Logo
Bu sayfayı yazdır
Halkların Sömürülmesine Dayanan Bir İdeolojinin, Onlara Güvenlik Sağlaması İmkansızdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Halkların Sömürülmesine Dayanan Bir İdeolojinin, Onlara Güvenlik Sağlaması İmkansızdır!

  Haber:

Birleşmiş Milletler'in bağımsız uzmanları, Sudan'daki kadın ve kız çocuklarının, özellikle Hızlı Destek Güçleri'nin savaşçıları tarafından toplu tecavüz, cinsel kölelik ve cinayet dahil olmak üzere geniş çaplı ve sistematik hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldıklarını bildirdiler.Uzmanlar, “kadınların ve kız çocuklarının (genel olarak) hala maruz kaldıkları korkunç şiddet ölçeğinin, çatışmalar sırasında koruma mekanizmalarının aşınmasına ilişkin endişe verici bir tanıklığı temsil ettiği” uyarısında bulunarak, “uluslararası toplumun bu sarmalı durdurmak için acilen harekete geçmesi gerektiğini” vurguladılar.

Yorum:

Sudan'da Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) liderliğindeki Hızlı Destek Güçleri arasında iki yılı aşkın süredir devam eden ve on binlerce sivilin ölümüne, 13 milyon kişinin yerinden edilmesine ve sınırsız bir insani krize yol açan savaşın ortasında, bu bağlamda yapılan uyarılar ilk kez olmuyor.

Bu raporların çokluğuna ve istatistik ve sayımdan başka işi olmayan kuruluşların uyarılarına rağmen, savaş ve silahlı çatışmalar sırasında şiddet kullanımını sınırlamak ve bunun olumsuz etkilerini hafifletmek için sivillerin, mülkiyetlerin ve paraların korunmasını öngören birçok konferanslara, anlaşmaların yapılmasına ve yasaların çıkarılmasına rağmen, bunların hiçbirinin kâğıt üzerine yazılan mürekkepten başka bir kıymeti yoktur.Zira son iki yüzyılda gerek Sudan'da, gerekse Irak, Suriye, Yemen, mübarek toprak Filistin ve diğer yerlerde olsun, yaşanan silahlı çatışmalar, kanlı savaşlar ve toplu katliamlar, büyük devletlerin Müslüman ülkelerdeki şiddetli savaşlar sırasında ortaya attıkları tüm parlak sloganların sahte olduğunu kanıtlamıştır.

Uluslararası kuruluşların acil harekete geçmesi için çağrıda bulunduğu uluslararası sistemin karar alma sürecindeki çifte standartlar, ülkelerin yasallaştırdığı ve kararlaştırdığı ile vakıa zemininde uygulanan arasında çelişkiye yol açmaktadır.Zira kapitalist ideoloji, halkların sömürülmesine dayalı olup bu ideolojinin halklara güvenlik ve istikrar sağlaması imkansızdır. Çünkü bu ideoloji, insanlığı önemsemediği gibi ölenlerin sayısına aldırış etmez, bu insanların nasıl öldüğünü sormaz, savaş suçu işleyenlere uyguladığı ceza yasalarını da uygulamaz; peki o zaman onları kim cezalandırılacak?! Kendi kendilerini mi cezalandıracaklar?!Çocuklarımızı terörizmle suçlayıp kendi suçlularını hoş karşılayan bir ideolojide, işte böyle ölçüyorlar!İşte bu demokratik ülkeler, sömürgeci çıkarlarını gerçekleştirme uğruna Müslümanların kanlarını ihlal ediyor ve bir kadının ya da yüzlerce kadının halini hiç umursamıyor.

İslam'da Hilafetin temsil ettiği yönetim sistemi, kadınların sömürülmesinin yasaklanması da dahil kadınların pratik açıdan korunmasını sağlayan bir dizi hükümleri içermekte ve kadınların onuruna yönelik her türlü ihlale ağır cezalar uygulamaktadır;dolayısıyla İslam ülkesindeki ve tüm dünyadaki kadınların acil ihtiyacı olan şey, Hilafettir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Rana Mustafa

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.