Logo
Bu sayfayı yazdır
Trump, Blair, Witkoff ve Kushner’in Önerdiği, Gazze Şeridi İçin 20 Maddeden Oluşan Projenin Boyutları

بسم الله الرحمن الرحيم

Trump, Blair, Witkoff ve Kushner’in Önerdiği, Gazze Şeridi İçin 20 Maddeden Oluşan Projenin Boyutları

ABD Başkanı Donald Trump'a atfedilen Gazze planı, tüm tutukluların serbest bırakılması karşılığında, savaş eylemlerinin derhal durdurulması ve Yahudi güçlerinin kademeli olarak geri çekilmesiyle başlayan çok aşamalı bir yol haritası sunuyor. Planın savaş sonrası döneme ilişkin vizyonu, güvenlik ve geçiş yönetimi gibi iki ana eksene odaklanmaktadır. Güvenlik düzeyinde plan, Hamas'ın tamamen silahsızlandırılmasını ve yönetimden uzaklaştırılmasını, bunun karşılığında ayrılmak isteyen üyelerine şartlı af ve güvenli geçiş sağlanmasını ve Gazze'nin aşırılıkçılıktan arındırılmış bir bölgeye dönüştürülmesini öngörmektedir. Yönetim düzeyine gelince; Gazze Şeridi'nin yönetiminin, hükümet reformlarının uygulanmasını sağlamak için bizzat Trump'ın başkanlığında yeni bir uluslararası organ “Barış Konseyi” tarafından denetlenecek olan siyasi olmayan geçici Filistinli teknokrat komitesine dayanması önerilmektedir. Plan, kapsamlı yardımları ve devasa bir ekonomik yeniden yapılandırma planının başlatılmasını taahhüt ederken, zorla yerinden edilmenin reddedilmesini ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme ve gelecekte bir devletin kurulması yönünde güvenilir bir yolun açılmasını vurgulamaktadır. (Maddelerin tamamını okuyun).

Bu plan, Trump, Tony Blair, Netanyahu, Kushner ve Witkow'un önderlik ettiği ve Sewerus ve benzerleri gibi milyarderleri de içeren yeryüzünün şeytanlarının bir planıdır. Bu plan, Arap ülkeleri ve bazı İslam ülkelerinin başındaki yöneticiler tarafından da onaylanmıştır. Bu nedenle bu şekildeki bir plan, açık ve net boyutlara sahip bir plan olarak kabul edilmiştir:

  • Birinci boyut: Güvenlik; (Direnişi silahsızlandırarak, tüneller de dahil olmak üzere askeri kapasitesini yok ederek, tüm askeri örgütleri dağıtarak, kalmak isteyenlerin barış içinde bir arada yaşamayı kabul etmeleri şartıyla kalmalarına izin vererek, herhangi bir ülkeye gitmek isteyenler için güvenli geçiş yolları sağlayarak ve gideceği ülkeyi bununla ilgili genel af çıkararak karşılamaya hazırlayarak Gazze'yi, Yahudi varlığı, yatırım şirketleri ve Yahudi ordusuna alternatif güçler için tehdit oluşturan her türlü koruyucu güçten arındırmak.)
  • İkinci boyut: En tehlikeli olan fikri boyuttur: Barış içinde bir arada yaşamaya yönelik programlar oluşturmak, aşırılığa, nefrete ve terörizme davet eden fikirleri değiştirmek, yani çözülme, sapkınlık ve eşcinsellik fikirlerini yaygınlaştıran ve erdem fikirlerini ve İslami mefhumları kaldırıp atarak bir başkasını kabul eden eğitim kurum ve organları inşa etmek.
  • Üçüncü boyut: Askeri operasyonların durdurulması, bir zaman çizelgesi olmaksızın kademeli geri çekilme, Yahudi varlığı güvenliğini ve varlığını tehdit eden bu tehlikenin olduğunu hissettiğinde bunu durdurmakla ilgili tam hakkın ona verilmesi; yani tedbir amaçlı bile olsa bu takdir tamamen Yahudi varlığına aittir. Kademeli çekilme süreci ise siyasi ve askeri düzeylerde değerlendirilecek olup belirli bir ufku yoktur ve zaman uzayabilir. Bunun için bir yol haritası önerdiler; yani Gazze Şeridi’ni, kıyı şeritten, sonra diğerlerinden çekilmesi için beş uzun şeride böldüler; yani her bir şeridin derinliği yaklaşık 1,5 km olacak.
  • Dördüncü boyut: Teslimiyet ve yenilgi anlamına gelen bu plan bu şekilde, savaşın başlangıcından bu yana öne sürdüğü ve son iki yıldır gerçekleştirmekten aciz kaldığı tüm hedefleri Yahudi varlığına vermektedir; bu da Yahudi varlığını yenilgi atmosferinden çıkarıp mutlak zafer atmosferine taşıyacak ve onu bölgenin tartışmasız efendisi haline getirecektir. Böylece de Netanyahu ve ortaklarının konumunu yüceltecek ve aleyhindeki tüm davaları düşürecek bir zafer ilanı kararnameleriyle pekiştirilecek olan bir sözleşme boyutu gerçekleşmiş olacaktır. Yine onun işlediği tüm suçların kaydı silinecek, Yahudi varlığına uzanan eller kesilecek ve biz bunu yapmaya muktediriz diyecektir; işte bu önünüzdeki canlı bir örnektir ve aynı şekilde bu, onlara destek olmak için ellerini uzatan ve bunun için ağır ve büyük bir bedel ödeyen Yemenli kardeşlerine yönelik bir darbedir. Böylece onlar, kendilerini boşaltmak ve cihad fikrine darbe indirmek isteyen düşmanlarının karşısında tek başına bırakılacaklardır. Yani bu plan, suçlu rejimlere insanların boyunlarına kılıç sallama yetkisi verecektir; çünkü bu rejimler, sadece Gazze'yi değil tüm İslam bölgesini kapsayan ve bunu kabul eden tüm ülkeler için bağlayıcı olan bu plana onay verdiler.
  • Beşinci boyut: Bu plan, Trump ve Witkow'un Gazze'ye yatırım yapma vizyonunun uygulanmasıdır ki bu vizyon Gazze'yi, eğlence projeleri, oteller, turizm ve yatırımlık tatil köyleri, kıyılardan gaz çıkarma ve gümrük vergileri ve tarifelerden muaf serbest bir ticaret bölgesi olarak Orta Doğu'nun Rivierası'na dönüştürecektir.
  • Altıncı boyut: Gazze halkını zorla yerinden etmek yok ama bunun olmayacağına dair garantiler de yoktur; ancak yeniden inşa projesinin uygulanması sırasında bu mümkün ve açık bir ihtimaldir; zira Gazze Şeridi'ndeki insanların yaşayabilmeleri için, onlara barınma, gerekli hizmetleri sağlama ve insani yardım ulaştırma amacıyla kamplar kurulacak ve böylece Gazze halkı burada acı çekecek ve dilencilik hayatı yaşayacaklardır. Dolayısıyla göç etme nedenleri, hayvanların bile kabul etmediği ve bu “gettolara” giriş-çıkışların yasaklandığı bu sefil, iğrenç ve insanlık dışı gerçeklik için gereklidir; ancak her bir kişiye verilecek güvenlik kartı hariç; zira bu kartlar doğumdan şu ana kadar her kişiye ait verileri eksiksiz derlemek için kullanılacaktır; böylece bu kamplar, Trump, Witkow ve onların gayrimenkul şirketlerinin yatırım yapmayı planladıkları mega projeler için işgücü havuzu olacaktır.
  • Yedinci boyut: Allah yolunda cihad etme ve toprakları ve namusu savunma mefhumuna darbe indirmek; Arap şeytanlarının da yardımıyla bu şeytanlar tarafından gece karanlığında tasarlanmış bu plan, Orta Doğu için bir yol haritası ve bir süre önce başlayan ve Gazze kapılarında duran, sınırlarında çöken, feci bir şekilde başarısız olan ve yaşam ve hayatta kalmak için yalvaran bir duruma düşen normalleşme sürecinin durmasıyla uluslararası alanda izole olan Yahudi varlığı için bir köprü olarak kabul edilmektedir; dolayısıyla bu meşum plan, Yahudi varlığına can vermeyi ve onun donmuş damarlarına yaşam kanı enjekte etmek için tasarlanmıştır.
  • Bu meşum plan, kusurları ve zayıflıkları ortaya çıkan, yaşamının, gücünün ve varlığının tüm nedenleri Amerika'ya ve genel olarak Batı'ya ve aynı zamanda miadı dolmuş Sykes-Picot rejimleri olan rezil ve utanç verici rejimlere bağımlı olan Yahudi varlığı da dahil olmak üzere tüm dünya ülkelerinin gerçekleştirmekten aciz kaldığını başarmıştır.
  • Sekizinci boyut: Geleceği daha büyük olan bu planın uygulanmasıyla, Witkow'un şu şekilde tanımladığı Sykes-Picot Anlaşması'nın perdesi kapanacaktır: “Kalemle çizilen bu sınırların hiçbir anlamı yoktur ve Yahudi varlığı bunu hiçbir şekilde önemsememekte veya önemli görmemektedir.” Bu, Amerika'nın bakış açısını yansıtmakta ve bu varlığı Amerika'nın yerine koymaktadır... Sykes-Picot Anlaşması, direnişçilerin teslim olması ve silahsızlanma belgesini imzalamaları ve Gazze'yi Amerika'ya teslim etmeleriyle sona ermiştir.

