kullanmayı yeğledi. Partiye karşı her türlü yalan ve iftira atmakla da yetinmeyen JAIS, Hizb-ut Tahrir üyelerini tutuklayıp mahkemelerde süründürdü. Bununla da yetinmeyip Hizb-ut Tahrir’li bacılarımızı tutuklayarak mahkeme karşısına çıkardı. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem kesinlikle doğru söylemiştir: “Utanmazsan dilediğini yap.”
JAIS, birazcık olsun bile utanmıyor, Allah’ın evlerini Hizb-ut Tahrir’e karşı atılan asılsız iftiralarla kirletiyor. Gerçi bu ne ilk ne de ikinci kez olmuyor. JAIS, sayısız hatırlatmada bulunmamıza rağmen Hizb-ut Tahrir’e iftira atmak için Cuma günü minberleri kullanıyor. İslam ümmetine Hizb-ut Tahrir’in sapkın bir grup olduğu yalanını söylemekten zerre kadar utanmıyor. Fetvalarındaki tek bir iddiayı bile kanıtlayamayacak kadar çaresizdir! JAIS, Allah’tan zerre kadar utanmıyor. İslam’ın emin bekçisi olması gerekirken, İslami çalışmaları frenliyor. Hilafet kalkanı altında İslami hayatı yeniden başlatmak için gece gündüz çalışan İslami gruba iftira atıyor. Bu son vaazla birlikte muhtemelen Hizb-ut Tahrir’in adına gelecekteki vaazlarda sıkça rastlayacağız. Zira utanmaz insan her şeyi yapabilir! Utanmaz biri (helal ya da haram olduğuna bakmaksızın) dilediğini yapabilir buyuran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiştir.
JAIS içinde birazcık olsun hâlâ yüreğinde samimiyet taşıyanlara diyoruz ki, bütün bu iftira ve günaha bir son verin. Ki iktidarın, zenginliğin ve çocukların fayda etmediği bir günde Allah’ın karşısına huzurla çıkın. Hâlâ karanlıkta debelenmeyi yeğleyenlere de diyoruz ki dilediğinizi yapın. Eğer Hizb-ut Tahrir’e iftira atmak sizi tatmin edecekse ölüm gelene kadar iftira atmaya devam edin. Hizb-ut Tahrir’e yalan ve iftira atmak için her hafta, olmadı her gün yetmedi beş vakit cami minberlerini kullanın. Bu dünyada bunu yapabilecek güçtesiniz. Bu nedenle dilediğinizi yapın. Artık zerre kadar utanmıyorsunuz. Dahası Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın huzuruna çıkacağınız güne kadar elinizden geleni yapın!
Hutbeyi okuyan ama Hizb-ut Tahrir adını anmayan, çünkü Hizb-ut Tahrir’in böyle olmadığını bilen vaizlere de diyoruz ki Allah sizi hayırla mükâfatlandırsın. Umarız hakkı söylemeye devam edersiniz. Hutbeyi tam olarak okuyanlara da diyoruz ki Hizb-ut Tahrir’e iftira atma niyetinde değilseniz umarız Allah sizi bağışlar. Umarız, üstlerinizin aracı olmak için Allah’ın evlerinin kutsallığını çiğnenmesine izin vermezsiniz. Bu arada “Biz sadece emirlere uyuyoruz” diyerek helal ve haramı göz önünde bulundurmaksızın gözü kapalı bir şekilde üstlerinin emrine uyan astlara da diyoruz ki, mahşer günü öne sürdüğünüz bu bahanelerin sizi kurtaramayacağının farkında mısınız? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَبَرَزُوا لِلَّهِ جَمِيعًا فَقَالَ الضُّعَفَاءُ لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعًا فَهَلْ أَنْتُمْ مُغْنُونَ عَنَّا مِنْ عَذَابِ اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ قَالُوا لَوْ هَدَانَا اللَّهُ لَهَدَيْنَاكُمْ سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَجَزِعْنَا أَمْ صَبَرْنَا مَا لَنَا مِنْ مَحِيصٍ “İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun, Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi, biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.” [İbrahim 21]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Malezya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Khilafah Center 47-1 Jalan 7/7A Seksyen 7 43650 Bandar Baru Bangi, Selangor Telefon: (+03) 89.201.614 mykhilafah.com |
Fax: (+03) 89.201.614 E-Mail: htm@mykhilafah.com |