Logo
Bu sayfayı yazdır
Kapitalizmin Gölgesinde Tüm Dünya, Aşırı Açlık ve Yoksullukla Yanıp Tutuşuyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kapitalizmin Gölgesinde Tüm Dünya, Aşırı Açlık ve Yoksullukla Yanıp Tutuşuyor!

Haber:

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, on yıllardır ilk kez dünyanın her yerinde aşırı yoksulluk ve açlığın arttığını söyledi.İnsan Hakları Konseyi’nin Cenevre’deki elli ikinci oturumunun açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın artık ileriye değil geriye doğru gittiğine dikkat çekti. Edinmiş olduğu verilere göre, 2023 yılında dünya çapında 339 milyon insanın insani yardıma ihtiyacının olacağı ve bunun da 2022 yılına göre %25 daha fazla olacağıdır. (Ma’an Ajansı).

Yorum:

Kapitalizm, ekonomik sorunu mal ve kaynakların göreli kıtlığına indirgediği hastalıklı bakış açısından dolayı ekini ve nesli yok etmiş ve insanlara her türlü sefalet ve meşakkati tattırmıştır. Hakikatte ise ekonomik sorun, bu kaynakların ve servetin kötü dağılımında yatmaktadır. Zira servete küçük bir azınlık sahip olurken insanların geri kalanı yoksulluk ve açlık içinde yaşamaktadır! Nitekim Oxfam’ın (Bağımsız yardım kuruluşu) raporuna göre, “Son iki yılda dünyanın en zengin insanlarının yüzde biri, dünya nüfusunun geri kalanının sahip olduğu miktarın neredeyse iki katına sahiptir.” Bu da bu yüzde birin, basit bir hesaplamayla 2020’den bu yana dünyanın yeni servetinin üçte ikisine sahip olduğu ve bunun da yaklaşık 42 trilyon dolar değerinde olduğu anlamına gelmektedir. Dolayısıyla 42 trilyona tek başına sahip olan %1, insanlığın geri kalan %99’una bu rakamın yarısı olan sadece 21 trilyonu bırakmıştır! İşte bunlar, İster Amerika’nın Irak ve Afganistan’da yaptığı gibi doğrudan savaşlar yoluyla olsun, İster Müslümanların ülkelerindeki bekçi yöneticiler ve yozlaşmış ajan siyasi sınıflar aracılığıyla olsun, isterse de Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi araçları ve ülkelerin battığı ve insanların kendi ceplerinden ödediği yüksek borçlar ve krediler aracılığıyla olsun halkların servetine el koyan sömürgeci güçlerin emelleri sayesinde olmaktadır. Bunun yanında kapitalist sistemin dünyaya getirdiği vergiler, gümrükler, zamlar, enflasyon ve diğer ekonomik sorunlar ve krizler de cabasıdır.

Nitekim kapitalizmin alevi ve politikaları, Müslüman olsun gayrimüslim olsun tüm insanları kasıp kavurmaktadır. Zira fakir ve aç insanların sayısı tüm dünyada artmıştır. Hatta büyük ve ekonomik olarak gelişmiş olarak sınıflandırılan ülkelerde bile böyledir. Örneğin İngiltere’de, yoksulluk oranı 1996’da %13'ten 2020’de %17,4’e çıkmıştır. Ayrıca Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü (NIESR) tarafından hazırlanan bir rapordaki veriler, yaklaşık 250 bin İngiliz ailenin önümüzdeki yıl aşırı yoksulluk tehdidi altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bu da aşırı yoksulluk içinde yaşayan ailelerin sayısını 1,2 milyonun üzerine çıkarabilir. (El-Cezire Net, 28/05/2022)

Dünyayı kapitalizmin zulmünden ve sefaletinden adalete ve hayatın her alanında insana yakışır bir hayata kavuşturmanın tek garantörü İslam’dır. Zira Latif ve Habîr olanın katından gelen şerî hükümlere dayanan İslam’ın ekonomik sistemi, doğal kaynakların adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayacaktır. Şöyle ki; bireyin temel ihtiyaçlarını karşılayıp aynı şekilde lüks ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışacak ve bunun gerçekleşmesini de İslam’ın hükümlerini tatbik edecek ve bu adaleti ve hayrı dünyanın dört bir tarafına yayacak olan bir gözetim ve koruma devleti yoluyla yapacaktır. İşte bu devlet, Allah’tan bir an önce kurulmasını ve bizleri de onun askerleri ve şahitleri yapmasının istediğimiz Hilafet Devleti’dir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Berâe Münasıra

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.