- Olayların sarsıntısına maruz kalan ve Mustafa Kemal, Cemal Abdunnâsır, Mişel Eflak ve zındık yöneticilerin torunları büyük körler tarafından manipüle edilen ümmetin çıkarması gereken sonuç şunlardır:

- Denizden nehre kadar Filistin, taviz verilmesi, müzakere edilmesi ve onun işgalinin onaylanması caiz olmayan İslami topraktır; bunu yapan herkes, dinine, Rabbine ve ümmetine ihanet etmiş olur.

-         Cihadın iki türü olan savunma cihadı ve saldırı cihadı, ümmetin ihmalkarlığıyla geçersiz kılınamayacak ve onun cehaletiyle de önemsizleştirilemeyecek veya ortadan kaldırılamayacak sabit hükümlerdir. Bu yüzden bu ikisini devre dışı bırakmak büyük bir günah olduğu gibi bu ikisinin tanımını değiştirmek de, onları terörizm ve suçla itham edenleri dinden ve akideden çıkarabilecek büyük bir günahtır. Bu yüzden Filistin'deki mücahidlerin saldıran ve gasp eden düşmana karşı yaptıkları tam anlamıyla doğru olup bunu yapabilecekleri güçleri olduğu sürece bu konuda sebat etmeleri vaciptir; çünkü Allah hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez ve ümmet, Filistin ve Gazze'deki kardeşlerine yardım ve destek konusunda kendisine yüklenen değişikliğe muktedir olduğu sürece günahkâr olarak kalmaya devam eder; aksi takdirde günah işlemiş ve apaçık hüsrana uğramış olur.

-         İspanya, Portekiz ve diğer İslam beldeleri gibi büyük güçler tarafından gasp edilin Filistin, ümmetin zayıflık anında alınmış olan bir İslam toprağıdır ve onun geri alınması ve gaspçının buradan uzaklaştırılması gerekir. Bu ise ancak Allah’ın Rasulü'nün müjdelediği ve Rabbimiz Tebareke ve Teala’nın ümmete uymayı emrettiği ve farz kıldığı ve vakıasının üç günden fazla kaybolmasının caiz olmadığı Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu İslam Devleti’nin kurulmasıyla mümkündür; aksi takdirde ümmet, İslami hayatı yeniden başlatmadıkça günahkâr olacak ve ümmetin zimmeti, Hilafet için çalışanlardan beri olacaktır

Ey Müslümanlar: Sizleri, sahip olduğunuz dünya hayatının ve elde ettiğiniz ganimet ve makamların size bir fayda vermeyeceği azim bir gününü azabından kurtaracak ve sizleri gerek muttakiler gerekse Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlar için hazırlanmış genişliği yer ve gök kadar olan cennete yerleştirecek bu azim vacibi yerine getirmeye davet ediyor ve sizlere haykırıyoruz. 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Salim Ebu Sebeytan

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.