حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG-BA-2025-MB-TR-15 |
H. 15 Şevvâl 1446 M. Pazar, 13 Nisan 2025 |
Yüzbinlerce Müslümanın Gazze’ye Destek İçin Spontane Katıldığı Bu Yürüyüş, İslam Ümmetinin Birlik ve Uyanışının En Güzel Örneklerinden Biridir
Yüz binlerce Müslümanın Gazze’ye destek için spontane katıldığı bu yürüyüş, İslam ümmetinin birliğinin ve yeniden dirilişinin parlak bir örneğidir. Nüfus bakımından en büyük dördüncü İslam ülkesi olan bu ülkenin halkının İslami kimliğini ve Müslüman kardeşlerini unutmadığının bir kanıtıdır. İşbirlikçilerin ve münafıkların propagandasına kulak asmayarak “Allahu Ekber” diye haykırdılar, tevhit bayraklarını dalgalandırdılar, Yahudi devleti ve Amerika’ya karşı attıkları sloganlarla sokakları inlettiler. Böylece, pek çok zorluğun üstesinden gelerek, adeta ikiyüzlü yöneticilerin gözlerine sokarcasına İslam ümmetinin birliğine ve vahdetine olan köklü inançlarını gösterdiler.
Batılı Haçlılar, yerli işbirlikçileri eliyle İslam ülkelerine milliyetçilik virüsünü aşılayarak ümmeti parçalamaya çalışsalar da Müslümanlar her fırsatta asıl kimliklerini ve o eşsiz İslam kardeşliğini gözler önüne seriyorlar. Gazze yürüyüşüne ve Gazze için küresel dayanışma duruşuna spontane katılımlar bunun en çarpıcı ve parlak örnekleridir.
7 Ekim 2023’ten bu yana Yahudilerin, Amerika’nın desteğiyle Gazzeli Müslümanlara karşı yürüttükleri vahşi saldırıları protesto etmek amacıyla, ülkenin dört bir yanında, saygın eğitim kurumları da dahil olmak üzere geniş çaplı halk protestolarına tanık oluyoruz. İslam ümmetinin, lanetli Yahudi varlığının Mübarek Toprak Filistin’deki Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği tarif edilemez katliamlara tepkisiz kalan başta Arap yöneticileri olmak üzere İslam ülkelerindeki işbirlikçi rejimleri reddettiğini görüyoruz.
Bu memleketteki kitlesel gösterilere tanık olan seküler ve milliyetçi politikacılar, siyasi çıkarları gereği Gazze konusunda zoraki de olsa bir şeyler yapmak zorunda kaldılar. Nitekim, Trump’ın Gazze Müslümanlarının tehcirine yönelik açıkladığı plana ya da Yahudi varlığının Müslüman soykırımının başlıca destekçisi olan Amerika’ya karşı tek bir kelime dahi etmemiş olmaları, bunun en somut kanıtıdır. Dahası, insanlardan ülkenin sözde “imajını” lekeleyeceği gerekçesiyle tevhit bayrakları sallamamalarını ya da Amerika aleyhtarı herhangi bir döviz açmamalarını istediler. Bununla da kalmayıp, Birleşmiş Milletler’e ve “uluslararası topluma” bu savaşı durdurmaları ve Yahudi devletini uluslararası mahkemede cezalandırmaları gibi saçma sapan talepleriyle halkın duygularıyla alay ettiler ve insanlığın vicdanını hiçe saydılar.
Bugün aklı selim herkesin, Amerika ve onun şımarık çocuğu Yahudi varlığının, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı gibi kuruluşlara hiçbir değer vermediğini ve hatta kale bile almadığını biliyor. Eğer insanların duygularına en ufak bir saygıları olsaydı, en azından açıklamalarında Amerika ve Yahudi varlığı ile ilişkilerin kesilmesini talep ederlerdi. Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirler ve onların işbirlikçileri hakkında Müslümanları şöyle uyarıyor:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ“Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.” [Maide 51] Artık tüm dünyadaki İslam ümmeti, Müslümanların işbirlikçi yöneticilerinin farkına varmış durumdadır! Bu yüzden bu yönetici sınıflara yüz çevirerek ordudaki vefalı evlatlarından kendilerine destek olmalarını istemektedirler.
“Filistin kan ağlıyor – Ey ordular, cevap verin!”,
“Askeri işgal, askeri müdahale gerektirir”
“Bugün El-Aksa’yı kurtaracak Selahaddin nerede?”
“Müslümanların kanına bulaşanlarla nasıl bir dostluğumuz olabilir?”,
“Müslümanların yegâne güvencesi Hilafettir” gibi yazılı pankartlar, bu gerçeğin apaçık kanıtlarıdır.
Ordular gibi İslam ümmetinin birer ferdi olarak bizler de, Mübarek Toprak Filistin’i korumak için savaşmayı canı gönülden arzuluyor ve devletin emirlerini bekliyoruz. Hizb-ut Tahrir olarak biz, silahlı kuvvetlerin samimi subaylarına Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisini hatırlatmak isteriz:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim] Bu hadis, Filistin’in özgürleşmesi için İslam ümmetinin gerçek vasisi olan Hilafet Devleti’nin yeniden kurulması gerektiğini gösteriyor. Çünkü Müslüman ordularını sadece Hilafet birleştirebilir. Hilafet, Mübarek Toprak Filistin’i kurtarmak için askeri harekatları sevk ve idare edecektir. Bu konuda Selahaddin Eyyubi’nin izinden gitmelisiniz.
وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيّاً وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيراً“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” [Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |