Logo
Bu sayfayı yazdır
Komplo Üzerine Komplo! Türkiye Yöneticilerinin Sürekli Yaptıkları İşte Bu

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Komplo Üzerine Komplo!

Türkiye Yöneticilerinin Sürekli Yaptıkları İşte Bu

Haber:

Türkiye Savunma Bakanlığı, muhaliflerin kontrol ettiği Suriye'nin kuzeybatısında beş Türk askerini öldüren bir saldırıya tepki olarak kuvvetlerinin Suriye rejiminin 115 hedefini bombaladığını ve bunlardan 101 tanesini yok ettiğini söyledi. Bakanlık, daha önce de Suriye rejim güçlerinin, savaştan yaklaşık dokuz yıl sonra ülkedeki muhalif savaşçıların son kalelerini geri almak için Suriye saldırısını durdurmaya yardımcı olmak üzere oraya yerleştirilen binlerce asker arasından beş Türk askerini öldürdüğünü açıkladı. Geçen günlerde rejim güçlerinin ilerlemesinin, El-Eys ve Zerbe kasabaları da dahil Halep’in güneyindeki birçok kasaba üzerinde kontrolü sağlamasının ardından Türk gözlem noktası rejimin kontrol alanlarında yer alıyor. (elcezire.net) 

Yorum:

Şam beldesindeki olaylar ve orada meydana gelen savaşlar hakkında bizlere haberler ulaşıyor. Bunları takip eden kişi, bu savaşların Suriye devriminin maslahatı için mi yoksa oradaki destekçilerin çıkarı için mi olduğunu karıştırabilir?! Zira meselede benzerlik olabileceği gibi başta Amerikan ajanı Erdoğan olmak üzere Türkiye yöneticilerinden işittiğimiz boş lakırdılar ile devrimin maslahatına gelen haberlerin formatı arasında bir sorun da olabilir. Dolayısıyla bunun netleşmesi için, oradaki olayların gidişatını anlamamıza yardımcı olan bazı fikirlere odaklanmalıyız:   

Birincisi: Orada olup bitenler, Beyaz Saray’ın rızası ve bilgisi ile Şam halkı ve devrimlerine yönelik aşağılık planları dahilinde olup bu da Amerikan politikacılarının sözlerinde ve Türkiye’nin Şam’da yaptıklarını desteklemelerinde ortaya çıkıyor.  

İkincisi: Türkiye’nin yaptığı askeri eylemler, Rusya, İran ve Türkiye arasında birçok farklı yerde gerçekleşen anlaşmaların anlayışlarından biri olduğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla mesele, bu çerçevenin dışında olmadığı gibi henüz bunun dışına da çıkmadı.

Üçüncüsü: İdlib’deki devrimcilerin kuşatılması bir tesadüf değildir. Bilakis ümmetin düşmanları kolayca onlara saldırsınlar ve onları kolayca bitirsinler diye daha önceden planlanmıştır. Nitekim bu konuda, çok fazla olay ve kanıtlar bulunmaktadır.  

Dördüncüsü: Süleymani’nin öldürülmesi, İran’ın Suriye’deki ellerinin kısıtlanması,  Türk askeri teçhizatının çok yoğun bir şekilde genişletilmesi, silahlı devrimcilerden Türkiye’nin harekâtına katılmalarının talep edilmesi ve emirleri uygularken ona itaat etmesi gibi Şam’daki olayların ivme kazanması, devrimin tasfiye edilmesine ve ülkenin Şam’daki Baas rejimine teslim edilmesine yönelik karılan son karttan başka bir şey değildir. Burada, en düşük maliyette bir tür aşağılık tiyatro oyunu oynanmaktadır.  

Burada meseleleri ve olayların akışını olduğu gibi derinlemesine ele almadan zahiri olarak karar vermeden önce düşünmemiz, vakıayı doğru bir şekilde anlamamıza yardımcı olacaktır. Gerçeği inkar edenler, ya gerçeği görmüyordur ya da istediği şekilde görmek istiyordur. Dolayısıyla Türkiye rejimi, Beyaz Saray ve onun aptal yöneticisi Trump’ın çıkarlarına hizmet etmekten başka bir şey yapmıyor. Zira Türkiye rejimi, küçücük bile olsa Suriye’deki devrimin hayrına herhangi bir şey yapmadı. Nitekim siyasi ve askeri imkanlarını bu amaç için kullanıyor. Oysa bu Ruvaybidalar ve onların arkasındakiler, emrin tüm kainatın yaratıcısının elinde olduğunu, zaman ne kadar uzarsa uzasın tuzaklarının kendi başlarına geçeceğini ve İslam ümmetinin ordularının içerisinde çok fazla muhlislerin olduğunu unutuyorlar. Rejimin komplolarına kapılan bu askerler ise rejim ve çevresindeki lanetten başka bir şey değildir ve onlar, yaratıcı önünde hesaba çekileceklerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Mahir Salih – Amerika

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.