İngiltere Başbakanı Filistin’deki çatışmanın tarafları olmadığını söyledi, önceki başbakan da kendisinin büyük bir Siyonist olduğunu ilan etti. Bu ikisinin terminolojisinde hak ve adalet sözcüklerine bir yer olmadığından emin olabiliriz.

Filistinliler acımasız bir apartheid rejimine maruz kalıyor. Bu rejim kuruluşundan beri sürekli olarak cinayetler işliyor, işkence yapıyor, adam kaçırıyor, sınır dışı ediyor ve baskı yapıyor.

Filistin’deki Siyonist işgali teröristlerin ürünüdür ve 75 yıldır Filistin halkı terörizme maruz kalmaktadır. İngiliz Mandası’yla birlikte Filistin, 1000 yıl önce Haçlıların işgalinden daha uzun bir süre işgale maruz kalmıştır.

İngiliz hükümeti Filistin’i işgal etti, ardından kendi deyimiyle “Yahudi sorununu” çözmek için orayı Siyonistlere devretti. Filistin’deki Siyonizm, Batı’nın Yahudilere uyguladığı canavarca muamelenin bir kefaretidir, Ortadoğu’nun kalbinde Batı emperyalizminin sömürge üssüdür.

Müslümanlara göre dünya bir Yahudi sorunuyla karşı karşıya değil, ayrıca Yahudilere ne etnik temizlik ne de sistematik baskı yapmışlardır. İslam’ın siyasal iktidarı, tüm gayrimüslim vatandaşlarının haklarını korumuş ve onları adaletle yönetmiştir.

Ancak İngiliz hükümeti, bu hafta Filistin’de yaşananları antisemitizm olarak lanse etmek istiyor ve meşru, barışçıl bir devlete karşı terör işlendiğini düşünüyor. Hiçbir şey gerçeklerden bu kadar uzak olamaz. Aslında Siyonist işgal yasa dışı ve doğası gereği vahşidir. Hiçbir şey onların ikiyüzlülüğünü bu kadar açığa çıkaramaz ve Ukrayna’ya körü körüne destek vermeleri bu yalanı daha da açığa çıkarmaktadır.

Britanya’daki Müslümanlar, terörize ediliyor, acımasız Siyonist işgalin kurbanları hakkında sessiz kalmaları isteniyor. İşgalcilere ve onların devam eden yerleşimci sömürgeciliğine direnenler, insanlık dışı ve teröristler olarak tanımlanıyor. Düşüncelerimizi denetlemeye ve Batılı elitlerin hain dış politikalarına meşru muhalefeti engellemeye yönelik bu tür girişimleri reddetmeliyiz.

Direnişçiler, Siyonist güvenlik aygıtının kırılganlığını ve küstahlığını gözler önüne sermişlerdir. Tıpkı Batı işgaline direnen Afganların Batı askeri makinesinin zayıflığını gözler önüne serdikleri gibi. Görünüşte ezici zorluklara rağmen işgalcilere direnen yalnız mücahitler, Müslüman rejimlerin ve muazzam askeri güçlerinin faydasız olduğunu ifşa ettiler.

Müslüman ülkelerdeki yöneticiler gerçek suçlulardır. Silahlı kuvvetleri Siyonistlerin ayrım yapmayan saldırganlığına karşı Filistin halkını savunmaktan alıkoymuşlardır. Türk, Ürdün veya Mısır ordusunun sınıra doğru hareketliliği bile işgalciler arasında korku dalgasına yol açacaktır. Öyle ki Gazze’deki masum Müslümanların üzerine bir füze daha atmaya cesaret edemeyeceklerdir. Öyleyse daha neyi bekliyorsunuz?

Britanya’daki Müslümanların hak ve adaletin yanında durması gerekiyor. Vahşi Siyonistlerin Filistin işgali ile ilgili bir yalan daha söylenmesine izin vermeyin. Filistin’de devam eden işgale ve etnik temizliğe karşı sesinizi yükseltin. Tek suçu Filistinli olmak olan masum Filistinliler adına sesinizi yükseltin.