Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu

No: u0130Su2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201303 H. 26 Rabi’-ul Âhir 1436
M. Pazar, 15 Şubat 2015

Basın Açıklaması Zaman Kararlı Duruş Zamanıdır

Son 24 saat içinde Danimarka, bir dizi dramatik olaylara şahit oldu. Şüpheli failin öldürüldüğü bildirildi ve bu yüzden ayrıntılar muhtemelen kapalı kalacak. Buna rağmen bu saldırıların, Danimarka değerlerine, demokrasiye, özgürlükler ve uyumlu topluma yönelik saldırılar olduğu konusunda birçok açıklamalar yapıldı. Bu durum hiç şüphesiz şimdilik medya ve siyasi tartışmaların ana gündem maddesi olacaktır. Öyle ki siyasetçiler kanun teklifleri ve söylemleri ile adeta birbirleri ile yarışacaklardır. Bazıları Müslümanlar ile bağların tamamen koparılmasını talep edecek, diğerleri de daha kurnaz ve sinsice davranarak tüm Müslümanları aşırılık yanlısı olarak görmenin doğru olmayacağını, aksine laiklik ve özgürlüğe bağlı oldukları sürece Danimarka toplumunun bir parçası olduklarını dile getireceklerdir. Esasta ise her iki reaksiyon ve tepki aynı amaca hizmet etmektedir. Ki o da Müslümanlar zorla laikleştirilmelidir. Bunu reddedip İslami değerler ve yasalara bağlılık üzerinde ısrar eden her Müslüman ise, olası bir güvenlik tehdidi olarak kabul edilecektir.

Son zamanlarda parlamento, sözde radikalizm karşıtı plan için 60,9 milyon Danimarka kronu ek ödenek ayırdı. Bu politikacılar, İslami değerleri ve Müslümanları şiddetli bir tehdit olarak tasvir ediyorlar. Ve bu nedenle Müslümanları Batı değerleri ile yoğurmak istiyorlar. Şiddet ve çatışmanın mutlak çözümü olarak demokrasi ve özgürlükleri betimlemek, düpedüz koskoca bir yalan ve manipülasyondur. Çünkü biz, demokrasi ve liberalizm adına Batılı askerlerin neden olduğu yıkım ve katliamların bir benzerini daha önceleri asla görmedik.

Bu arada elleri kana bulanmış Danimarkalı politikacılar ve fikir adamlarının, ne Müslümanları ne de İslam'ı şiddet yanlısı olarak niteleme gibi bir lükse sahip değillerdir. Onlar ilk önce kendi ellerine bakmalıdırlar. Bazı politikacılar, bu tür olayların nedenlerini tartışmanın faydasız olduğunu ileri sürüyorlar. Çünkü büyük olasılıkla bu tür tartışmalar, kendilerinin büyük bir sorumluluk taşıdıklarını ortaya çıkaracaktır.

Son 15 yılda kanlı dış politika ile Müslümanları boğmak için her türlü girişimler olmuştur. Öyle ki İslam dünyasına demokrasiyi ihraç etmek için binlerce Müslüman katledildi. Sadece bu da değil. Aksine Danimarka ve Avrupa'da yaşayan Müslümanlara karşı söylemler sertleşti. Yasalar sıkılaştırıldı, terörizmle yaftalandılar, suçlandılar ve nefret söylemleri ile sıkboğaz edildiler. Bu da toplumun daha da parçalanmasına, Müslümanlara yönelik sözlü ve fiziksel saldırıların daha da artmasına yol açtı. İslam dışında Müslümanların her şeyini aldılar. Bu nedenle Müslümanları laikleştirmek için değerler ile mücadele bahanesiyle ısrarla İslam'ın en kutsal saydıklarına acımasızca saldırıyorlar. Müslümanların İslam'a olan güçlü duygularını katletmek için tekrar tekrar en kutsal saydığımıza hakaret ediyorlar. Tüm bunların ışığında, Müslümanlar olarak bizler, toplum ile bağları koparamayız. Aksine her şeyi yerli yerine koymalıyız. Bizzat politikadan soyutlanması gereken, Danimarkalı politikacılardır. Nefret, tehdit, şiddet ve kurbanların kim olduğuna bakılmaksızın ölümle sonuçlanan saldırılara yol açan ortamları oluşturan bu politikacılardır. Müslüman topluluklar olarak bizler, baskılara asla boyun eğemeyiz ve İslam'ın yargılanmasını kabul edemeyiz.

Aslında sorunun nedeni, Batılı değerlerdir. Siyasetçiler de kendi değerlerinin baskı altında olduğunun bilincindeler. Varoşlara yönelik atılan adımlar nedeniyle değerleri baskı altında değildir. Zira mermiler, değerleri sarsamaz, ikna da edemez. Hayır, Batı değerlerinin çelişkileri ve uyumlu bir toplum oluşturamama kapasitesi birçok kişi için artık net ve açıktır. Çünkü Batı değerleri ve sistemlerinin, insanlığı çok büyük acı ve felaketlere sürüklediği ortadadır. Bu onların en büyük kriz ve çıkmazıdır. Düşüncelere düşünceler ile meydan okunur. Müslümanlar olarak bizler, İslami düşüncelere inanmaya, Batının yanlış değerlerine ve insanlık dışı politikalara meydan okumaya devam etmeliyiz.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+45) 50 59 90 66
www.hizb-ut-tahrir.dk
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER