Perşembe, 18 Ramazan 1445 | 2024/03/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu

No: BR–BA–2021–MB–TR–10 H. 19 Şevvâl 1442
M. Pazartesi, 31 May 2021

Laik Üstünlük Yanlıları, Filistin’e Desteği Susturmak İçin Aşırılık Kartını Oynuyorlar

Gazze’de erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik düzenlenen iğrenç hava saldırılarından derin bir utanç duymak yerine İngiliz seçkinleri arasındaki aşırılık yanlısı sesler, Filistin işgalini eleştirenleri antisemitizmle suçlamaya çalışıyorlar.

Filistin, her Müslümanın kalbinde özel bir konuma sahiptir ve her zaman da öyle kalacaktır. Avrupa’da olduğu gibi Müslümanların damarlarında Yahudilere karşı gizli bir ırksal nefret yoktur. Müslümanların Filistin işgali karşıtlığı, aşırılık yanlısı bir ideolojinin veya aşırılık yanlısı yorumun tezahürü değildir. Laik aşırılık yanlılarının Filistin lehinde konuşan Müslümanlara ‘İslamcı’ etiketi vurmasının hiçbir gerçekliği yoktur. Her ne pahasına olursa olsun dünyayı sömürgeleştirme sevdalısı laik kapitalistlerin hastalıklı hayal gücünden başka bir şey değildir. Kendi halkını öldüren ve işkence eden her kötü diktatörü desteklediler ve onun tarafında yer aldılar. Bu nedenle, Apartheid sistemini yöneten ve Filistinlileri kendi yurtlarında ayrım gözetmeden öldüren Siyonist işgalcilere yardım etmekte bir sakınca görmüyorlar ya da utanmıyorlar.

İngilizler ve Amerikalılar, sömürgeci hırslarının bir parçası olarak Siyonizm’i desteklediler ve yüzyıllar boyunca Avrupa’da kötü muameleye maruz kalan Yahudi halkını utanmazca kullanmaktan çekinmediler.

Artık sıradan vatandaşlar bu tür hegemonik politikaları desteklemenin ahlaksızlığını sorgulamaya başladıklarına göre, İngiliz seçkinleri arasındaki laik üstünlük yanlıları Filistin işgali hakkındaki tartışmaların susturulması gerektiğini düşünüyorlar. Dikkat dağıtmak için Müslümanları antisemitizm ve aşırılıkla suçluyorlar.

İngiltere’deki Müslümanlar, Mescid-i Aksa sevgisinin aşırılık olarak etiketlenmesine izin vermemelidir. Adalet ve gerçek barış konusundaki endişemizin aşırılıkçılık olarak etiketlenmesine izin vermemeliyiz. İslam, Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların komşu olarak barış içinde yaşamalarına izin veren yegâne sistemdir; ancak İngiliz seçkinleri arasındaki kindar aşırılık yanlıları, bu gerçeği antisemitizm yalanları ile örtbas etmek istiyorlar.

Filistin işgalcilerinin iğrenç eylemlerini eleştirmek, Müslümanlar için hak ve adalet meselesidir, ırkçılık ve antisemitizm ile hiçbir ilgisi yoktur. Filistin işgaline son verme çağrısı, gerçek barış ve adalettir, zira gasp edilen topraklarda asla barış söz konusu olamaz. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması çağrısının, hayal ettikleri “İslamcılık” ile ilgisi yoktur, aksine dünyadaki laik üstünlük yanlısı sömürge hegemonyasını sona erdirmek, onu adil ve gerçek bir sistemle değiştirmekle bir ilgisi vardır. O sistemde vatandaşlar, inanç, renk veya mali durumları ne olursa olsun, yasa önünde eşit olacaklardır.

Öte yandan, laik kapitalist aşırılık yanlılarının Filistin işgaline karşı çıkan herkesi utanmadan antisemitizmle etiketlemesi, İslam ve Müslümanlara olan derin nefretlerinden kaynaklanıyor, bağnazlıkları gözlerini kör ediyor. Yağmaladıkları ve yasa dışı elde ettikleri zenginliklerin küresel bir şekilde eleştirilmesini kabul etmiyorlar. Bu yüzden zenginliği adil bir şekilde yeniden dağıtmayı amaçlayan adil İslam sistemine fanatiklikleri yüzünden karşı çıkıyorlar. Ortadoğu’da gerçek barışı umursamıyorlar, çünkü çatışmanın sürekliliği, sömürgeci planlarına hizmet eder ve ceplerini doldurur. Gerçek aşırılık yanlısı ve şer ideolojisi, onlarınkidir. Bu yüzden kendi suçlarından dolayı başkalarını suçluyorlar, dünyayı bir veya iki gün daha aldatmayı umuyorlar.

Yanlış hesaplamaları, çöküşleri olacaktır. Tüm dünyanın, baskıcı politikalarını görmezden geleceğini, istemeye istemeye paylaştıkları azcık kırıntılardan hoşnut kalacaklarını hayal ediyorlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ insanlığa akıl ve vicdan verdi. Çok sayıda sıradan insan, kapitalist rüyanın yanlışlığını fark etmeye başladı, demokrasi yalanı ve vicdanları, bu tür adaletsizlik ve baskı karşısında artık uyku modunda olmalarına izin vermeyecektir.

Müslümanlar özellikle Filistin’deki zulümlerden etkileniyorlar, çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ Filistin’i Kuran’ında övdü, tüm Peygamberlere namaz kıldırması için Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem gönderdi. Ömer Radiyallahu Anh, Hilafeti sırasında barışçıl bir yolla Filistin’i fethetti. Bununda ötesinde Kur’an, müminleri adalet için kıyama kalkmaya ve yardım çağrısında bulunduklarında ezilenlere yardım etmeye çağırdı.

Müslümanlar, antisemitizm, ırkçılık, aşırılıkçılık, radikalizm ya da bizi yaftalamak istedikleri her izm iddialarına karşı çıkmalıdır. Dahası iddialarının ve müddeinin ikiyüzlülüğünü sakinlikle deşifre etmeliyiz.

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ‏  “Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. Allah’a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!”[Enbiya 18]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00
www.hizb.org.uk
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER