حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF-BA-2025-MB-TR-11 |
H. 30 Rabi-ul Evve 1447 M. Pazartesi, 22 Eylül 2025 |
Trump’ın Küstahlığına Karşı Tek Çözüm: Hilafet!
Bir kez daha Donald Trump, Afgan hükümetine ve Müslümanlara karşı kibirli ve tehditkâr bir tavır takınarak, Truth Social platformunda “Afganistan, Bagram Hava Üssü’nü onu inşa edenlere, yani ABD’ye iade etmezse kötü şeyler olacak.” paylaşımına yer verdi.
Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, Trump’ın açıklamalarını en sert şekilde kınıyor. Bu konuda yapılacak herhangi bir anlaşmayı İslam’a, cihada ve şehitlerin kanına ihanet olarak değerlendiriyor ve adı ne olursa olsun Afganistan’daki herhangi bir yeni Amerikan varlığı ülkeyi rakip sömürgeci güçlerin savaş alanına çevireceği uyarısında bulunuyor.
Trump’ın bu açıklamaları, bir yandan Afgan yönetimine siyasi, ekonomik ya da güvenlik tavizleri vermesi için baskı yapma girişimi, diğer yandan da bölge ülkelerine yönelik bir tehdit olarak yorumlanabilir. Ancak her halükârda kesin olan bir şey var ki, o da Trump’ın Afganistan’a sömürgeci bir zihniyetle yaklaştığıdır. Bir zamanlar on binlerce Amerikan askerine ev sahipliği yapan ve ABD’nin bölgedeki gücünün simgesi olan Bagram Hava Üssü, Amerika’nın Afganistan savaşını kaybetmesinin ardından boşaltılmıştır. Amerika’nın Bagram’dan çekilmesi, salt askeri mevcudiyetin sona ermesi olarak değil, aynı zamanda Amerika’nın bölgesel ve küresel ölçekteki güç ve nüfuzunun gerilediğine dair bir alamet olarak da okunmalıdır. İşte bu, halihazırda Trump’ın hazmetmekte zorlandığı bir mağlubiyettir. Bu süreçte hem yerel hem de yabancı bazı güçlerin, diyalog kurarak veya siyasi baskı uygulayarak, yöneticileri İslami kriterlerinden bazılarını değiştirmeye ve onları söz konusu meselede taviz vermeye, geri adım atmaya veya belirli anlaşmalara varmaya teşvik ettikleri görülmüştür. Amerika ile işbirliğini güçlendirmenin, hatta Amerikan askerinin geri dönmesinin Afganistan’a fayda getireceğini zannedenler, çok büyük bir yanılgı içindedir. Bu yanılgı, hain Arap yöneticilerini Amerika ile normalleşmeye sevk eden yanılgının ta kendisidir. Cumhuriyetçi yöneticilerin de öne sürdüğü bu bozuk mantık, zilletten, kaçıştan, çöküşten ve İslam’dan uzaklaşmaktan başka bir sonuç doğurmamıştır.
İslam toprakları Müslümanlara aittir ve onların kaderi hakkında söz söyleyecek tek merci İslam Şeriatı’dır. Harbi bir devlet olan Amerika, sadece fikirde ve siyasette değil, fiilen de hem İslam ümmetinin hem de topyekûn insanlığın can düşmanıdır! Amerika, Yahudi varlığının Gazze’de yürüttüğü soykırıma açıkça destek vermiştir. Şimdi de daha fazla Müslümanı öldürmek, yurtlarından sürmek ve açlığa mahkûm etmek hedefiyle bu ucube varlıkla 6,4 milyar dolarlık yeni bir silah anlaşması yapmanın hazırlığı içindedir. Bu zalim ve küstah zorbalara karşı İslam’ın vereceği cevap, Allah yolunda cihattan başka ne olabilir ki?
Afganistan’ın başındakiler unutmasın ki, bu bela, Allah’ın kimin şükredip kimin nankörlük ettiğini ortaya çıkarmak için gönderdiği bir imtihandır! Yapmaları gereken, toplumun iliklerine kadar İslam’ı, direniş ve cihat ruhunu yeniden işlemektir! Hem kendilerini hem de toplumu zillete ve dünya sevgisine karşı uyarmalıdırlar. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e “Vehen nedir?” diye sorulduğunda,
حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ“Dünyayı sevmek ve ölümü kerih görmektir” buyurmuştur. İşte bu sıfatlar, düşmanın kalbindeki Müslüman korkusunu söküp alır. Trump, iktidarı tehdit edip ‘sonuçları kötü olur’ diye iktidara gözdağı vermeye çalışsa da, şeytanın da insana vesvese verdiği ve yapacağı bazı işlerin sonuçları hakkında kalbine korku saldığı unutulmamalıdır. Bu nedenle, bu tür şeytani ve küstahça sözlerin ne kalplerimizi korkutmasına ne de bizi teslim olmaya zorlamasına asla izin vermemeliyiz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ“İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” [Ali İmran 175]
Unutmayın! Modern ulus-devletin dar kalıplarına ve günümüzün siyasi kurallarına sıkışıp kaldığımız müddetçe cihat ruhumuz körelecektir. Uluslararası sistemle yakınlaşma çabamız ise bizi, Afganistan’da yaşanan sömürgecilik tarihinin tekerrür etmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır. Düşmanlar, Müslümanları zayıf düşürmek için her türlü hileye, aldatmacaya ve plana başvurmakta kararlıdır. Bu yüzden, merkezinde İslam’ın ve ümmetin yer aldığı siyasi bir güç merkezi oluşturana ve Raşidi Hilafeti yeniden kurana dek, düşman küstahça tehditlerini sürdürecek ve topraklarımızı işgal etme açıklamasında bulunmaya devam edecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |