حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu
No: KA-BA-2009-MB-TR-0001 |
H. 16 Cumâde’s Sânî 1430 M. Salı, 09 Haziran 2009 |
- Basın Açıklaması - إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ Mü'min Erkeklere ve Mü'mine Kadınlara İşkence Eden, Sonra Tevbe de Etmeyenlere, Cehennem Azâbı
Allah'ın emrettiği kadının kıyafeti hususunda Allah'ın şiarlarıyla savaşan ve azgınlık bakımından yeryüzündeki kâfirlerin en şiddetlisiyle yarışan Tunus rejiminin, Allah'ın dinini yeryüzünde ikame etmek, Ümmetin dinini yenilemek, onu yüceltmek ve onun üzerindeki zulmü kaldırmak isteyen kimselerle savaştığını görmekteyiz. Neredeyse daha bir dönem geçmeden bu rejim, İslâm'ı yeryüzünde ikame etmek için davet taşıyan Hizb-ut Tahrir şebâbına zarar verdiği gibi oradaki Ümmetin pek çok evladına da bunu yapmaktadır.
Özgürlük ve İnsaf Örgütü İdarî Ofisi, 01.06.2009'da aşağıdaki hususları yayınladı:
1. et-Tadamun ve el-Müneyhile mahallelerinde bir gurup şebabın tutuklanması:
Siyasî polis, ikinci haftasında et-Tadamun ve el-Müneyhile Mahallelerinin olduğu bölgedeki mütedeyyin şebâba yönelik hamlesini aralıksız sürdürmekte ve onlardan birkaçını tutuklamaktadır. Özgürlük ve İnsaf Örgütü, şâbb Ziyad Buzine'nin yanı sıra tutuklananlar arasında Celal Ruveysiya, Riyad el-Ferşişi, Semir Garip, Mahir el-Vergî, Saîd Fuat, Halid el-Meslusî, Abdurrahman es-Samunî, Adil Fetîta, Muhammed en-Neccâr, Mahrez, Alî Sâsî ve Ferîd er-Razgî'nin de olduğunu bildirdi. Bunlar, 22 Mayıs 2009 Cuma günü ila 25 Mayıs 2009 Pazartesi günleri arasındaki zaman diliminde tutuklandı. Aileleri, hala ne tutuklu bulundukları yeri, ne de bunun gerekçelerini bilmektedirler.
2. Sayın Abdulmecid el-Habîbi'nin tutuklanması:
Ayrıca siyasî polisin aveneleri, 29 Mayıs 2009 Cuma günü, 54 yaşındaki eski siyasî mahkum Sayın Abdulmecid el-Habîbi'yi, Başkent'te Ahmed Bayram Tarcan güzergahında bulunan iş yerinde tutuklayarak İçişleri Bakanlığı'ndaki Devlet Güvenlik İdaresi binasına götürdüler, hanımı ve dört çocuğundan oluşan ailesi, hala tutuklanma gerekçesini bilmemektedir.
Bilindiği üzere Sayın Abdulmecid el-Habîbi, Hizb-ut Tahrir el-İslâmî'ye mensup olmak suçlamasıyla seksenli yılların sonlarında tutuklanmış ve başkanlık affı kapsamında serbest bırakılmadan önce bir süre cezaevinde kalmıştır.
Herkesçe bilinmektedir ki Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslâm olan ve hiçbir maddî eylemde bulunmayan siyasî bir Hizb'tir. Maddî eylemde bulunmaması ise, herhangi bir kimseden korkmasından değildir. Bilakis Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in metoduna ittiba etmesinden dolayıdır. Zira Rasul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Mekke'deki davet merhalesinde hiçbir maddî eylemde bulunmamıştır ve Tunus'taki rejim de bunu inkâr edemez. Kaldı ki Hizb-ut Tahrir'in maddî üsluplar kullanmayan ve maddî eylemlerde bulunmayan siyasî bir Hizb olması, elli seneyi geçen seyrinin tamamında sabittir. O halde Tunus'taki rejim, bu şebâbı hangi şeyden dolayı hapsetmektedir? Allah'ın emrini ve nehyini ikame etmek üzere Allah'a inandıkları için mi? Yada insanları, hayra davet ettikleri, onlara ma'rufu emrettikleri ve onları münkerden nehyettikleri için mi?
رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ "Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın." [el-A'râf 89]
Bizler biliyoruz ki bu kimselerin hapsedilmesinin nedeni, Tunus'taki otoritenin Hilâfete davetten tir tir titreyen sömürgeci devletlere yakınlaşmasıdır. Çünkü Hizb-ut Tahrir şebâbı ve Müslümanlardan onların davetini destekleyenler, İslâm'ın hayata hâkim kılınmasına ve Müslümanların dünyadaki ve âhiretteki izzetlerinin kendisinde olduğu Hilâfet Nizâmı'nın geri getirilmesine davet etmektedirler. Bunun içindir ki Tunus'taki rejim, Subhânehu'nun buyurduğu gibi onları hak sözden ve hak dini din edinmekten engellemek için onları takip etmektedir.
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ "Onlardan sırf Azîz ve Hamîd olan Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam aldılar." [Burûc 8]
Bu rejimi ve Allah ile savaşan onun tabilerini, bu Ümmete dokunmanın, kâfirin saffında yer almanın, dahası İslâm ile savaşmada kâfirlerle yarışmanın akıbetine karşı uyarıyoruz. Küfrün başı Obama, daha birkaç gün önce giyimleri hususunda Müslüman kadınların sıkboğaz edildiğini ve İslâm ile savaştığını inkâr etti! Bizler, ona inanmıyoruz ki Tunus'taki rejimin, İslâm ile savaşta kâfirleri geçen bir boyuta ulaşmıştır. Bu nedenle bu rejimin evlatlarından olup da kalplerinde zerre kadar İslâm bulunan kimselere deriz ki eğer Allah'la, gazabıyla ve mücrimlere yakın olan azabıyla karşılaşmaktan korkmuyorsanız Ümmet, İslâm Devleti kurulduğunda Allah'ın yardımıyla Ümmetin dini, kadınlarının şerefi ve erkeklerinin onuruna karşı işlediğiniz cürümlerinizden dolayı yakında sizleri dünyada hesaba çekecektir.
وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine gâliptir, muktedirdir. Velâkin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yûsuf 21]
وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لاَ يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ وَأَفْئِدَتُهُمْ هَوَاءٌ "Sakın, Allah'ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları (cezalandırmayı), ancak korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar." [İbrâhîm 42-43]
Hizb-ut Tahrir
Kuzey Afrika
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |