حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG-BA-2025-MB-TR-20 |
H. 15 Zilka’de 1446 M. Salı, 13 May 2025 |
Laik Siyasetin Öncü Partisi Avami Birliği’nin Sonu Hem Mevcut Siyasi Partiler Hem de Yeni Siyasetçiler İçin Tarihi Bir Uyarı Niteliğindedir
Diktatör Hasina’nın devrilmesi ve kötü şöhretli Awami Ligi’nin yasa dışı ilan edilmesi, seküler siyasetin öncü partisi Avami Birliği’nin karanlık döneminin sona erdiği anlamına geliyor. 1906 yılında kurulan Tüm Hindistan Müslüman Birliği’nin devamı niteliğindeki Avami Birliği Partisi’nin tarihten silinişi, siyasi gruplar arası güç mücadelesinden ziyade, Hindistan Müslümanlarının İslam Hilafet sistemi altında yaşama arzusundan kaynaklanmaktadır. Müslümanların bu arzusunu manipüle etmek amacıyla ve Müslümanların çıkarlarını korumak bahanesiyle İngiliz sömürgeciliğinin kuklası Muhammed Ali Cinnah liderliğinde ‘Tüm Hindistan Müslüman Birliği’ kuruldu. “Pakistan’ın gayesi nedir? Tabii ki La ilahe illallah’tır” deyip İngiliz ajanı Cinnah, bu bölgedeki Müslümanların birliğini paramparça etti, 1947’de İslami duyguları kullanarak Pakistan devletini kurdu. Ancak bu devlete İslami bir yönetim yerine seküler kapitalist sistemi dayattı ve böylece Pakistan’ı yeni bir İngiliz sömürgesine dönüştürdü. Bilahare, bir diğer İngiliz ajanı olan Şeyh Mucibur Rahman, Bengal milliyetçiliği temelinde Avami Birliği’ni kurdu ve Hindistan’ın desteğiyle Müslümanların birliğini yeniden parçalamak için yeni yeni entrikalar çevirmeye başladı.
Avami Birliği Partisi, laik kimliğini gizlemediğinden dolayı, bu ülkedeki Müslümanların gönlünde yer edinemedi ve onların desteğini kazanamadı. Bunun bir sonucu olarak, Müslümanlar, İslam’a ve Müslümanlara karşı açıkça düşmanca bir tavır sergileyen zorba Hasina ve Avami Birliği’ne mesafeli durdular. İktidar tahtında çakılı kalmak uğruna Avami Birliği liderliği, Batı’nın, özellikle de Amerika’nın desteğini kazanmak amacıyla “terörle mücadele” adı altında İslam’a karşı yürütülen savaşta kendisini “demokrasi haçlıları” olarak konumlandırdı. Ülkenin ordusunu zayıflatmak ve Amerika’nın bölgedeki piyonu Hindistan’a boyun eğdirmek için tüm karanlık planlarını devreye soktu. Bilkhana katliamıyla başlayan süreçte, dürüst ve samimi siyasetçilere ve İslam’ın mesajını taşıyanlara yönelik bitmek bilmeyen baskı ve işkenceler, bunun örnekleridir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ * فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ * فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ“Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.” [Fecr 11-13] İşte böyle, zalimlerin tacı dünya sahnesinden bir bir düştü. Kör inatla peşlerinden gidenler, ilahi adaletin kılıcıyla yüzleşti. Bu kaçınılmaz gerçeklik, ülkedeki mevcut siyasi partiler ve yeni siyasi yüzler için tarihî bir uyarı niteliğindedir. Müslüman çoğunluğa sahip bir ülkede hüküm süren herhangi bir yönetici, Batı’nın İslam’a karşı savaşına eklemlenip yabancı efendilerinin sömürgeci çıkarlarını halka dayatmaya çalışırsa, tıpkı feshedilen Awami Ligi partisi gibi, kaçınılmaz bir şekilde halk tarafından tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Halkın geçici hükümete sorduğu asıl soru şu: Madem ki diktatör Hasina yönetimi, İslam’ın, Müslümanların ve ülkenin bağımsızlığının yanında tavizsiz bir şekilde durduğu ve yardakçılık yapmadığı için dürüst siyasi parti Hizb-ut Tahrir’i yasaklayıp aktivistlerine insanlık dışı zulüm ve işkence reva gördüyse, peki o zaman o tiranın gitmesinin ardından Hizb-ut Tahrir üzerindeki bu yasadışı yasak neden hala kaldırılmıyor? Ayrımcılık karşıtı hareketin liderlerine soruyoruz: Avami Birliği’nin yasaklanmasını hararetle savunuyorsunuz da peki o zaman Avami hükümetinin Hizb-ut Tahrir’e yönelik adaletsiz yasağına neden sessiz kalıyorsunuz? O halde “Uzlaşma mı Mücadele mi - Mücadele, Mücadele” “Komplo Siyaseti mi Protestolar mı - Protestolar, Protestolar” sloganlarınız doğru mu, yoksa boş retorik mi? Unutmayın ki Hizb-ut Tahrir, ülkenin saygın eğitim kurumlarından yetişen gençlerin oluşturduğu önemli bir siyasi partidir. Dolayısıyla gençlerin nabzını doğru okumalısınız. Uzlaşma ve teslimiyet (Jön Türk) yolunu seçerseniz, genç nesil sizi nefretle reddedecektir. Gençlik “Şehadet Sancağını” taşırken, düşmüş Awami Ligi’nin seküler bayrağını yeniden ayağa kaldırmaya kalkarsanız, ne tür sonuçlarla karşılaşacağınızın farkında mısınız?
وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَى تَنْفَعُ الْمُؤْمِنِينَ“Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” [Zariyat 55]
Ey siyasi liderler, entelektüeller ve ordudaki samimi subaylar! “Çorba tuzluysa kaşık değiştirmek bir işe yaramaz” Bu özlü Arap atasözü, derinlerde yatan asıl sorunu görmezden gelerek yapılan yüzeysel çözümlerin beyhude olduğunu anlatır. Laik-kapitalizm dünya çapında başarısızlığa uğramış bir sistemdir ve şu anda doğum yeri olan Batı dünyasında bile sorgulanmaktadır. Bu nedenle yüzyıllar geçti, sistemin maskesi değişti ama ruhu hep aynı kaldı...Yarınlara da bu karanlık miras taşınacak. Gelecekte de gerçek bir değişim olmayacaktır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” [Ahmed] Şunu iyi bilin ki, ülkenin dört bir yanındaki İslam sevdalıları, İslam ümmetinin kurtuluşu için Hilafetin kurulmasını sabırsızlıkla beklemektedir. O halde, siyasetin ve bölünmenin kirli tuzağına kapılmak yerine, halkın haykırışlarına kulak verin ve Hizb-ut Tahrir ile birlikte Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurma mücadelesine katılın!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |