حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130023 |
H. 20 Muharrem 1432 M. Pazar, 26 Aralık 2010 |
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir, Hilafet Devleti'nin Müslümanların Kanlarını Amerikan Saldırılarından Koruyacağı Taahhüdünde Bulundu
Hizb-ut Tahrir / İngiltere, Wikileaks'ın son sızıntıları ışığında Pakistan yöneticilerinin hıyanetlerini açıklamak amacıyla 26 Aralık 2010'da özel bir forum düzenledi. Foruma Hizb-ut Tahrir / Pakistan Lecnesi Üyesi Rıdvan Hüseyin başkanlık etti ve Lecne Üyeleri olan İmam Kayser Rahim ile Hoca Pervez Hasan da birer konuşma yaptı. Foruma Lecne Üyesi Atıf Selahaddin'in yanı sıra Pakistan jenerasyonu liderlerinden biri olan Raca Muştak da katıldı.
Rıdvan Hüseyin, açılış konuşmasında dünyadaki Pakistanlıların rahatsızlık duyduklarını ancak Wikileaks'ın yeni sızıntılarının hiç birine şaşırmadıkları şeklindeki izlenimini ifade etti. Zira sızıntılar, bir kez daha Pakistanlı yöneticilerin yaptıkları gizli anlaşmaların boyutlarını ve bölgedeki planını uygulaması için Amerika'ya hizmetteki sınırsız hıyanetlerini göstermiştir.
İmam Kayser ise konuşmasında bu sızıntılardan sonra artık Pakistanlıların harekete geçmesinin ve meşru olmayan bu fasit yöneticiler tarafından gaspedilen otoritelerini geri getirme keyfiyetini düşünmeye başlamalarının zamanının geldiğini ifade etti. Ve şöyle ekledi: Tarih ve Pakistan'daki olaylar tekrar tekrar göstermiştir ki ister General Pervez Müşerref gibi diktatör birisi ister Nevaz Şerif, Asıf Ali Zerdari veya Yusuf Rıza Gilani gibi demokrat birisi olsun otoritede her kim olursa olsun hepsi de Washington ve Londra'daki efendilerine boyun eğmek ve teslim olmaktadırlar. Ayrıca bu yöneticilerin sürekli fasit çıkarları için ülkenin güvenliğini pazarlık konusu yaptıklarını ve dış politikalarını Batıya ipotek ettiklerini ekledi. Sonuç olarak bu zillete ve aşağılanmaya son verecek ve Batının bu salgın şerri bir kez daha oluşturamamasını garanti edecek olanın sadece Hilafet Devleti'nin dış politikasının olduğunu ifade etti.
Konuşmalara müdahil olan Pervez Hasan ise Washington'a boyun büken bu gibi kölelerin oluşmasının sorumlusunun Pakistan'daki siyasi rejimin olduğunu, hem demokrasinin hem de diktatörlüğün eşit şekilde yerilmeyi hak ettiğini ifade etti. Hoca ise Hizb-ut Tahrir'in Pakistanlı yöneticilerin ortadan kaldırılmasını talep ettiğini, hıyanet etme ve kendi vatandaşlarının katledilmesi için gizli anlaşma yapma suçlaması ile yöneticilerin yargılanmasına çağrıda bulunduğunu ifade etti. Son olarak Hilafet Devleti'nin hiçbir yabancı gücün herhangi bir Müslümana saldırmasına izin vermeyeceğini, insansız uçakların düzenlediği saldırıları savaş sebebi sayacağını, askeri, ekonomik ve diplomatik araçların hepsini kapsayacak şekilde buna en ağır bir güçle karşılık vereceğini ifade etti.
Konuşmalara müteakiben Pakistan yöneticilerinin davranışlarından duydukları bıkkınlıklarını ve derin üzüntülerini ifade eden birçok katılımcı tarafından yöneltilen soru-cevap şeklinde uzun bir oturum gerçekleşti. Raca Muştak, Pakistan'ın Amerika'nın giderek artan askeri saldırıları tarafından tehdit edilmesini halletmeye ve Pakistanlı Müslümanların güvenliğini garantilemeye muktedir olanın sadece ve ancak Kerim Nebimiz Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in bizlere getirdiği muhlis Hilafet Nizamı olduğu şeklindeki izlenimini ifade etti ve şöyle bir soru sordu: Harekete geçmemiz için bunun gibi daha kaç tane sızıntıya ihtiyacımız olacak? Ayrıca Pakistan halkı bu utanmaz yöneticilerin elleriyle daha büyük bir felakete maruz kalmadan bir an evvel barışçı siyasi bir metodu takip eden Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışarak Hilafet Nizamı'nın tatbik edilmesi için Pakistan halkına bir çağrıda bulundu.
Atıf Selahaddin ise Amerika'nın Afganistan ile Pakistan'a yönelik savaşında Pakistan'a muhtaç olduğunu, Amerika'nın bölgede bulunmasını kolaylaştıranların bizzat Pakistanlı yöneticiler olduğunu, şu anda Pakistan'ın maruz kaldığı bir yöntemle Hilafetin Amerika tarafından saldırıya maruz kalmasının imkansız olduğunu açıklayarak Pakistanlı Müslümanların kendilerini savunacağı, Hindistan ordusunun güç yetiremeyeceği bir milyon askeri ve nükleer cephaneliği olan hezimete uğratılamayacak güçlü bir orduya sahip olduğunu, tek gerekli olan şeyin bu askeri yetkiyi kullanacak ve sadece muhlis bir liderlik tarafından ortaya konulacak siyasi bir irade olduğunu, bunu ise Amerika'ya ikmal ve tedarik hatları temin eden, ödlek saldırılar düzenlemesi amacıyla ona Pakistan'da askeri üstler inşa eden mevcut yöneticilerin yapamayacağını ifade etti. Ayrıca Hilafet Devleti'nin tebaasının hayatını korumada Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın emrine bağlanacak olan Halifenin dış politikada alacağı her türlü kararda insanların selametinin, güvenliğinin, şerefinin ve onurunun birer hayati mesele olacağını ifade etti.
Forum Hizb-ut Tahrir'in, Londra'daki Pakistan Yüksek Komisyonu'na gidecek ve Pakistan'ın fasit yöneticilerinin ortadan kaldırılmasını, haklarında hıyanet suçlamasında bulunulmasını ve yargılanmalarını talep eden bir mektup teslim edecek olan özel bir heyete liderlik edeceğinin açıklanması ve herkesin bu heyete katılma çağrısında bulunulması ile akşam son buldu.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |