Bugün, Hasina hükümetinin başkent Dakka’nın Pilkhana bölgesindeki BDR (Bangladeş Tüfekleri) karargâhında orduyu zayıflatmak için gerçekleştirdiği iğrenç komplonun 15. yıldönümü. Olayda, toplam 74 kişi hayatını kaybetmişti. BDR askerlerinin ayaklanmasında, aralarında BDR şefi Tümgeneral Sakil Ahmed de olmak üzere 57 cesur ve yetenekli subay öldürülmüştü. Hindistan, Hasina hükümetinin yardımıyla ülke ordusunu zayıflatmak için böylesi bir komplo düzenlemişti. Kısa bir süre önce Hintli bir gazeteci ((Londra SOAS Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Güney Asya dış politika ve güvenlik politikası analizi uzmanı Doçent Avinash Paliwal) ülkenin önde gelen medya kuruluşu ‘Hindustan Times’da Hindistan’ın müdahalesine açıklık getiren bir yazı kaleme aldı.

Hintli gazeteci yazısında, Hindistan’ın BDR isyanı sırasında Bangladeş ordusunun Pilkhana’ya operasyon düzenlemesini engellemek için Bangladeş’e doğrudan askeri müdahale tehdidinde bulunduğunu ortaya koydu. Bunun dışında Hasina hükümeti, orduda panik havası yaratmak için samimi subayları çeşitli bahanelerle görevden aldı, tehditlerle görevlerinden ayrılmaya zorladı, birçok subay zorla kaçırıldı ya da öldürüldü. Bunun orduda yarattığı boşluk o zamandan beri devam etmektedir. Kapsamlı reformlar yoluyla yeniden dizayn edilen ordu, Hindistan’a bağlı bir güç haline gelmiştir. Hindistan’ın ülke ordusunu kontrol etme planı artık gün ışığı kadar açık. Ordunun subaylarını düşman devlet Hindistan eğitiyor, Hindistan ile askeri anlaşmalar yapıldı, Hint güçlerinin sınırdaki saldırganlığı arttı. Öte yandan, ABD ve Hindistan arasındaki yeni ilişki nedeniyle Amerikan ajanı BNP ittifakı da bu komploda bir rol oynadı ve parti içinde kapsamlı reformlar yaptı. Çünkü ABD, Çin’e karşı koymak ve Müslüman ümmetinin siyasi emeli olan Hilafet’in yükselişini engellemek için Hindistan’ı bölgede bekçi köpeği olarak besliyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّهُمْ إِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَن تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا  “Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.” ^{[Mümtehine 02]}

Ey İnsanlar! İngiliz döneminden miras kalan mevcut laik yönetici sınıfı, sömürgeci kafirlerin ajanlarıdır ve aslında ülkenin ve Müslümanların düşmanıdırlar. Dolayısıyla bu seküler ajan grupları tamamen reddetmelisiniz, çünkü bunlar ülkenin çıkarlarını korumadıkları gibi Müslümanları da temsil etmemektedirler. Eğer kafir-müşriklerin pençesinden kurtulmak istiyorsanız, Hilafeti yeniden kurmak için çalışan Hizb-ut Tahrir’in samimi siyasetçileriyle tek vücut olmalısınız. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

انماالإمامجنة, يقاتلمنورائه, ويتقىبه“Gerçekten İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

Ey ordunun samimi subayları! Hasina hükümetinin Hindistan’la yüz yüze gelmek yerine size korkaklığı telkin ettiğinin herhalde farkındasınız. Örneğin Hint BSF askerleri, meslektaşlarınızdan birini öldürdüğü halde sessiz kalmaya zorlandınız. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir liderliğinde Hilafeti yeniden kurmak ve bu ajan rejimleri ortadan kaldırmak için gayret etmeli ve bu amaçla Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelisiniz. Çünkü Hilafet, düşman Hindistan karşısında sizi güçlü ve kuvvetli bir ordu yapacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُوا مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ  “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz.” ^{[Enfal 60]}