- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Pakistan ve Afganistan Arasındaki Çatışmalarda Saatler İçinde Onlarca Ölü!
Haber:
Pakistan ve Afganistan, sınırlarının her iki tarafında meydana gelen şiddetli çatışmalarda onlarca askerin öldüğünü açıkladı. Son çatışmalar, 11 Ekim 2025 Cumartesi akşamı Afgan Taliban güçlerinin Pakistan'a karşı düzenlediği sürpriz bir saldırıyla başladı. Afganistan, Pakistan ordusunun Afganistan topraklarında, özellikle de Afganistan'ın doğusundaki halk pazarına yönelik tekrarlanan ihlaller ve hava saldırıları düzenlemesine bir cevap olarak, güçlerinin Pakistan güvenlik güçlerine karşı başarılı bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.
Afganistan hükümet sözcüsü Zabihullah Mucahid, bu operasyonda 58 Pakistanlı askerin öldürüldüğünü ve ülkesinin, halkını ve topraklarını savunacağını söyledi.Bu arada Pakistan ordusu, bombardıman, baskın ve hassas saldırılarla Taliban ve ilgili “terörist gruplardan” 200'den fazla savaşçıyı öldürüp yaraladığını açıklarken Pakistan ise Afganistan'ın kendisine karşı gerçekleştirdiği saldırıya daha güçlü bir yanıt vereceği tehdidinde bulundu. Suudi Arabistan ve Katar'ın arabuluculuğu sayesinde iki ülke arasındaki çatışmalar geçici olarak durdu ve iki ülke arasındaki sınır geçişleri kapatıldı.
Yorum:
Sömürgeci, çıkarlarını savunmak için kurduğu kırılgan ülkeler arasında yapay sınırlar bıraktı ve bu sınırlar, devletler arasındaki çatışmaların patlak vermesinin ana nedenlerinden biri oldu; belki de Pakistan-Afganistan sınırı, sınırların ülkeler arasında, özellikle Pakistan ve Afganistan arasında krizleri nasıl tetikleyebileceğinin en iyi örneğidir. Bu iki ülkenin arasını ayıran hat, “Durand” hattı olarak adlandırılmış ve İngiltere onu, Hint Yarımadası'nı kontrolü altında tutup Afganistan'ı da Hindistan'daki nüfuzu ile bu bölgede emelleri olan Rusya'nın nüfuzu arasındaki tampon bir devlet haline getirmek için koymuştur.Bu yapay sınırlar, sınırın her iki tarafında yaşayan Peştun kabileleri arasındaki iletişimi koparmış ve devlet otoritesinden ayrı olan ve halkın güçlü desteğiyle savaşçılarla beslenen silahlı kabile milislerinin kurulması için verimli bir zemin oluşturmuştur.
ABD daha sonra Pakistan ile Afganistan arasındaki bu karmaşık sınır durumunu istismar ederek, Pakistan’ı Keşmir’in kurtuluşu gibi konularla meşgul etmemek için Pakistan ordusunu terörizmle mücadele bahanesiyle bu milislere karşı saçma ve sonuçsuz bir çatışmaya yönlendirmiştir.
Taliban'ın Afganistan'da iktidara dönmesi ve Amerikan işgal güçlerinin çekilmesinin ardından, Pakistan ve Afganistan arasındaki sınır gerginlikleri artmış ve özellikle siyasi liderlerin ulusal kimliğe bağlı kalarak aralarında İslam temelindeki birlik ve beraberlik fikrinden uzaklaşmalarıyla, iki ülke arasında kapsamlı bir savaşın patlak vereceği uyarısında bulunan çatışmalara kadar ulaşmıştır.
Bu nedenle Müslüman bir ülke olan Afganistan ile Çin, Rusya ve Hindistan gibi İslam'a düşman ülkeler arasındaki ilişkiler her alanda iyileşip gelişirken, din, dil ve kabile bağları açısından kardeş olan Pakistan ile ilişkilerinin giderek bozulup kopma ve savaş noktasına gelmesi şaşırtıcıdır!
İki devletin sorunlarına ve aralarında devam eden çatışmaya şifa olacak çözüm, sadece İslam'da, onun hükümlerine tutunmakta ve onun akidesine bağlılıkta yatmaktadır; zira İslam'a dönmek, birlik, beraberlik ve güç yönünde ilerlemek anlamına gelirken, İslam'dan uzaklaşmak ise çatışmanın, çekişmenin, bölünmenin ve zayıflığın oluşması anlamına gelmektedir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî