Cumartesi, 19 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2024-MB-TR-10 H. 25 Muharrem 1445
M. Çarşamba, 31 Temmuz 2024

Cani Yahudi Varlığının Ümmetin Sahasını İhlal Etmesi ve Başkentlerinde Ümmetin Evlatlarına Suikast Düzenlemesi, Yahudi Varlığından Önce Korkak Rejimlerin Suçudur

Cani Yahudi varlığı, Hamas’ın siyasi büro başkanına Tahran’da haince ve küstahça bir suikast düzenledi. Allah, Rasûlü ve ümmet düşmanının düzenlediği bu hain saldırıda İsmail Haniye kardeşimiz bu sabah şafak vakti hayatını kaybetti. Allah’tan kendisine rahmet ve mağfiret diliyoruz. Onu şehitlerle haşretmesini niyaz ediyoruz. Biz Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz.

Gazaba uğrayan Yahudi varlığının günahkâr eli, topraklarımıza kadar uzandı. Bozgunculuğu her tarafa yayıldı. Suçları, halkının cinayete, azaba ve katliama maruz kaldığı Mübarek Toprağın ötesine geçerek dünyanın her yerine yayıldı. Uçakları Müslüman ülkelerin başkentlerinin ve şehirlerinin semalarında dolaşmakta, istediği gibi öldürmekte, yakıp yıkmakta, istediği zaman suikast düzenlemektedir. Gazze ile Yemen ya da Lübnan’ın güney banliyöleri ile Tahran arasında hiçbir fark yoktur. Lisan-ı hali ile daha doğrusu söylemleriyle, ey Müslümanlar! Kanlarınızın, canlarınızın, topraklarınızın ve semalarınızın hiçbir saygınlığı yoktur ve sizi koruyacak hiçbir sınır, caydıracak hiçbir devlet ve hiçbir kırmızı çizgi yoktur demektedir! Durum gerçekten de dediği gibi oldu. Hain, komplocu ve ihmalkâr yöneticilerin iktidarı altında, bu varlığın saygınlığını ihlal etmediği hiçbir Müslüman ülke kalmadı. Yöneticiler o kadar çirkefleştiler ki, artık kirletilen hiçbir toprağı, çiğnenen hiçbir onuru ya da İslam topraklarında düşmanları tarafından istismar edilen kardeşlerini umursamaz hale gelmişlerdir. Kendilerine iltica eden bir misafirin ya da Yahudilerin zulmünden kaçarak ülkelerine sığınan bir Müslümanın kanı bile olsa akıtılan kanlardan artık etkilenmez olmuşlardır.

Bizi insanların en korkağı ve en alçağı Yahudilere teslim eden tüm yöneticilerin durumu maalesef budur. İhanet ve normalleşme ilan edenler ile direniş iddiasında bulunanlar arasında hiçbir fark yoktur. Onlar ya hoşnut ve sessiz kalan komploculardır ya da saldırıya maruz kalsa bile karşılık vermeye cesaret edemeyen aşağılık korkaklardır. Ya cevap verme hakkını saklı tutmaktalar ya da Amerikan çatısı altında cevap vermekten korkup titremektedirler. Oysa saldırılarında, katliamlarında ve soykırımında amansız düşman, sınır filan tanımamakta, dur durak bilmemektedir!

Yahudi varlığının bugün yaptıkları, onun sadece hükmen değil, fiilen tüm ümmetin düşmanı olduğunu kanıtlıyor. Artık herkes saldırganlığına maruz kalmakta, kötülüğü ve şerri artık sadece Filistin ve Filistin halkıyla sınırlı kalmamaktadır. Kökü kazınmadığı sürece kötülüğünün gittikçe fazlalaşması muhtemeldir. Hayatta kaldığı sürece saldırganlığı devam edecektir. Bu aynı zamanda ister ülke halkından olsun ister kendilerine sığınan kardeşlerinden olsun, bu korkak yöneticiler altında Müslüman ülkelerde barınacakları bir toprak ve altında gölgelenecekleri bir gökyüzü olmadığını da kanıtlıyor. Bu yöneticiler tahtlarında kaldıkları sürece toprakları ihlal edilmeye, onurları ve haysiyetleri çiğnenmeye, kanları dökülmeye ve canları eksilmeye devam edecektir. Çokluğuna ve büyüklüğüne rağmen ümmetin gücü ve yeteneği, sayısı ve zenginliği, orduları ve enerjileri, bu hain rejimlerce engellendiği ve kısıtlandığı sürece hiçbir fayda etmeyecektir. Bunlar ne ümmet için bir zaferdir ne de bir destektir!

Ümmeti, dinini ve kanını peşkeş çeken, Allah’a ve Rasûlüne ihanet eden bu korkak yöneticilerden kurtuluş meselesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu yöneticiler, Müslüman ülkelerde meydana gelen tüm felaketlerin merkezinde yer almaktadır. Bir kalkan ve zırh olan, dini ikame eden, cihadı canlandıran, ülkeyi ve ümmeti koruyan bir imamın varlığı meselesi artık Müslümanlar için bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu zorunluluk aynı zamanda bir yükümlülük ve bir görevdir. O zaman Yahudi varlığı ve saldırganlığı, Allah’ın izniyle ortadan kaldırılacak bir zarardan ve silinecek bir izden başka bir şey olmayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

كُلَّمَا أَوْقَدُوا نَاراً لِّلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا اللهُ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَاداً وَاللهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ “Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.” [Maide 64]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER