Logo
Bu sayfayı yazdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Yahudi Varlığının Gazze ve Tüm Filistin’deki Korkunç Suçlarının En Büyük Destekçisi Olan Trump, Gazze’nin Kaybına Yol Açacak Bir Çözümü İslam Beldelerindeki Bir Grup Yöneticiye Sunmakla Kalmıyor, Adeta Dayatıyor!

Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı bir gönderisinde, “Gazze konusunda Orta Doğu ülkeleri ile çok ilham verici ve verimli görüşmeler yürüttüklerini belirterek, “Yoğun müzakereler 4 gündür devam ediyor ve başarılı bir anlaşmaya varılana kadar devam edecek” ifadelerini kullandı. (29.09.2025 TRT Arabia)

Trump, 23 Eylül 2025 Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları marjında Suudi Arabistan, BAE, Katar, Mısır, Ürdün, Türkiye, Endonezya ve Pakistan’ın katıldığı bir toplantıya başkanlık etti... Toplantıyı “en önemli toplantı” olarak tanımlayan Trump, toplantıya katılan ülkelere ‘21 maddelik bir plan’ sundu, ya da daha doğrusu dayattı. Planın en belirgin maddeleri arasında şunlar yer almaktadır: “Hamas’ın elindeki tüm Yahudi esirlerin serbest bırakılması, kalıcı ateşkes sağlanması ve Yahudi ordusunun kademeli olarak geri çekilmesi... (25.09.2025 El Arabiya) Trump, onları toplama amacının Yahudi esirleri kurtarmak olduğunu açıkça söyleyerek, “Yönetimim Gazze’den 20 canlı rehine ve 38 cansız bedeni geri almak istiyor” dedi ve ardından, çekilmenin kademeli olacağını belirtti. Kademeli söylemi, çekilme sürecini sonlandırmak için kullanılan mayınlı bir ifadedir. Böylelikle ateşkesin ipini ve devamlılığını kontrol etme gücü yine Yahudi varlığında kalacaktır! Tüm bunlara rağmen, Trump ile bir araya gelen Ruveybida yöneticiler, onun bu planından büyük bir sevinç duydular! Yahudi varlığının saldırısına uğrayan Katar Emiri, -ki bu saldırının Trump’ın onayı olmadan gerçekleşmesi düşünülemez- buna rağmen kalkıp, “Gazze’deki savaşa son verilmesi için Trump’ın liderliğine güveniyoruz” açıklamasında bulundu. (23.09.2025 El Cezire) Toplantıya katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da benzer bir açıklamada bulunarak, toplantıyı “çok verimli ve olumlu” olarak nitelendirdi... (23.09.2025 BBC Arabic) Aslında bu açıklamalar, toplantıya katılan diğer tüm yöneticilerin açıklamalarının da ortak paydasını teşkil etmektedir;

قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ  “Allah onları kahretsin! Nasıl da döndürülüyorlar!” [Tevbe 30]

Ey Müslümanlar! Ey Müslüman orduları! Yahudi varlığının Gazze’deki barbar saldırganlığının baş destekçisi olan Trump’a, Gazze’deki savaşa son vererek Gazze’yi kurtarması için bel bağlamak, ihanetin ve zilletin zirvesi değil midir?!

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” [Hud 113]

Gazze’ye gerçek yardım, Müslüman ordularının Mübarek Toprağı işgal eden, ne muzaffer olmaya muktedir ne de yolunu bulmaya kadir olan Yahudilerle savaşmak üzere harekete geçmesi değil midir?

وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ“Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.” [Ali İmran 111]

Trump’ın meclisinde topladığı o yöneticilerin ordularında, hatta o orduların sadece bir kısmında bile, Yahudi varlığını ezip geçecek ve bütün Filistin’i yeniden İslam diyarına katacak yeterlilik yok mudur?

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki Allah sizin elleriniz ile onları cezalandırsın, rezil rüsva etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Müminlerin kalplerine şifa versin.” [Tevbe 14]

Ey Müslümanlar! Bugün ümmetin başına gelen en büyük felaket, başındaki yöneticileridir. Zira yaklaşık yüz yıl önce Hilafet yıkıldığından bu yana, Müslümanların kendisiyle korunacakları ve arkasında savaşacakları bir Halifeleri yoktur.

وَإِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Buhari, Müslim] Müslümanların kutsalları çiğnenmiş ve ülkeleri sömürgeleştirilmiştir. Başlarına da ne bir düşmanı defedebilen ne de İslam’ın özünü koruyabilen Ruveybidalar musallat olmuştur. Nihayetinde durum, üzerlerine zillet ve meskenet damgası vurulmuş ve Allah’ın gazabına uğramış olanların Mübarek Toprağı işgal etmesine kadar varmıştır!

Ey Müslüman ülkelerin orduları! Aranızda, Yahudi varlığının suçlarını, Gazze’deki yıkımı, akıtılan kanları, yaşlı, çocuk, kadın demeden vahşi katliamlarını görüp de damarlarındaki kanı kaynayan aklı başında bir adam yok? Aranızda, insanların bir yerden bir yere göç ettiğini ve Yahudi bombardıman uçaklarının onları hem durdukları yerde hem de yolculuklarında bombaladığını görüp de damarlarındaki kanı kaynayan aklı başında bir adam yok mu?

Aranızda, Yahudilerin saldırganlığına boyun eğme ve karşılık vermeme konusunda yöneticilere itaat etmenin, dünya hayatında rezil rüsva, ahirette ise elem verici bir azap demek olduğunu idrak eden aklı başında bir adam yok mu? Hatta Allah’a isyan etme pahasına itaat ettiği o kimseler bile Kıyamet Günü’nde kendisinden uzak duracaklardır. Allah’a isyan yolunda onlara uyduğuna bin pişman olacaktır, fakat artık pişmanlık fayda etmeyecektir.

إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوُا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الْأَسْبَابُ * وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ“İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. Uyanlar: “Keşke bizim için dünyaya bir dönüş olsa da, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak” derler. Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır.” [Bakara 166-167]

Aranızda, iki güzellikten birini arzulayıp da İslam’ın ordularına komuta edecek, Haşim Gazze’yi, ilk kıblemizi ve üçüncü Harem-i Şerif’i özgürleştirecek, Mescid-i Aksa’nın her köşesinde, tıpkı Kudüs’ü fetheden Ömer Faruk’un, tıpkı şehri Haçlılardan kurtaran Selahaddin’in ve tıpkı o Mübarek Toprağı Yahudilerin kötülüğünden koruyan Sultan Abdülhamid’in yaptığı gibi, zafer tekbirlerinin yankılanmasını sağlayacak ve sonra da Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirecek aklı başında bir adam yok mu?

لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ“Yahudilerle savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz.” [Müslim]

Ey Müslümanlar! Bizler, Allah’ın yardımından, İslam’ın ve Müslümanların izzet bulacağından, mücahit Raşidi Hilafet’in geri döneceğinden, Yahudilerle savaşılacağından ve onların öldürüleceğinden; ve tıpkı Konstantinopolis’in fethedilip bir İslam yurdu ‘İstanbul’ haline gelmesi gibi, Roma’nın da fethedileceğinden eminiz ve kalbimiz bu konuda mutmaindir... Zira bütün bunlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir. Ve Allah’ın izniyle bu, mutlaka gerçekleşecektir... Ancak, bunun için Aziz ve Hâkim olan Allah’ın değişmez kanunu (Sünnetullah) vardır. Bizler, hiçbir şey yapmadan otururken gökten melekler inip bizim için Hilafet kurmayacaklar, Allah’ın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmeyeceklerdir. Aksine bizler ciddiyetle, gayretle, sadakatle ve samimiyetle çalıştığımız zaman, Allah, bize yardım etmeleri için meleklerini gönderecektir... İşte o zaman Allah bizlere zafer ihsan edecek ve iki cihanda da kurtuluşa erdirecektir. İşte en büyük kurtuluş budur.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 45]

Ey Müslümanlar! Ey Müslüman ülkelerin orduları! Halkına asla yalan söylemeyen bir lider olan Hizb-ut Tahrir, size Yüce Allah’ın şu ayetiyle sesleniyor ve çağrıda bulunuyor:

هَذَا بَلَاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُوا أَنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُولُو الْأَلْبَابِ “İşte bu, kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek İlah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.” [İbrahim 52]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir


H. 5 Rabi’-ul Âhir 1447
M.  Cumartesi, 27 Eylül 2025

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.