Sivil Müslüman katliamı için karanlık militanların Rakhine eyaletindeki polis kontrol noktasına saldırısını bahane gösteren Myanmar ordusu, “temizlik operasyonu” adıyla Müslüman soykırımı yapıyor. Hain Hasina hükümeti ise Myanmar ordusunun soykırımına katılım için ortak “anti-terör operasyonları” önerisinde bulunuyor! 28 Ağustos 2017 Pazartesi günü Myanmar’ın Dakka Büyükelçiliğine resmi bir öneride bulunan Bangladeş Dışişleri Bakanlığı, kardeşlerimizi katleden Myanmar ordusu ile işbirliği yapmak istediklerini ifade etti! Myanmar’ın güvenliği hakkında endişelenen Hasina hükümeti, son birkaç gün içinde çok kötü trajik gelişmelere maruz kalan 1,1 milyon Rohingya Müslümanlarının felaketine kulak asmıyor Suphanallah! Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bizi böyle yöneticiler hakkında şöyle uyarmıştır:

سَيَأْتِي عَلَى النَّاسِ سَنَوَاتٌ خَدَّاعَاتُ يُصَدَّقُ فِيهَا الْكَاذِبُ وَيُكَذَّبُ فِيهَا الصَّادِقُ وَيُؤْتَمَنُ فِيهَا الْخَائِنُ وَيُخَوَّنُ فِيهَا الْأَمِينُ وَيَنْطِقُ فِيهَا الرُّوَيْبِضَةُ قِيلَ وَمَا الرُّوَيْبِضَةُ قَالَ الرَّجُلُ التَّافِهُ فِي أَمْرِ الْعَامَّةِ“İnsanların üzerine yağmurun bolluğu, fakat verimin azlığıyla aldatıcı yıllar gelecektir. O dönemde yalancı adam doğrulanacak, doğru adam yalanlanacak; hain adama güvenilecek, güvenilir adam hainlikle itham edilecek ve kamu işinde Ruveybida (bilgisi kıt) adam söz sahibi olacaktır.” Ruveybida nedir? Diye soruldu. Rasûlullah de “Sefih kimse genelin işi hakkında konuşur” buyurdu.”^{[Ahmed, İbn Mace]} Gerçekten de Ruveybida Hasina, mazlum Rohingya Müslümanlarını yüz üstü bırakarak, dahası, kasap Myanmar ordusuna işbirliği elini uzatarak çirkin yüzünü göstermiştir.

Geçen Perşembe’den bu yana katil Burma askerleri ile kılıç, silah ve pala donanımlı Budist Rakhine teröristleri, masum Rohingya sivillerine özellikle kadın ve çocuklara saldırıyor. Binlerce Rohingyalı evsiz barksız kaldı ve Bangladeş yakınında tarafsız bölgede gemilere sıkışıp kaldılar. Zulüm dalgasından kaçanlar da rejim ordusu ve milisler tarafından maruz kaldıkları korkunç deneyimleri aktarıyorlar. Gözü kapalı erkekler, aile bireylerinin gözü önünde katlediliyor. Küçük çocuklar, hatta yeni doğan bebekler bile tekmelenip ya da kesilip göle atılıyor. La havle ve la kuvvete illa Billah! Sorunu daha da berbatlaştırmak için Myanmar ordusu, kan gölünden kaçmak için Bangladeş sınırını geçmeye çalışan siviller üzerine havan topu ve makineli tüfeklerle ateş etti. Hain hükümet de Bangladeş’e sığınmak umuduyla Myanmar cehenneminden kaçan Rohingya Müslümanlarının yüzüne sınırlarını kapattı. Böylece onları cehenneme geri gönderdi ya da Bengal Körfezi’nde ölüme terk etti. Bangladeş’e ulaşanlara da ülke toprağına giriş izni verilmedi. Geçen Cumartesi’nden bu yana Bangladeş kıyısında demirleyen yaklaşık 3000 Rohingyalı Bangladeş Sınır Muhafızı (BGB) tarafından kordon altında tutuluyor. Bu ihanet ile yetinmeyen Hasina hükümeti, katliamlarına eşlik etmek üzere Myanmar kuvvetleri ile ortak operasyon önerisinde bulundu!

