حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF-BA-2025-MB-TR-02 |
H. 23 Ramazan 1446 M. Pazar, 23 Mart 2025 |
“El-Vela ve’l-Bera” Tartışmasız Bir İslami Hükümdür ve Sarsılmaz Bir Dini İlkedir, Asla Ulusal Çıkarlar Uğruna Kurban Edilemez
Trump’ın Rehine İşleri Özel Temsilcisi Siyonist Adam Boehler ve eski ABD Afganistan barış elçisi Zalmay Halilzad, Kabil’deki iktidar rejiminin dışişleri bakanı Amir Khan Muttaqi ile görüştü. Bu görüşmenin ardından rejim, iyi niyet göstergesi olarak bir Amerikan mahkûmu serbest bıraktı. Amir Khan Muttaqi, “Amerika Birleşik Devletleri ile olumlu siyasi ve ekonomik ilişkiler” kurulması çağrısında bulundu. Boehler bu hamleyi “güven inşa etme” yolunda atılmış bir adım olarak nitelendirirken, Halilzad, “George Glezmann’ın serbest bırakılması Taliban’ın iyi niyetinin bir göstergesidir” açıklamasında bulundu.
Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, Afgan rejiminin, şu anda İslam ümmeti ile doğrudan savaş halinde olan Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerini, El-Vela ve’l-Bera’ İslami hükmüne aykırı olarak değerlendiriyor ve en sert biçimde kınıyor. Bu bağlamda, Müslümanların dikkatine aşağıdaki hususlara çekiyoruz:
1- Amerika Birleşik Devletleri, onlarca yıldır İslam Ümmeti’ne karşı aralıksız bir savaş yürütmektedir. Gazze’ye yapılan barbarca saldırıların başladığı ilk andan itibaren, melun Yahudi varlığına tam askerî, ekonomik ve siyasi destek sunmuştur. Şu an, Yahudi devletine Gazze’deki Müslümanları yerlerinden sürmek için cehennemin kapılarını açma yetkisi vermiştir. Bununla da yetinmeyip, “güvenlik” bahanesiyle Suriye ve Lübnan’ı da düzenli olarak hedef almaktadır. Dahası, Amerika Birleşik Devletleri bizzat İslâm beldesi Yemen’e yönelik ağır hava saldırıları düzenlemiş ve çok sayıda Müslümanın şehit olmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla ister bireysel ister devlet düzeyinde olsun, hiçbir Müslümanın İslam’a karşı aktif olarak savaş halinde olan hükümetlerle bu türden ilişkilere girmesi meşru değildir.
2- Kendisini Müslüman dünyasındaki tek İslâm devleti olarak tanıtan ve kuruluşunu Afganistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki mücahitlerin kutsal fedakârlıklarına dayandıran Afgan rejimi, dış ilişkilerinde “müminlere sadakat ve kâfirlere karşı tavır alma” esasına dayanan El Velâ ve’l Berâ ilkesini açıkça ihlâl etmektedir. Bu ilke kesin ve bağlayıcı bir İslami hükümdür. Rejimin izlediği bu tür politikalar, gerçekte “Müslümanların barışı da savaşı da birdir” şeklindeki şeri hükmünden ve anlayışından bir sapmadır. El Velâ ve’l Berâ ilkesini bırakıp onun yerine ulusal çıkarları koymak, İslam’ın açık hükümleri yerine belirsiz ve şüpheli olanı tercih etmek demektir.
3- En üzücü olanı ise, bir Amerikan vatandaşının “iyi niyet göstergesi” olarak serbest bırakılmasıdır. Buna karşın Nübüvvet metodu üzere Hilâfet’i savunan ve Ümmet’in birliği için mücadele eden samimi Müslüman davetçilerden onlarcası, hâlen ağır şartlar altında, uzun hapis cezalarına mahkûm edilmiş durumdadır. Bu çifte standart, hem İslam’ın temel hükümlerine hem de Allah’ın açık emrine ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yerleşmiş sünnetine aykırıdır. Zira Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, müminlerin kâfirlere karşı sert, kendi aralarında ise merhametli olmalarını emretmiştir. Geçtiğimiz yüzyıl, ulusal çıkarlara dayalı dış politikanın İslam Ümmeti’ne en büyük zararı verdiğini, Müslümanları kafa karışıklığına ve siyasi çıkmaza sürüklediğini defalarca kanıtlamıştır. Bu nedenle, İslam’ı temsil ettiğini iddia eden herhangi bir hükümet, dış politikasını davet ve cihat esası üzerine inşa etmelidir. Bu mesele içtihadi bir mesele değildir, dini tebliğ etmek ve İslam’ı tüm dinlere ve sistemlere üstün kılmak hedefiyle ilgili kesin bir İslami yükümlülüktür. Bu amaca ulaşmak, ancak Müslümanların milliyetçilik temelli ideolojileri ve çıkar odaklı politikaları bırakıp, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilâfet’in kurulması için çaba göstermeleriyle mümkün olacaktır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَنْ تَجْعَلُوا لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَاناً مُبِيناً “Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah’a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” [Nisa 144]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |