Logo
Bu sayfayı yazdır


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2025-MB-TR-24 H. 8 Rabi-ul Evve 1447
M. Pazar, 31 Ağustos 2025

Amerikan-Yahudi Projeleri, Maşası Kim Olursa Olsun, İster FKÖ İsterse Bir Başkası Olsun, Katıksız Birer Suç ve İhanet Projeleridir!

El Cezire’nin 5. İbrani Kanalı’ndan aktardığına göre Başbakan Netanyahu, El-Halil’deki bazı aşiret liderlerinin yerine Filistin Yönetimi temsilcilerinin geçirilmesini değerlendirmek üzere bir toplantı düzenledi. Bu gelişmenin ardından, Halil Valiliği, işgal hükümetinin kenti ulusal coğrafyadan koparma ve aşiret idaresine devretme yönündeki tartışmalarına tepki olarak bir bildiri yayınladı.

Bu gelişmeler ışığında, Hizb-ut Tahrir / Mübarek Toprak Filistin Medya Bürosu olarak biz, aşağıdaki noktaların altını önemle çizmek istiyoruz:

1- Filistin Yönetimi, Amerikan himayesinde ve Yahudi varlığının onayıyla, Mübarek toprakların bu varlığa peşkeş çekilmesi ve onun güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması esasına dayalı bir siyasî proje kapsamında ortaya çıkmıştır. Bu hainane rolü en mükemmel şekilde yerine getirmiş ve başkanı bununla Arap zirveleri toplantılarında ve Birleşmiş Milletler kürsüsünde övünmüştür. Amerika ve Yahudi varlığının, mevcut yöneticilerden bazılarını değiştirme isteği ya da Oslo Otoritesi’ni sona erdirip başka bir ad altında yeni bir otorite kurma arzusu, Filistin meselesini tasfiye etme projelerinin bir devamı niteliğinde olacaktır. Bu ister Filistin Kurtuluş Örgütü üzerinden, isterse kurulacak başka bir yapı aracılığıyla gerçekleşsin fark etmeyecektir. Dün Yaser Arafat ve adamlarını bitirip yerlerine Amerikalı General Dayton’ın emir eri Mahmud Abbas ve çetesini getirenler de yine onlardı. Dolayısıyla bu sözde Yönetim, en başından beri Yahudi varlığının güvenlik bekçiliğini yapan bir ihanet aygıtından başka bir şey değildir. Eğer bugün bu varlık bu yönetimin fişini çekerse, bu asla onların bir direniş gösterdiğinden değildir. Fişlerinin çekilmesi, yalnızca onlara verilen ihanet görevinin tamamlandığı ve artık tarihin çöplüğüne atılma vakitlerinin geldiği anlamına gelir. Şurası kesindir ki; işgalcinin getireceği her yeni oluşum, eskisinin kopyası olacak ve Yahudilerin güvenliğini sağlamaktan başka bir amaca hizmet etmeyecektir!

2- Filistin halkı, Filistin Kurtuluş Örgütü’nü asla kendi iradesiyle seçmemiştir, aksine Filistin topraklarının büyük bir bölümünü Yahudilere peşkeş çekmesi amacıyla onlara zorla dışarıdan dayatılmıştır. FKÖ’nün, Filistin halkının tek ve meşru temsilcisi olarak tasvir edilmesi, onun hainane rolünü meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir. Bu rol, Allah’a ve ahiret gününe inanan hiç kimse için kabul edilemez. Dolayısıyla, mevcut yönetimin halktan bir tür meşruiyet onayı alma çabaları, kendi tarihi hatalarının ve günahlarının vebalini masum Filistin halkına yükleme girişiminden ibarettir.

3- İşgalciyle işbirliği yapan bir yapı, hangi ismi taşırsa taşısın, işgal rejiminin bir parçası ve onun bir maşasıdır. Etiketleri ne kadar süslü olursa olsun, bu durum haini hain olmaktan, işbirlikçiyi ise dünya ve ahiretteki utanç yaftasından kurtarmayacaktır. Gerek mevcut Yönetim’e gerekse işgalcinin gelecekte kuracağı herhangi bir yapıya destek vermenin vebalini, inkâr edip selamete erenler değil, kabul edip peşinden gidenler Allah katında taşıyacaktır. Her kim FKÖ’yü, Filistin Yönetimini veya işgalin kuracağı herhangi yapıyı destekleyen bir tutum sergilerse, adını hainler defterine yazdırmış olacaktır. Aksini iddia etse bile o artık ailesini ve aşiretini temsil etme hakkına yitirmiş olacaktır.

Sonuç olarak, bizler, genelde Filistin halkına, özelde ise El Halil halkına ve ailelerine Yüce Allah’ın şu çağrısıyla sesleniyoruz:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ“Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûl’e hainlik etmeyin. Bile bile kendi emanetlerinize de hainlik etmeyin.” [Enfal 27]

Sakın ha, bu Yönetim’in oyunlarına gelerek onlara, onların örgütüne veya Amerika ile Yahudilerin kuracağı herhangi bir yapıya destek açıklamayın! Unutmayın, gaflet içinde olmak, işlenen suçu affetmez! Bu suça rıza göstermek, hainlerin ihanetine uymak anlamına gelir!

Filistin meselesi ne bir örgütün tekelindedir ne de bir aşiretin malıdır! O, tüm İslam ümmetinin meselesidir! Filistin halkının, diğer Müslümanlardan daha fazla hak sahibi olmadığı gibi, bu davaya karşı yükümlülükleri de aynıdır. Zira Filistin meselesi, bir din ve akide meselesidir, bir mübarek toprak meselesidir. İşgalin pençeleri arasındaki cılız bir devletle bu mesele çözülemez; aksine Filistin, ancak Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetinden sadık müminler tarafından özgürlüğüne kavuşturulabilir. Özgürlüğüne kavuşmasıyla birlikte eskiden olduğu gibi yeniden Şam’ın çiçeği ve minberi olacak ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği gibi yeniden İslam yurduna dönüşecektir.

وَيَقُولُونَمَتَىهَذَاالْفَتْحُإِنكُنتُمْصَادِقِينَ* قُلْيَوْمَالْفَتْحِلَايَنفَعُالَّذِينَكَفَرُواإِيمَانُهُمْوَلَاهُمْيُنظَرُونَ“Eğer doğru söylüyorsanız, bu fetih (ve hüküm) günü hani ne zaman? Derler. De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkârcılara (o gün ettikleri) imanları fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de tanınmayacaktır!” [Secde 28-29]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.