Logo
Bu sayfayı yazdır


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2025-MB-TR-18 H. 19 Zilka’de 1446
M. Cumartesi, 17 May 2025

Trump Bölgeyi Ziyaret Ederken, Gazze Kan ve Ateş İçinde!

Gazze yine alevler içinde; vahşi katliamların dozajı gittikçe artıyor. Kuzeyin çığlığı kanla boğuluyor, insanlar ateşten denizlerde sürükleniyor. Düşman, onlara tüm dünyayı dar etmiş durumda. Halkı hem hâliyle hem de diliyle “‘Nereye gideceğiz?” diye soruyor göklere..?

Katar’ın ABD’nin emriyle Yahudi esir Edan Alexander’ın serbest bırakılması için sarf ettiğin onca gayretler Gazze’ye hiçbir fayda sağlamadı! Dışişleri Bakanı, Müslümanların trilyonlarını yağmalamasına ek olarak Yahudi esir Edan Alexander’ın serbest bırakılmasını efendisi Trump’a bir hediye olarak sundu. Gazze halkı, esirin serbest bırakılmasından sadece birkaç saatlik ateşkes alabildi, sonrasında bedelini ağır ödedi!

Trump’ın o ahmak yöneticilerle yaptığı zirveler ve toplantılar Gazze halkına hiçbir fayda sağlamadı! O zirvelerde Gazze ya hiç anılmadı ya da öylesine, unutulmaya mahkûm birkaç sözle geçiştirildi. Bu yöneticiler, paralarını çalan ve onurlarını ayaklar altına alan efendileriyle şatafatlı kutlamalar yapmaktan adeta sarhoş oldular. Ona lüks ziyafetler verdiler, hediyeler yağdırmak için birbirleriyle yarıştılar. Onlar, Gazze’de cesetlerin paramparça olup havada uçuştuğu, kanların göl olup oluk oluk aktığı, tepelerine bombaların yağdığı, boğucu açlığa maruz kaldığı bir dönemde kutlamalar yaptılar. Dahası, bir Yahudi mahkûmun kurtarılması, Gazze’nin çektiği acılardan daha önemliydi onlar için!

Yaralı Gazze’yi, ‘biraz yiyecek vereceğim’ deyip sözünü tutmayan Trump mı kurtaracak? Sadaka mı veriyor? Gazze’nin payına yalnızca minnet duymak ve acı çekmek düştü, ekmek değil! Gazze’deki sivillerin canını alan silahlar, Trump’ın silahlarıdır, sabah akşam onları öldüren bombalar onun bombalarıdır. Hem öldürüyor hem de lütufta bulunuyormuş gibi davranıyor. Müslümanların paralarını, o ahmak yöneticilerin gözleri önünde hem de ellerinden alırken ahmaklıklarına pis pis gülüyordu!

Gazze’yi, ahmaklığın en dip çukuruna düşmüş bu yöneticiler mi kurtaracak? Hepsi, ülkeyi ve servetini peşkeş çekerek ‘rıza’ kazanma yarışında. Öyle ki, bu peşkeş çekme artık Washington’dan talimat beklemeye bile gerek duymuyor. Trump’ı Suriye petrol sahalarına davet ederek Ahmed eş-Şara da bu peşkeş çekenler kervanına katıldı.

Gazze’yi, haline kâfirlerin bile üzüldüğü halde haline üzülmeyen, sağırın bile çığlığını duyduğu çığlığını duymayan, körlerin bile onun gördüğü zulmü gördüğü halde bu zulmü görmeyen bu yöneticiler mi kurtaracak? Onlar, sanki Yahudilerden bile daha çok sevinir gibiler Müslümanların kanının dökülmesine. Sözleriyle olmasa bile tavırlarıyla Yahudilere adeta şöyle der gibiler: “Öldürün, aç bırakın, yakın!” Bu yöneticiler, Gazze halkına, hatta Müslümanlara ve İslam’a, abluka uygulayan Yahudilerden daha düşman değiller mi? Muharebe ortağı gibi Yahudilere yardım edenler de bizzat bu yöneticilerdir.

Gazze için Batı’dan, Doğu’dan ya da bu sefih yöneticilerden medet beklemek, adeta ateşten su ummaya benzer! Onların en aklı başında olanı bile, Yahudilerin katliam ve saldırılarla başaramadığını, barış süreciyle başarmalarını sağlamak için mücahitlerin silahsızlandırılmasını ve teslim olmalarını istiyor.

Gazze’nin içinde bulunduğu durum, artık ertelenemez veya göz ardı edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Eğer ümmet tüm bileşenleriyle -âlimleri ve avamı, partileri ve hareketleri, bütün güçleriyle- harekete geçmezse, eğer ümmet tüm enerjisiyle koordineli ve hedefe dönük bir hareket başlatmaz, yöneticilerin tahtlarını devirip geçmez ve ordularını kardeşlerine yardım için seferber etmezse, Gazze’nin vebali Kıyamet günü boyunlarını bükecek ağır bir günaha dönüşecektir! Gazze’nin çığlığı kulakları sağır ediyor: Ya şimdi imdada yetişirsiniz ya da asla!

Gazze’yi ancak abdestli eller ve Allah’ın gücü dışında her türlü gücü reddeden, dünyayı ve süsünü ardına atan, “Haydi Cihat’a! Haydi Kudüs’ü kurtarmaya! Haydi Gazze halkına yardıma! Haydi Yahudilerin yükselttiği her şeyi yerle bir etmeye! Ve haydi Allah’ın vaadine!” diye haykıran ihlaslı kalpler kurtarabilir! Bu kimseler, Allah’ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:

يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ “Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.” [Maide 54]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.