حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF–BA–2022–MB–TR–09 |
H. 3 Muharrem 1444 M. Pazartesi, 01 Ağustos 2022 |
ABD-Afgan İstişare Mekanizması, Batının Kültürel ve İstihbarat İstilasının Farklı Bir Versiyonudur!
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve ABD İnsan ve Kadın Hakları Özel Elçisi Rina Amiri, 28 Temmuz’da ABD-Afgan İstişare Mekanizmasının açılışını yaptı. Bu, Amerikan makamlarının Afgan kadınları ve sivil toplumla daha fazla koordinasyonunu sağlayacak bir mekanizmadır. Blinken konuşmasında “Yapmak istediğimiz şey, Afgan sivil toplumuyla olan ortaklığımızı daha etkili, daha titiz, daha üretken, daha amaçlı hale getirmek. Bu yeni girişimin amacı da bu.” diye konuştu.
Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, aşağıdaki açıklamaları gerekli görüyor:
Birincisi: Amerika Afganistan’dan çekildi, ama işgalden vazgeçmedi. Bu nedenle, ABD, ‘Sert Güç’ ve doğrudan işgal yerine Afganistan üzerindeki etkisini ve egemenliğini, ‘Yumuşak Güç’ kullanarak dayatmaya çalışıyor. Afganistan’daki askeri yenilgisinden sonra ABD, ekonomik yaptırımlar, medya ve siyasi tehditler yoluyla İslam Emirliği’nin tutumunu saptırmaya ve indirgemeye çalışıyor. Uluslararası kuruluşlar, yardım kuruluşları ve sivil toplum ağları ile ülkede yeniden nüfuz elde etmek istiyor. ABD, Batılı değerlerin savunuculuğunu Afgan toplumuna yaymalarını istiyor. Hatta bu örgütlerin yardımıyla istihbarat faaliyetlerini düzenlemeyi bile planlıyor. ABD, bu tür faaliyetleri yürütmede büyük deneyime sahiptir. Sivil toplum ve istihbarat örgütlerinin yardımıyla rakiplerini nasıl alt edip zayıflatacağını biliyor.
İkincisi: Blinken sivil toplumdan bahsederken aslında laiklikten ve Batı değerlerinden bahsetmektedir. Sivil toplum, ‘dinin hayattan ayrılması’ kavramı üzerinde duran Batılı bir kavramdır. Sivil toplumlar her zaman Batı değerlerini yaymayı ve savunmayı amaçlayan bir araç olarak kullanılmıştır. Tıpkı eski Afganistan Cumhuriyeti’nin, son 20 yıldır ‘özgürlük’, ‘insan hakları’, ‘kadın hakları’ vb. değerleri teşvik etmek için medya kuruluşları, demokratik partiler, kültürel dernekler, düşünce kuruluşları adı altında bu sivil toplum kuruluşlarını kullandığı gibi. Blinken, konuşmasında bu değerlere büyük bir başarı olarak dikkat çekti. Ona göre bu sivil toplum değerleri ve faaliyetleri, “LGBTQI+ topluluğunun kurulmasına yol açtı. Ancak Emirliğin iktidarı ele geçirilmesiyle birlikte 20 yılın kazanımı olarak adlandırdığı tüm bu değerler: insan hakları ve kadın hakları acılı bir şekilde sona erdi...
Üçüncüsü: İslam Emirliği, Batı gücünün, uluslararası örgütlerin ve sivil toplumun laik inanca dayandığını bilmelidir. İstihbarat ve kültürel araçlar, süper güçlerin çıkarları için kullanılır. Aslında, günümüz dünyası ve örgütleriyle ilişkiler kurmak, laiklikle ilişkiler kurmak olarak tercüme edilir. Laiklik günümüz dünyasının kırmızıçizgisidir. Batılı güçler inançlarını dünyanın her yerinde savunur ve korurlar. Müslümanların da kırmızıçizgileri vardır. Ne yazık ki bunu cesurca dile getiren, savunan ve dünyada koruyan bir kimse yoktur. Kuşkusuz, Müslümanların kırmızıçizgisi İslam’dır. İslam’ın iç ve dış politikada eksiksiz uygulanmasıdır.
Ancak İslam’ı uygulayacak olan bir Hilafet Devleti kurulmadan bu kırmızıçizginin korunması mümkün değildir. Hilafet, düşmanın kültür ve istihbarat teşkilatlarının İslam topraklarından silinmesine yardımcı olacaktır. Müslümanların birliğini ve büyük bir ümmet olarak doğmasını sağlayacaktır. İslam bir kez daha uluslararası ilişkilerde dünyanın süper gücü olacaktır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَنْ تَجْعَلُوا لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا مُبِينًا “Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; Kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” [Nisa 144]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |