Çarşamba, 27 Zilhicce 1445 | 2024/07/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT-BA-2024-MO-TR-15 H. 10 Zilhicce 1445
M. Pazar, 16 Haziran 2024

Nusayrat Katliamı Küfür Milletini ve ABD’nin Cani Varlığı Desteklediğini, Koruyup Kolladığını Gözler Önüne Seriyor

8 Haziran 2024’te Yahudi varlığı, İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) elindeki “4 tutukluyu kurtarmak” bahanesiyle ABD’nin yardımıyla Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat mülteci kampında korkunç bir katliam gerçekleştirdi.

İnsani yardım görevlisi kılığına giren Yahudi güçleri, sözde insani yardım sağlamak amacıyla kurulan Amerikan limanından hareket eden bir kamyonla kampa sızdılar. İşgal güçleri, Nuseyrat mülteci kampı ve çevresindeki bölgelerden her gün binlerce kişinin akın ettiği Merkezi Pazar alanına karadan, havadan ve denizden yaklaşık iki saat boyunca saldırı düzenlediler. Daha sonra saldırılarını Gazze Şeridi’nin merkezinde yer alan çoğu bölgeyi kapsayacak şekilde genişlettiler. Avrupa-Akdeniz Gözlemevi’nin yaptığı açıklamaya göre, bu operasyon, iki yüzden fazla Filistinlinin ölümüne ve yüzlercesinin de yaralanmasına yol açtı. İlk istatistiklere göre ölenlerin çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Kurtarma operasyonları devam ettikçe bu sayı artabilir. Avrupa-Akdeniz Gözlemevi, insani yardım taşıtları kullanıyormuş gibi yapmanın ve insani yardım çalışanları kılığına girmenin haince bir suç teşkil ettiğini vurguladı.

Bu operasyon, bu limanın Siyonistlerin saldırısını desteklemek için tasarlanmış stratejik bir askeri merkez olduğunu ortaya koydu. Gazze halkımızın çektiği açlığa ve insani durumun vahametine ve bölgenin 700 yardım tırına ihtiyaç duymasına rağmen sadece 150 tırın limana girmesine izin verilmiştir. Bu da Amerika’nın bu mücrim operasyona katıldığı, bu vahşi varlığa destek verdiği, kollayıp koruduğu ve suçlarında ona yardım ettiği ve bu limanın sadece askeri amaçlar için inşa edildiğini göstermektedir.

Amerika ve Yahudi varlığının yaptıkları, sivillerin, okulların ve hastanelerin dokunulmaz olduğunu söyleyen uluslararası hukukun ve insan haklarının en önemli kurallarına tamamen aykırıdır. Masum çocukları ve kadınları hedef alan bu suçlar, hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Ancak bu iki haydut devlet, devam eden ihlallerine bir çıkış yolu bulmak ve bahane oluşturmak için insan hakları kavramlarını farklı şekilde yorumlamaktadır.

Afganistan, Irak, Suriye ve Yemen’de yaşanan korkunç katliamların sorumlusu Amerika değil mi? Terörle mücadele sloganı ortaya atıp binlerce Müslüman kadını ve çocuğu katleden ve sonra da masumları kanını dökmekten hesap vermeyen Amerika değil mi? Uluslararası mahkemeler, ABD’nin gözetimi ve finansmanıyla cezadan ve hesap verebilirlikten kurtulmak için çıkarlarına hizmet eden, suçlarına göre uyarlanmış yasalar çıkarmıyor mu? Daha önce de ABD Kongresi, Yahudi askeri ve siyasi liderlerini UCM’nin prosedürlerinden korumak için yasalar çıkarmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, işgalcilerin Gazze Şeridi’nde sivillere karşı işlediği suçları meşrulaştıran bir açıklama yaptı. Gazze’nin Nusayrat kentinde yerinden edilmiş insanların barındığı bir okulda yaşanan katliam ile ilgili olarak Miller, “Orayı Hamas savaşçılarının kullandığını, militanların varlığının sivilleri meşru bir hedef haline getirdiğini” belirtti.

Bir taraftan “ateşkes” görüşmelerini yürüten ABD, diğer taraftan bu suç operasyonunu meşrulaştırmaktan çekinmemekte. ABD’nin Gazze halkının, çocuklarının ve kadınlarının kanını hesaba katmadığından, itibar etmediğinden, planlarında kayda değer almadığından adımız gibi eminiz.

Bu korkunç katliam ve diğer katliamlar, neden kahraman ümmeti harekete geçirmedi? Vücudundan şikâyetçi olan, adalet ve merhamet arayan, Allah’ın kanunlarını uygulayarak ve İslam’ı yayarak insanlar arasında barışı tesis etmek isteyen bir organı savunmak için neden kanını kaynatmadı?

Masum insanların kanını akıtan suçlular ve kanını helal gören düşmanlar karşısında daha ne kadar sessiz kalınacak? Ümmetin bilginleri nerede? Peygamberlerin mirasçıları nerede?

Kâfirlerin işbirliği ve birbirlerini dost edinenler karşısında bu vurdumduymazlık niye? Birbirlerinin dostu olan müminler nerede? Neden kardeşlerine yardım eli uzatmıyorlar? Dinleri konusunda yardım isteyen mazlumlara niye yardım etmiyorlar? Mescid-i Aksa’yı Yahudilerin pisliğinden kurtaracak olan Selahaddin Eyyubi nerede? Fatih ve Baybars nerede? Yasalar koyan ve dünyayı istediği gibi yöneten müttefiki ABD ve bu suç varlığına kim dur diyecek? İslam Devleti’nden başka kim demir yumruğunu indirebilir? İslam Devleti, bir karış toprağına ya da vatandaşlarından birine el uzatan herkese karşı tetikte olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz, bu katliamları kınıyor ve Müslüman orduları, düşmanları sersemletecek ve Gazzeli çocuklarımızın ya da kadınlarımızın yüreğine su serpecek güçlü bir yanıt vermeye çağırıyoruz. Orduları, masum insanları ve İslam Devletinin kurulması çağrısında bulunan hak çağrısını desteklemeye çağırıyoruz. İslam Devleti, hükümleri ikame edecek ve Müslümanlara ve tüm insanlara karşı insaflı davranacaktır.

Ümmetin samimi evlatları, bu büyük şerefe erişmek, Rablerini razı etmek ve Rablerinin de onları şerefli makam ve cennet ile razı etmesi için hemen harekete geçmelidir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER