Tanzanya hükümeti, 2016 Şubat ayı ortasında, ticaret odasından özel bir lisans almadıkça tüccarların ülkeye şeker ithalatına izin vermeyeceğini açıkladı. Hükümete göre bu, sözde “ulusal şeker üreticilerini korumak” amacıyla atılmış bir adımdır. Hükümetin bu adımı, %100 oranında şeker enflasyonuna neden olmuştur. Hükümetin şeker için belirlediği sabit fiyat 1800 Tanzanya Şilinidir. Şekerin aşırı pahalanması nedeniyle de vatandaşlar arasında korku ve panik tezahür etti. Ülkenin diğer bölgelerinde ise şeker kıtlığı çekiliyor.

Hizb-ut Tahrir / Tanzanya olarak biz, her zaman bu sorunun kasıtlı bir manevra olduğunu dile getirdik. Bunun nihai amacı, ulusal şeker üreticilerini korumak adına bazı kapitalist kodamanların şeker sektöründe büyümelerine olanak sağlamaktır.

Ayrıca başbakan tarafından yapılan en son açıklamada, Tanzanya’da toplam talebin 400.000 ton, şeker sıkıntısının ise 100.000 ton olduğu belirtildi. Hükümetin bu açığı kapatmak için 100.000 ton şeker ithal edeceğini söyledi. Zira üreticiler, üretimi durdurdular. Şeker kamışı hasadını bekliyorlar.

http://ww.mwananchi.co.tz/Habari/Vita-ya-sukari-Sasa-Kila-Kona--wafanyabiashara-wakamatwa/-/1597578/3194804/-/vwohudz/-/index.html.

Bu açıklama, tam bir rezalettir ve vatandaşların vücuduna batırılmış bir dikendir. Büyük bir açık varken neden hükümet şeker ithalatını durdurdu ki? Fabrikaların ne gibi zafiyeti var? Ham madde hasadını bekleme nedeniyle niye üretimi durdurdular? Eğer hükümet, açığı kapatmakta samimi ise, neden bunu daha önce yapmadı?

Bu sorun ayrıca ülkemizin ayrılmaz bir parçası olan şeytani kapitalist ideolojideki içsel çatışmaları gösterir. Bu ideoloji, “serbest ticaret” ekonomi politikasını benimsediğini iddia ediyor. Öte yandan hükümet, ekonomiye müdahale ederek fiyat belirlemesi yapıyor ve dengeleri bozuyor. Tercihlerine göre tüccarların bazı malların ithalatına izin vermiyor. Tüketicileri hükümetin belirlediği fiyata mecbur bırakıyor. Peki, serbest ticaret politikası nerede?

Hükümet, stokçuluk gerekçesiyle bazı tüccarların şeker kargolarına el koyuyor. Bu, hükümetin art niyetli bir planıdır, mevcut sorunu çözmekten aciz kaldığını örtbas ediyor. Olayları analiz edemeyen sıradan vatandaşları kandırmak için politik bir reklam bulmaya çalışıyor. Soruyoruz, eğer tüccarlara söz konusu ürünü ithal etme izni verilseydi, gerçekten böyle bir mesele varken stokçuluk yapabilirler miydi?

İslam ideolojisi, kapitalist ideoloji ile taban tabana zıttır. İslam, hayali sıkıntı oluşturmak için stokçuluğu şiddetle yasaklar. Yanı sıra stokçuluğu önlemek için elverişli bir ortam sağlar. Örneğin devlet, malın fiyatını belirlemek için müdahalede bulunmaz.