حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF-BA-2024-MB-TR-27 |
H. 2 Safer 1446 M. Çarşamba, 07 Ağustos 2024 |
Güney Asya, İkinci Raşidi Hilafete Doğru İlerlemek ile Önceki Rejimleri Yeni Yüzlerle Devam Ettirmek Arasında Tarihi Bir Dönemeçte
Bangladeş’in yiğit Müslümanları, uzun bir baskıcı ve sömürgeci yönetim döneminin ardından Başbakan Şeyh Hasina’yı rezil bir biçimde ülkeden kaçmaya zorlayarak karanlık saltanatına son verdiler.
Bu tarihi an nedeniyle Bangladeşli Müslümanlarını kutluyor, bunu büyük bir fırsat ve sadece Bangladeş’te değil tüm Güney Asya’da uyanışın bir başlangıcı olarak görüyoruz. Şüphesiz Güney Asya’da son üç yılda yaşanan siyasi gelişmeleri “Arap Baharı”na benzetebiliriz. ABD’nin Afganistan’dan utanç verici bir şekilde çekilmesi, Pakistan’daki kırılgan siyasi ve güvenlik durumu ve şimdi de Bangladeş’teki değişiklikler bölgeyi tarihi bir sınava tabi tutmuştur. Bu kritik dönemde, aşağıdaki hususların ve derslerin kayda değer alınması gerektiğini düşünüyoruz:
Batılı sömürgeci güçler, Bangladeş halkının ve tüm Güney Asya’nın uzun zamandır arzuladığı bu büyük değişim fırsatını, yüz değişimiyle rayından saptırmaya çalışıyor. Asıl sorun ulus-devletlerin İslam topraklarındaki yönetim sistemleridir, yüzlerin değişmesi sorunu çözmeyecektir.
Arap Baharı’nın başlangıcında Bin Ali Tunus’tan kaçsa da rejim aynen devam ettiği için ülkede herhangi bir iyileşme yaşanmamıştır. Mısır’da da Hüsnü Mübarek devrilmiş olsa da Sisi gibi daha baskıcı ve hain bir kişinin iktidara gelmesiyle koşullar daha da kötüleşmiştir. Pakistan’da da sivil ve askeri liderlikte değişiklikler oldu, ancak yozlaşmış sömürge sistemi olduğu gibi kaldığı için siyasi, güvenlik ve ekonomik koşullar daha da kötüleşmiştir. Yüz değiştirme deneyimi Afganistan’da da farklı biçimlerde tekrarlandı. Bu nedenle Bangladeş’in Müslüman halkı bu tür tarihi hatalardan ders almalı ve birkaç yüzün değiştirilmesiyle bu değişim susuzluğunun giderilmesine izin vermemelidir. Sömürgeci güçler, Bangladeş’teki nüfuzlarını sürdürmek için çeşitli numaralar deneyeceklerdir, sistem değişikliğine gitmeden yeni yüzler getirmek de bu numaralar arasındadır.
Bu tür olaylardan çıkarılması gereken ders, otoritenin kökünün toplumun derinliklerinde olduğu gerçeğidir. Aksi halde böylesi hükümetler uzun süre ayakta kalamazlar.
Bu nedenle İslam, tek meşru otorite kaynağını biat olarak görür. Ancak Bangladeş hükümeti tek parti politikası ve otoriterlik temelinde faaliyet yürüttü. Büyük ölçüde yabancı güçlerle ilişkilere dayandı. Buradan çıkarılması gereken bir başka ders de Bangladeş hükümetinin izlediği ‘ekonomi odaklı’ politikadır. Bu, toplumun başta kapitalist ekonomi olmak üzere sadece ekonomi yoluyla ilerleyemeyeceğini gösteriyor. Çünkü insanlar sadece maddi değerlere değil, manevi, ahlaki ve insani değerlere de sahiptirler. Hükümet politikaları ile halkın değerleri arasındaki uyumsuzluk, yönetişim yolsuzluğuna yol açtı.
Önemli olan nokta şu ki, halk ayaklanmaları temel bir ideoloji ve düşünceye dayanmazsa, yoldan sapacak ve meyve vermeyecektir.
Tarihsel deneyimler, Müslümanların işgalcileri yenme ve otoriter rejimleri devirme konusunda her zaman başarılı olduklarını, ancak rejimin inşası ve yönetim aşamasında başarısızlığa uğradıklarını göstermiştir. Dolayısıyla Bangladeş’teki Müslümanların ekserisi ve Güney Asya’daki tüm Müslümanlar, Nübüvvet metodu üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurmayı ve İslam temelli yönetimi arzuluyor. Bangladeş’teki Müslümanlar, yıllarca süren mücadelenin ve sayısız fedakârlığın ardından yakaladıkları fırsatın, rejimin doğasında köklü değişiklikler yapmadan aldatıcı demokratik sloganlarla ellerinden kayıp gitmesine izin vermemelidir. Bu nedenle bölgedeki güç sahipleri, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin temellerini atmak için bu fırsatı değerlendirmeli ve kullanmalıdır. Çünkü Hilafet dışındaki herhangi bir sistem işgalin, sömürgeciliğin, krizlerin ve diktatörlüğün devam etmesine yol açacaktır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |