حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Bürosu
No: KE–BA–2016–MB–TR–08 |
H. 24 Zilhicce 1437 M. Pazartesi, 26 Eylül 2016 |
Terörle Mücadele Yasasının Amacı İslam’la Mücadele Değil Midir?
Mombasa Emniyet Müdürlüğü’ne saldırdıkları şüphesiyle üç Müslüman kız linç edildi. Sonrasında her zaman olduğu gibi olay aşırılıkla mücadele kapsamında değerlendirildi. Gerçek şu ki olay, Müslüman topluluğu kendi ülkesinde terörize etmek için kullanılıyor. Hem ulusal hem de uluslararası sözde güvenilir haber ajanslarının bildirdiğine göre şüpheliler, hemen “kapalı teröristler” olarak yaftalandılar. [Kenya polisi, saldırı düzenleyen üç kapalı saldırganı öldürdü. CNN.com www.cnn.com/2016/09/11/africa/kenya-police-station-attack/.Giving] Bu olay karşısında pek çok Müslüman, saldırıyı kınamakla şüphelileri kınamak arasında kaldılar! Burada en önemli sorun, böyle üzücü olaylardan sonra doğabilecek etkiler ve sonuçlardan haberdar olmaktır. Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz, bu olaydan hareketle aşağıdaki noktalara ışık tutmak istiyoruz:
Birincisi: Açıkçası, terörle mücadele yasası yürürlüğü girdiğinden beri polis ekstradan yargısız infaz yapmaktadır. Çoğu zaman ne bir derin bir soruşturma ne de mahkemenin infaz fermanı var. Polis, sık sık şüphelilerin evlerine baskın düzenliyor, evlere silah bırakıyor ve şüphelilere ateş açıyor. Biz, bu olayın her zaman olduğu gibi Müslüman topluluklara zulüm yapmak için kullanılmaması gerektiği konusunda şiddetle uyarıyoruz. Zaten yapılan zulümler tavan yapmıştır. Müslümanlar dinin hükümlerini bile yerine getirmekten korkuyorlar.
İkincisi: Ana akım medyanın haber başlıkları şöyledir: “Bu kızlar, bedenlerini Müslüman kadınlarca giyilen “buibui” elbisesiyle örten siyah giysili kapalı kadınlardır” Bu açıkça medyanın İslam ile mücadelede hükümetle işbirliği yaptığını gösterir. Medya, bilinçli olarak Müslümanlara karşı kamuoyu oluşturuyor ve onların giysilerini ulusal güvenliğe tehdit olarak görüyor. Oysa gerçek şu ki İslam ideolojisi, her türlü zulüm ve haksız yere akıtılan kana karşıdır.
Üçüncüsü: Batılı devletlerin art niyetli nahoş politikaları ve dolambaçlı terör mücadele yasaları, terör eylemlerinin artmasına neden oluyor! İslam, doğal kaynakları yağmalamak ve sömürmek amacıyla bir ülkenin işgalini kesinlikle yasaklar. Çünkü bu, güvenlik aksaklıklarına katkıda bulunur. Burada bilinmesi gerekir ki kapitalist devlet, kendi vatandaşlarını sömürmek için onlara entrika kurar ya da terör eylemlerine örtülü destek verir. Bu yüzden vatandaşlar, kapitalist ideolojinin ürettiği sefalet ve felaketlerin kaynağından habersiz olurlar. Kapitalist ideolojinin güvensizlik, yolsuzluk, suikast, kabilecilik ve birçok diğer zilletin kaynağı olduğunu kim bilmiyor ki?
Dördüncüsü: Bilinmelidir ki terörle, aşırılıkla ve radikalizmle mücadele kisvesi altında Amerika öncülüğünde İslam’a karşı iğrenç ve korkunç bir uluslararası savaş yürütülüyor. Çünkü İslam, kapsamlı bir yaşam tarzına sahiptir. Tüm evrendeki insanlara siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan mükemmel bir fikri liderlik yapabilir. Bu yüzden Amerika’nın alternatif bir ideoloji olması hasebiyle kesintisiz bir şekilde İslam’a karşı acımasız savaş yürütmesi kaçınılmazdır. Çöken ideolojisinin yerini İslam alacak korkusuyla bu savaşta her türlü yöntemi kullanıyor. Müslümanlar, kesinkes bilmelidir ki değişimin tek etkili yöntemi, Peygamberce belirlenen yöntemdir. Cahiliyede her türlü insanlık dışı muamele ve zulme maruz kaldığı halde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Medine de İslam Devletini kurana dek ne bir vahşete ne herhangi bir şiddete asla başvurmamıştır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kenya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |