Kenya Başsavcısı Sayın Githu Muigai, vaizlerle birlikte dini örgütler ve grupları düzenleyen yasalar hazırladı. İddialara göre bu yasalar, bazı kiliseler tarafından işlenen çirkeflikleri durdurmak ve aynı zamanda dini radikalizm ile mücadele etmek amacıyla hükümetin bir entrikasıdır. Dolayısıyla yasalar, dini liderler arasında tepkilere yol açtı. Dini liderlerin çoğu, önerilen yasaları kınadılar. Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika olarak biz de şu noktalara vurgu yapmak istiyoruz:
Biz bu yasaları şiddetle kınıyoruz. Gerçekte bu yasalar, pis ve yozlaşmış laik düşüncenin bir tezahürüdür. Laik düşünce, yasa yapmak ve dini kutsallığı ihlal etmek için insana özgürlük vermektedir. Biz, bu önerilen yasaların sözde anayasal haklara ve ibadet özgürlüğüne aykırı olduğunu, devletin de dine müdahale edemeyeceğini belirtmek isteriz!
Kandırmaca ve aldatmaca eylemlerle kilisenin de işin içine katılmasına gelince, bu, kesinlikle kapitalist toplumun karşı karşıya kaldığı pek çok sorunun sadece bir parçasıdır. Bunlar, elbette şeytani kapitalist ideolojinin meyveleridir. Kapitalizme göre servet elde etmek için her yol mubahtır. Bu çıkmazdan ve tüm sorunlardan kurtulmanın yegâne yolu, dini liderler dâhil insanları mahveden kapitalist ideolojiyi bir kenara atmaktır. Bu nedenle bunun, kapitalist ideolojinin ayıbını örtbas etmenin başka bir girişimi olduğu apaçık ortadadır. Kapitalizm, toplumu özellikle de siyasi eliti yozlaştırdı. Siyasiler, kamu servetini her gün zimmetlerine geçirirken vatandaşları da mahzun bırakıyorlar.
Bu yeni yasalar, İslam’ın yayılmasını önlemek için hükümetin tehlikeli silahının bir parçasıdır. Oysa İslam, dünyayı kapitalizmin gaddarlığından kurtarmayı hedefliyor. Bu yasalardan önce terörle mücadele adına Müslümanlara karşı çıkarılan acımasız yasalar da mevcuttur. Sadece bu da değil. Aşırılık, radikalizm ve terörizmle mücadele kisvesi altında acımasızca İslami hükümler ile de mücadele ediliyor.
Sonuç olarak diyoruz ki gaddar ve acımasız kanunlar çıkarmak için demokrasinin maymuncuğu olan laiklik, bozuk bir inançtır ve ana akım dinlerin tüm mensupları tarafından asla kabul edilmemelidir. Her ne kadar kilise, söz konusu yasalara şiddetle karşı çıksa da İslam ile mücadelede laik devletlerin yanında yer aldığını görmek üzücü vericidir! İslam, insan doğası ile çelişen laik düşüncelerle örtüşmez. Allah Subhânehu ve Teâlâ insanları yarattı ve belalara neden olan yasalar yapmak için değil yeryüzünde uymaları için onlara kapsamlı bir sistem verdi.