Ama Suphanallah Hasina hükümetinin ihaneti ümmet nazarında iyice belirgin hale gelmiştir. Hükümet, BGB’den Rohingyalılara hiçbir sempati duymamasını isterken, günübirlik yaşayan yerel köylüler, su, yiyecek ve diğer hayati malzemeler ile kardeşlerine yardım elini uzattılar. ^{[27 Ağustos 2017 Daily Star]} Bir kez daha bu Rohingya ikilemi, ümmetin duygularının yöneticilerimizin istediği yönde değil, ters yönde aktığını göstermiştir. Kardeşlik yani tek ümmet duygusu, ulus-devlet liderleri tarafından bize enjekte edilen tüm yapay düşüncelere baskın gelmiştir.

Ey Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar! Arakanlı kardeşlerinizin yakarışlarına kulak verin! Yöneticileriniz onlara ihanet ederken sakın onların yardım çığlığına kulaklarınızı tıkamayın! Krizin kalıcı çözümü sizin elinizdedir. Bununla ölüm saçan Myanmar ordusu ile barış görüşmeleri düzenlenmesini kastetmiyoruz. Tersine bununla size Hizb-ut Tahrir’in samimi ve cesur liderliği altında Hilafet Devletini yeniden kurma ve Hilafetin gölgesi altına almak için Myanmar’a doğru yürüme görevinizi anımsatıyoruz. Rohingya Müslümanlarının çaresizliği ve sefaleti bize İslam dünyası için kalkan olan ve 1924 yılında yıkılan Hilafet Devleti sonrası Müslümanların kanının nasıl da ucuz olduğunu göstermiştir. Üzerimize dayatılan melun ulus-devlet sistemi sizi küçük bir bölgeye hapsetmiştir. Hatta Rohingya’nın sefil durumu karşısında kulaklar sağır kalmıştır. Eğer şu an Muhammed bin Kasım olsaydı, Arakan Müslümanlarını kurtarmak için sizleri kesinlikle seferber ederdi. İktidarın dizginleri sizdedir. O halde bu hain rejim, nasıl çaresiz Müslümanları kasap Budistlerin önüne itebilir? Hatta katliam işbirliği önerisinde bulunabilir? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şu buyruğu sizi incitmiyor mu?

الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ”Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez.”^[Buhari] Kardeşleriniz güpegündüz katledilirken Allah’tan korkup-sakının. Zorba hükümdarlar Müslüman kardeşlerinizi kasapların önüne atarken eylemsizlik yüzünden cehennem ateşine atılacağınız günden korkun. Ey subaylar! Size coğrafi sınır ve engelleri aşarak Hilafetin her zaman Müslümanların onurunu koruduğunu anımsatırız.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, ey Bangladeş Müslümanları size bir çağrıda bulunuyor ve diyoruz ki hadi bir adım öne çıkın ve Rohingya Müslümanlarının sefaletini ebediyen sonlandırabilecek gerçekçi eylemlerde bulunun. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için sizi Hizb-ut Tahrir saflarında politik mücadeleye davet ediyoruz. Bilin ki bizi sadece Hilafet birleştirebilir ve Rakhine Müslümanları dâhil olmak üzere çeşitli bölgelerde yaşayan Müslümanların şeref, onur ve zenginliklerini sadece Hilafet koruyabilir. Sınır bölgelerinde yaşayan yoksul Bangladeşli Müslümanlar, Rohingyalı kardeşlerine yardımcı olmak için ellerinden geleni yaptılar. Kent sakinleri de üzerlerine düşeni yapmalıdır. Vatansız Rohingyalılar’ı kurtarma yükümlülükleri konusunda orduya baskı yapmalısınız. Müslümanların tüm sefaleti için gerçek çözümün mahut Hilafet liderliği altında birleşme olduğunu anlamalarını sağlayın. Allah bize yeter. O ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.

وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ“Şüphesiz Allah, kendisine yardım edenlere yardım eder. Gerçekten O güçlü ve kuvvetlidir.” ^{[Hacc 40]}