Rus jetleri destekli Suriye rejimine bağlı eli kanlı güçler, üç çatışma eksenine böldükleri Doğu Guta’ya 18 Şubat’tan bu yana şiddetli hava saldırısı düzenlemektedir. Rejim güçleri, 2012 yılından bu yana silahlı muhalif grupların en büyük ve en önemli kalesi sayılan başkent Şam çevresindeki bölgelerin yüzde 80’nini kontrol altına aldı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, savaş uçaklarının Salı gecesinden bu yana Doğu Guta’daki Arbin kentine düzenlediği yoğun hava saldırısı ve top ateşi sonucu, 16’sı çocuk ve 4 kadın olmak üzere 20’den fazla sivilin hayatını kaybettiğini, onlarca kadın ve çocuğun yaralandığını duyurdu. Amansız ya da acımasız gelişigüzel bombardımandan kaçan yüzlerce insan, bir okulun bodrum katına saklanmışlardı.

Arbin Hukuk Dairesi, Mart ayı içinde düzenlenen en büyük saldırıda 98 sivilin hayatını kaybettiğini belgeledi. Doğu Guta yaklaşık bir aydır hava saldırılarına maruz kalıyor. Yarım saat içinde on tane varil bombasının düştüğü kaydedildi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre yoğun hava saldırısının başlangıcından bu yana aralarında 300 çocuğun da bulunduğu 1450’den fazla sivil hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNİCEF, 2017 yılında ölen çocuk sayısının önceki yıla oranla iki kat artış gösterdiğini söyledi. Suriye devriminin başlangıcından bu yana her yıl, ölen çocuk sayısında artış var. BM kuruluşları, insanlıktan bile sayılmayan ve sadece matematiksel tablo konumundaki ölümleri kayda geçmek için parmağını bile kıpırdatmıyor. 2018 yılı sonunda ölenlerin sayısı kaç olacak acaba?

Doğu Guta ve Arbin’de trajik durum yaşanırken Suudi yöneticilerinin Husilerle savaşmak ve bölgedeki İran saldırısı ile mücadele bahanesiyle milyarlarca dolarlık silah anlaşması yaptıklarına tanık oluyoruz. Türk yetkililerinin de “Zeytin Dalı” Harekâtı’nı Suriyeli Kürtlerin kontrolündeki bölgelerden Irak sınırına kadar genişletme taahhüdünde bulunduklarına şahit oluyoruz.

Ey Guta halkı! Üzgünüz, yaralı kentiniz Erdoğan’ın ulusal güvenliği savunmak için gözünü diktiği demografik harita kapsamına girmiyor. Ey Gutalı çocuklar! Üzgünüz, Suudi yöneticiler, Yemen’de Amerikalı efendileri adına vekâlet savaşı yürütmek için Suudi silahlı kuvvetleri seferber edip en ağır silahlarla donatıyorlar.

Ey Müslümanlar! Bilin ki kurtuluş ve zulmü bertaraf etmek için öncelikle atılacak adım, ülkenizi bu yöneticilerden temizlemek, sonra da sırasıyla işgal altındaki ülkeleri ve diğer toprakları düşmanlardan kurtarmaktır. Yanı sıra sizi savunacak ordu güçlerini de prangalarından çözmektir ki görevlerini yerine getirsinler, onurunuzu ve çocuklarınızın canını savunsunlar.

Bu ordulara sesleniyoruz, onları izzete, zafere ve mensubu oldukları ümmeti kurtarmaya davet ediyoruz. Ve diyoruz ki, dini projeye yardım için bu yöneticileri devirin ve bilin ki bu ajan yöneticilere itaat etmek ve Filistin, Şam, Afganistan, Burma ve diğer yerlerde Müslümanların yaşadıklarına sessiz kalmak büyük bir günahtır... Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.”^{[Enfal 72]}